ZİNA VE TEVBE ( BİR HANÇER YARASI)

Selamun Aleyküm. Sİteyi içinde bulunduğum sıkıntı üzerine tevafuken keşfettim.Ben de islami yaşantısına imrendiğim, çevresince takdir toplayan bir bayanla 3 aydır görüşüyorum. Kendisinden acı bir itiraf işittim yaklaşık 10 gün önce ve benim için çok ağır bir imtihan başladı.19 yaşında büyük bir gafletle o ağır suçu işlemiş. 10 gündür dayanılmaz acılar içindeyim. Rabbime durmadan yalvarıyorum bir çıkış yolu göster diye.Biliyorum bir imtihandayım.Onun pişmanlığına ve acısına, samimiyetine dair ufacık bir şüphe duymadım.Ben ona ellerimi açtım ve birlikte salih/saliha kullar olmaya and içtik ve bu yola başkoyduk.Ona hissetirmesem de bu durum alev gibi içimde hep yanıp duruyor.

Buradaki çok değerli, gönlü geniş dostlarımız yanan yüreklere su serpiyorlar.Allah razı olsun lakin birşey dikkatimi çekti.Tevbe et, mağfiret kapısı açık derken diğer yandan da nasıl evleneceksin , seni kim alacak, kim kabul edecek?' gibi sözler de sık sık gözüme çarpıyor.

Hepimiz insna değil miyiz? Hangimize ismet sıfatı verilmiş? Bir kadın gafletle bir hata ettiyse illa onu alacak kişi midesi geniş! mi olmalı? Mümin bir beyefendi de onunla evlenemez mi? O kadını ömür boyu cezaya hak gösteren şey zar mıdır? 'Seninle evlnecek mezhebi geniş!' erkek bulursun diyenlere lafım.Kim biliyor ki o kadın ( -ki bunlardan birini ben canı gönülden seviyorum) öyle bir tevbe etmiştir ki, o günah vesilesiyle belki de önceki rahat hayatının terkedip saliha bir kadın olmuştur.

Ne dersiniz dostlar? Ben bu güzel insanla evleneceğim. Midem mi geniş, mezhebim mi? Yahut o bir artık da ben çöpten yemek toplayan biri miyim? O bir insan, o bir kadın , o bir anne adayı değil midir? Mesud olmayı hak etmiyor mu sizce? Yerden yere vuran , ahkam kesen , kendini haşa peygamber zanneden değerli dostlarım hangimiz büyük bir günaha düşmeyeceğimizin garantisini verebiliriz? Şayet bu garantiyi veriyorsanız asıl o zaman imandna şüphe edilmez mi?
Biz ismet sıfatına mazhar kullar mıyız? Biz küçük yahut büyük günahlara her an yüzyüze olan insanlar değil miyiz?
Ha dostlar ne yapalım zina edenleri ve pişman olanları? Öldürelim mi? Öyle ya zaten onları hiçbir erkek almaz, kim o kadar midesiz ki alsın!!! Allah aşkı için adil olalım. Erkek zina edince anlaşılmıyor, kadın edince ne yazık ki anlaşışlıyor ve ömrünce bunun cezasını çeksin mi?
Mevla af buyururken biz toplum olarak ömür boyu ceza vermeyi nasıl hak görürüz? Biz islamı mı yaşıyoruz geleneği mi?

Haddimi aşmışsam affola.

Selam ve muhabbetle.


