Günah ve Haramların Başlangıcı Güzel Sonu Hüsran Olur.

Hiçbir günah yoktur ki sonu hüsran acı,keder feryat ve pişmanlık olmasın.Bütün günahlar fıtrata ,yaratılışa ve kulluğa ters ve zıt olduğu için vicdanda ve imanlı kalpte kabul görmez.Günahlar ve haramları şeytan ve nefis başlangıçta o kadar heyecanlı tatlı ve güzel gösterir ki bir çok tatlı güzel heyecanlı başlayan günahlar sonu hüsranla ,pişmanlık ve gözyaşı ile biter.Başta hislerin arzuların duyguların seyrinde ve kontrolünde giden günahlar işlendikten sonra vicdanın aklın kalbin eline geçer.Gözünü kapatıp uyuşturucu alıp alkol alıp kendini kaybeden insanın hali nasıl ise günahın cazibesine kapılıp aşkın büyüsüne kapılıp, heyecanın ardına düşüp, aklını devre dışı bırakıp, vicdanını hapsedip, insafının sesini kısıp hareket eden ve sadece alacağı zevkleri düşünerek hareket edenlerin hali aynıdır.Günah yoluna giren emeline arzusuna hedefine şeytanın nefsin yardımıyla ulaştıktan sonra imanın ,vicdanın merhametin aklın kalbin feryadı ve çığlığı gereği ağlamaya pişmanlık göstermeye başlar.Başta muhteşem ve şaşalı bir aşk yada birliktelik yada muhabbet yada samimiyet hüküm eder,sevgiler iltifatlar kabuller ve arzular hükmeder,iki taraf yada taraflar beklentileri ve istekleri ve hedefleri için çabalar.Başlangıçta bazen son bilinir düşünülür ama nefis alacağı lezzetleri kaçırmamak için göz ardı eder.Hakikatleri göstermez ve gizler.Nefsin tahakkümü ile insan görmemezlikten gelir gerçekleri.Sonu olmayan işler olduğu bazen bilinir,sonunda pişmanlık ve acı veya kirlenme olduğu da bilinir.Ama hisler duygular arzuların geldiği noktalar artık kontrolden çıkmış bir arabanın hali gibidir.Şehvet arzu frenleri patlamıştır.Yokuş aşağı yuvarlanan kar kütlesi çığ gibi gittikçe büyür ve önü alınamaz hale gelir.O anda akla ne ilahi yasaklar,ne emirler ve Allahın cehennem tehdidi nede imansız ölme korkusu gelir.Göz kör olmuş,akıl sukut etmiş,vicdan felç olmuştur.Sonra herkes alacağını alır.Tadacağını tadar.Yapacağını yapar.Muradını alır.Vereceğini verir.

İş bittikten sonra ise şeytan ve nefis ortadan sıvışır,o günahkar insanları vicdanları ile baş başa koyar.Bir kısım gafleti bol olanlar devam eder günaha öteki kısım ise ardına düştüğü beklediği arzu ettiği şeyleri elde edip ihtiyaçlarını yada muradını giderince gerçekleri yalın açık ve net olarak görmeye başlar.Küçük lezzetlere nelerini feda ettiğini görüp feryada pişmanlığa başlar.Gözünde büyüttüğü ve ölüm kalım yaptığı aşkın zinanın günahın isyanın haramın ne kadar adi basit zelil olduğunu görür.Devamsız kararsız ve eylemli olduğunu görür.Aldığı haram lezzet ballarının içerisindeki zehirleri görünce vicdanında ve kalbinde sancılar başlar.Lezzeti giden şeylerin elimi başlar.O zehirli lezzetlerin pişmanlığı ve acısı ve kıvrılması başlar.Ahlar vahlar başlar.Akıl başa gelir,vicdan uyanır,günahın büyüklüğü insaf gözüyle daha net olarak görülür.Ben ne yapmışım niye yapmışım neden yapmışım demeye başlar.