9 yorum

büyük günahlar gizlenir

öncelikle kardeşim,buradaki bütün yorumlardan farklı bir şey yazacağım:
Sana bunu itiraf eden kadın,senin sandığın gibi dürüstlük abidesi değildir!tamam büyük bir günah işlemiş zamanında,ama sana bunu söylemeseydi,sen şimdi böyle kıvranır mıydın?için içini yermiydi?sana bunu söylememiş olsaydı ne kaybedecektin?inan bana aldatılmış olmayacaktın!şu anda belki evlenmiştiniz.bu işlediği fiili sana da söyleyerek seni de günahına şahit tutmuş oldu."ama ben kocası olacak adamım benden gizlememeli böyle bir şeyi"demeyin.o kadar pişmansa o fiili işlediğine,tövbe edip,pişman olup,böyle birşeyi de kimseye anlatmaz!Peygamber Efendimiz(sav) şöyle buyurur ki;'Büyük günahları kimseye söylemeyin,ve örtün'.
sana söylememiş olsaydı sen salak mı olacaktın yani?şimdi daha mı iyi?sonuç olarak sana itiraf etmeseydi,böyle bir şey yokmuş gibi davransaydı(ama tövbe ederek),tıbbi olarakta çaresine bakıp,kızlık zarı diktirme vs.ne kendisi ne de sen kaybederdin.unutmaki geçmişte öyle birşey yaşayıp samimi tövbe edip,bir daha öyle birşey yapmaya yeltenmeyerek,günahını gizleseydi,sana söylemeseydi,belki de Allah(c.c)onu affedecekti.
yani böyle bir şeyi bir erkeğe itiraf edebilen bir bayanın mütevaziliğinden bunu yaptığını düşünmüyorum.siz nasıl eski kız arkadaşlarınızla yaşadıklarınızı anlattığınızda uygun olmayacaksa,bir bayanın da geçmiş yaşantısını itiraf etmesi uygun olmaz.bazılarının hatırına şöyle bir düşünce gelmiş olabilir:"ne yaani evlenmeden önce her haltı yesin,evlendikten sonra da bir şey olmamış gibi sütten çıkma ak kaşık gibi mi davransın?"
hayır tabii ki de,söylenmek istenen,geçmişinde bunun günah olduğunu bilmeyen veya bilse bile hataya,suça düşmüş olanların samimi bir tövbeyle doğruya dönüşlerinin böyle olabileceği anlatılmaya çalışılıyor

21.09.2012 - Zehirliok Ziyaretçisi

Re: ZİNA VE TEVBE ( BİR HANÇER YARASI)

kardesım senın gıbı dusunceye sahıp ınsan yok gıbı bısey ben bır bayan olarak kendıne uygun temız bır bayanla evlenmenı tavsıye ederım cunku ılerde hayatın ne getırecegını bılemezsın evlılık cok farklıdır sakın o bayanı kınadıgımı dusunmeyın herkes hata yapar affedecek olan Allahtır ama bız kullar acımasızıs basına kakabılırız sadece bı tavsıye Allah yardımcınolsun

30.08.2012 - Zehirliok Ziyaretçisi

Re: ZİNA VE TEVBE ( BİR HANÇER YARASI)

Aşk insanın gözünü kör eder.Kararlarınızı nefsinizle değil üzerine hayatınızı bina ettiğiniz değerlerinizle alın.

22.08.2012 - Zehirliok Ziyaretçisi

Re: ZİNA VE TEVBE ( BİR HANÇER YARASI)

Bir defa Hz. Âişe validemiz Resulullah (s.a.s.)'a:
- Ya Resulullah! Lütfen bana bildirir misin? Sen bir vadiye insen de orada bir mahsulü yenilmiş bir ağaç, bir mahsulü yenilmemiş bir ağaç bulsan, deveni hangisinde yayar, otlatırsın?" diye sordu. Resulullah (s.a.s.):
- Başkası tarafından otlatılmayan ağaçta" dedi.
Hz. Âişe bu sorusu ile Resulullah'ın kendisinden başka bâkire birisi ile evlenmediğini kasdetti.(Buhârî, Nikâh,9)
***********
Cabir b. Abdullah'tan şöyle rivayet edilmiştir:
Babam Abdullah öldü. Geride dokuz (veya yedi) kız bıraktı. Ben dul bir kadınla evlendim. Resulullah bana:
- Ya Cabir! Evlendin mi?" diye sordu. Ben de:
- Evet, evlendim" dedim. Resulullah:
- Kız mı, yoksa dul mu?" dedi. Ben:
- Dul, ya Resulullah" diye cevap verdim.
- Kendisiyle oynaşacağın ve seninle oynaşacak (yahut da güldüreceğin ve seni güldürecek) bir kızla evlenseydin ya?" buyurdu. Ben de kendisine:
- Babam Abdullah, Uhud'da şehit oldu. Fakat geride dokuz (yahud yedi) tane kız bıraktı. Doğrusu ben de bunların arasında kendileri gibi genç bir kız getirmeyi hoş görmedim de onların işlerini görecek ve onları terbiye edecek bir kadınla evlenmeyi uygun gördüm" dedim. Resulullah:
-Allah eşini sana mübarek eylesin " buyurdu. (Müslim, Rada', 56)

Konunuz herkesin kaldıramayacağı kadar ağır.Efendimizden (s.a.v) bilerek örnek verdim. Siz bilirsiniz. Am bir yorumcu kadın unutmaz diye doğru söylemiş çünkü ilkler farklıdır. Aklınıza ilerde de sorular gelmeyeceğini garanti edemezsiniz ve o durumda herşey biter. Türkiyede yok hataydı yok cahillikdi bunlara inanmıyorum. Müslüman kadın erkek farketmez iffetli olur olmalıdır. Allah yardımcınız olsun.

UNUTMADAN BİR DE AYETİ KERİME DE NE DİYOR BAKINIZ LÜTFEN (kimseye kötü diyemem ALLAH AFFETSİN)

Kötü kadınlar ve kötü sözler, kötü erkeklere; kötü erkekler, kötü kadınlara ve sözlere; temiz kadınlar ve temiz kelimeler temiz erkeklere; temiz erkekler de temiz kadınlara ve temiz sözlere yakışır." (Nur Suresi 26.Ayet)

09.08.2012 - Zehirliok Ziyaretçisi

Helal oLsun Kardeşim

Kardeşim o kadar güzel yazmuşsın ki sonuna kadar bir nefeste okudum okurken göz yaslarıma mani olamadım helal olsun canı gönülden tebrik ediyorum.Senin gibi kardeşlerimin oldugunu bilmek rahatlatıyor umarım yazdıkların kadar yasantında bu dogrultuda gözeldir ki öyledirde Sen rabbin için bunu yapıyorsan derecen yükselicektir biz buna iman etmişiz biliyoruz ki Allah için yapılan herseyin sonu güzelliktir gülistanlıktır umarım bu kardeşimle çok mutlu olursunuz sen bu kardeşimin ayıbını örttün görmemezlikten geldin karşılıgını alacaksın Allah'ın izni ile

26.06.2012 - Zehirliok Ziyaretçisi

Rasûlullah (s.a.s.)'in

Rasûlullah (s.a.s.)'in evlendigi ilk kadin, Huveylid'in kizi Hatice'dir. Hz. Hatice ilk olarak Atik b. Aziz'le evlendi, ondan bir kizi oldu. Onun ölümünden sonra, Temim ogullarindan Ebû Hale ile evlendi. Ondan da bir oglu ve bir kizi oldu. Onun da ölümünden sonra, Rasûlullah (s.a.s.) ile evlendi (Ibn Ishak, a.g.e., 229).

Hz. Hatice(r.anha), Rasûlullah (s.a.s.)'e, Peygamberliginden evvel son derece saygi gösterip onu mutlu ettigi gibi, Peygamberligi döneminde de, ona ilk inanan, onunla beraber namaz kilip ona ilk cemaat olan kisi vasfini kazandi. Daima Hz. Muhammed (s.a.s.)'e destek oldu, ona moral verdi, son derece güzel davranis ve sözleri ile, onun basarilarina katkida bulunmaya çalisti.

Rasûlullah (s.a.s.); "hristiyan kadinlarinin en hayirlisi Imrân'in kizi Meryem, müslüman kadinlarinin en hayirlisi ise. Hüveylid'in kizi Hatice'dir" buyurdu.

tarihçiler Hz. Peygamber ( s.a.v. )'ın hanımlarından biri olan Aişe'nin şöyle dediğini nakletmişlerdir :

" Ben daima Hatice'yi görmediğime çok üzülüyor, Peygamber'in ona karşı sevgi ve ilgisine şaşıyordum. Çünkü Peygamber, her zaman O'nu yad ediyor, bir koyun kestiği zaman Hatice'nin dostlarına da bir pay gönderiyordu. "

Günlerin birinde Resulullah ( s.a.v. ) evden dışarı çıktığı zaman Hatice'yi andı ve biraz övdü. O anda ben kendimi tutamadım ve : "O , yaşlı bir kadındı ; Allah sana ondan daha hayırlısını nasib etmiştir " dedim. Benim bu sözüm, Hz. Muhammed ( s.a.v. )'i çok üzdü ve sinirlendiği alnında malum oldu. Bunun üzerine : Asla öyle değildir !" buyurdu. "Ondan hayırlısı bana nasib olmamıştır ! Bütün insanlar küfür ve şirk içinde bocaladıkları bir zamanda O, bana iman etti ve çok zor durumlarda bütün mal varlığını benim yetkime bıraktı ; Allah bana, Ondan öyle evlat(Hz Fatıma) nasib etti ki, hiç birinizden öyle bir evlat nasib olmadı." ( Bihar'ül-Envar , c. 16, sayfa. 8 )"""