Dikkat edilirse bu tür hataların ve sıkıntıların gidişatına bakılırsa bütün feryatlar,nice pişmanlıklar nice yalvarmalar hep günahın sonrası olur.Az bir akıllı insan başta peygamberlerin güzeli Hz Yusuf ve ötekiler Allahın rahmeti ,ve vicdanın sesi ve birilerinin ilahi ikazları sonucu günahın yolunda dönüp günahın iç yüzünü görüp haramdan kaçıp kurtulurken bir çoğu ise fıtri meyelanların ve içine girilen işlerin içinden çıkılmaz hale gelmesi ve cazibesine kapılıp aklını fikrini ruhunu ona adapte etmesi ve alacağı küçük lezzetleri düşünüp gözünde büyütmesi sonucu harama isyana düşer.Bazen isyana düşer.Bazen sapkınlıklara ve bağımlılığa düşer.Zelil olur.

Bu tür fiilerin temelinde ister evlilik ,ister aşk, isterse sevgi olsun bütün esas alınan temeller islama kurana ve sünnete uygun olmadığı zaman maddi ve manevi zararlar ve pişmanlıklar verecektir. İslamın kuranın ve sünnetin çizdiği helal haram yasak mübah ve mekruh sınırlarına riayet edilip sevgi aşk ve muhabbet ve hislerde helal olan ölçüler ve değerler gözetilirse sonu acı pişmanlık elemli ve bazen de intiharlı olan sonuçlar meydana gelmez.Nasıl ki bayanların güzellikleri makyaj ile estetik ile ve farklı yöntemler ile artırılır ve olduğundan farklı bir güzellik katılır.Çirkin bile olsa makyaj ve estetik ile bir güzellik verilir.Bu suni güzellik ile çok rahat insanlar o güzelliğe inandırılır ve aşık edilir öylede şeytan ve nefis ve hevalar ikili ilişkilerde iki tarafı birbirine öyle güzel etkili çekici ve alımlı hale getirir ki yasak arzu heyecan ve muhabbet makyajlarıyla öyle bir etki artırır ki adeta iki tarafın gözleri gönülleri ve akılları başka bir şeyi görmez.Akılları ve fikirleri sadece bu suni ilişkiye odaklanıp kilitlenip esir edilir.

Yani yalancı iştihalar ve güzellikler,sözler ve iltifatlar ve muhabbetler ile başlayan devam ettirilmesi istenilen bütün ilişkiler bir gün er yada geç acıya çığlığa pişmanlığa ve ahlara dönecektir.Daha yeni bir yıllık evli insanların eşlerini onlarca kişilerle aldatması ,daha gençlik başında bir çok insanın onlarca kişi ile flört etmesi,daha bluğa ermeden kızların birilerine aldanıp kirlenmesi ve bütün bu işlerin sonunda hep gözyaşı,psikolojik ve biyolojik ve fizyolojik rahatsızlıkların baş göstermesi başı güzel olan muhabbet,ilişki ve aşkların sonunun hüsran olacağını gösteriyor.İlahi kuralsız,nizamsız ve ahlaksız olan işlerin hep pişmanlık ve feryatlık ile son bulduğunu gösteriyor.

Günahların ve haramların sıradan basit ucuz hale geldiği bu zamanda başı hayır, helal, mübah ile sünnet ile başlayan ve ilahi kriterlere göre hareket edilen ve o nebevi ölçülere riayet edilen muhabbet ve aşkların sonunda hayır olacaktır. Ama başı şer olan haram olan ya da ilahi kriterlerin ölçülerine uymayan aşk ve muhabbetlerin ise sonu şer, gözyaşı ve feryat bazen de intihar olacaktır. Bizim adına aşk veya muhabbet dediğimiz şeylere Allah zina haram günah diyorsa o zaman o işin sonunda hayır ve mutluluk olmaz.Gayri meşru bir zeminde başlayan oluşan yapılan işler aşklar birliktelikler ve muhabbetlerin zemini çürük sakat bozuk olduğu için kaymalar çok olacaktır.Bu kaymalar imani,ahlaki ve dini noktalarda olacaktır.Zemin temeli ve başlangıcı meşru olmayan aşkların başlangıçları güzel ve şirin ve heyecanlı olsa da sonu hezeyan,sukut ve acı olacaktır.Sonu ümitsizlik,acı,sonu pişmanlık,sonu hastalık,sonu intihar,sonu tövbe,sonu feryat olacak şeyleri baştan görecek olan imana ,ahlaka,ferasete ve izana sahip olursak ağlamak yerine güleriz,feryat yerine sükunete ereriz,açı çığlık yerine feraha ,gözyaşı yerine şükre ereriz.Vesselam.Tahkik.Org


Konular