Hz Aişe Efendimizle evlendiğinde bakireydi biliyorsunuz. Hz Hatice ise öncesinde 2 kez evlenmiş. ama efendimiz o kadar ulu ki, bugünün erkekleri gibi düşünmemiş.Üstelik aralarında yaş farkı da var, Hz Hatice daha büyük. Siz diyorsunuz ki, yok öncesinden o kıza kim dokunmuş da bilmem ne,ziyaretçi kardeşim,siz diyebiliyorsanız ki, tertemizim, hiçbir kızın eline elim değmedi, o zaman Allah size inşallah eline erkek eli değmemiş gül gibi bir kız nasip etsin.Zinanın iğrençliğini anlatın, ne kadar günah olduğunu anlatın. bakireyle evlenmenin faziletini anlatın. Bir erkek için evet zor, ama dikkat ederseniz yazıyı yazan SEYYAH arkadaş güzel bir şeye niyetlenmiş,zor bir durum lakin bu güzel niyet belki hem kendisinin hem sevdiğinin kurtuluşuna vesile olacak. Tekrar ediyorum bakirelik hakikaten önemlidir,lakin her şey bir kıza ilk dokunan olmakla bitmiyor,elbette ki evlenip evlenmemek arkadaşa kalmış. Kendisi için hayırlı olan olsun inşallah.

13.06.2012 - Zehirliok Ziyaretçisi

Re: ZİNA VE TEVBE ( BİR HANÇER YARASI)

Hz İsa nın da bir sözü var." İlk taşı günahsız olan atsın" diyor. Sizin yazınız bu cümleyi hatırlattı bana. Gerçekten, çok çok az erkekte ve hatta kadında görülen bir sağduyu, merhamet ve hakkaniyetle yazmışsınız bu konu hakkında. "Nefret ettirmeyin sevdirin" "Zorlaştırmayın kolaylaştırın" diyen bir dinin mensubuyuz. Ama buna kaç kişi uyuyor. Üstelik " Bir günahtan tövbe eden o günahı hiç işlememiş gibidir".Üstelik size karşı dürüst davranan bir hanımefendi var karşınızda.Yalanı ve hileyi seçmemiş.

Ben sizi, olgunluğunuzdan ve merhametinizden dolayı tebrik ediyorum, çünkü Allah'ın en sevdiği kulu ve peygamberi Hz Muhammed (sav) in buyurduğu gibi "Ancak merhamet edenlere merhamet edilir." Herkes günah işler, günah işleyenlerin en hayırlısı da tevbe edenlerdir. Hepimiz Allah ın merhametine muhtacız.

Allah ın sizi tevbenizde ve doğru yolda sabit kılmasını diliyorum,inşallah söylediğiniz gibi salih ve saliha kullar olup evliliğinizde huzura ulaşırsınız.

09.06.2012 - elvira

Arkadaş ; Öncelikle afftemek

Arkadaş ;
Öncelikle afftemek ve birinin ayıbını örtmek dinimizde çokça övülen bir değerdir. İşlediği günahlardan pişman olmak ve birdaha yapmamak üzere tevbe etmekde bu kabil bir harekettir.
Evlenmek senin şahsi tercihindir.
Ancak unutmaki insansın;ve evlilik her daim gül bahçesi değildir. Gün olur tartışırsınız ,gün olur bir hadise vuku bulurda karım dediğin şahsın yaşadığı bu durum aklından çıkmaz olur.Onunla her birlikte olduğunda " aceba bunu öncekiyle yapmışmıydı, aceba diğer erkek buraları ....... felan " gibi düşünceler beyninde dolaşmaya başladığında evliliğin zindana döner. Bakire ile evlenmekteki kasıt kadının herşeyi ilk erkeğinde yaşamasıdır. Çünki kadın kolay kolay unutmaz.Bir masaldır anlatılır. Bir memleketin birinde genç br çift evlenme kararı alrılar ancak kızı kambur,çirkin bir çoban kaçırır. Ertesi gün çobanda kız da yakalanır. Ve genç yinede kızla evlenmeyi tercih eder.Yıllar geçer kadın 80 yaşında hasta yatağında vefat edeceğine yakın kocasına " sağol beni 80 yıl mutlu ettin ,ölümün çok yakın ama bu sırla öte dünya ya göçmek istemiyorum. 80 yıldır Aklımdan bir türlü o kambur çobanla yaşadığım ilişkiyi çıkaramadım der.Karar sana kalmış.
Affetmek ve ayıp örtmek büyük sevaptır .

06.06.2012 - Zehirliok Ziyaretçisi

Re: Arkadaş ; Öncelikle afftemek

Zina yaptı diye bundan sonraki hayatında hep kötü bir kadın olacak diye birşey yok. Mesele daha önce bir başkasının olmuş bir kadını eş olarak kabul etmek ya da etmemek. Kadın ilk erkeğini asla unutmaz. Arkadaşıma katılıyorum ve bakire bir kızla evlenmeyi doğru buluyorum.

02.07.2012 - KarateKa

Konular