Ramazan Ayının Rahmetinden Mahrum Kalmayın..

Ramazanı Şerif ve Ramazan orucu Allah katında öyle değerli ve kıymetlidir ki, bu ayda Allah şeytanları zincire vurur ki, Müslümanlara ilişmesin. Onları saptırmasın. Bu ayda Allah cennet kapılarını açar ve cehennem kapılarına müslümanlara kapatır ki, bu ay içerisinde ölenler cehenneme gitmesinler.Bu ayda normal aylara nisbeten rabbimiz kullarını daha çok affeder ve daha çok yaptıkları uhrevi amellerine sevaplar verir.Hatta bu ayda okunan Kuranın her harfine bin bazen on bin ,kadir gecelerinde ise otuz bin katıyla sevap verir.Bu kutsal ve ulvi ay rabbimiz için o kadar kıymetlidir ki, Müslümanların tutacağı oruçların sevabını kendisin vereceğini söylüyor.

Rahmeti ,keremi ,inayete ,şefkati ve mağfireti bu ayda ziyadeleşen ve kullarına rahmetiyle şah damarından yakın olan rabbimizin bu iltifat ve keremlerine karşılık Müslümanlara hakkıyla bu ayda orucunu tutmak ve ibadetini yapmak düşer.Allah katında oruçlunun nefesi bile misk gibi kokarken yaptığı ameli ve işleri ne kadar sevimli olacaktır düşünülsün.

Kullarına karşı böyle rahmeti keremi ve inayeti bol olan bir yaratıcıya karşı insanın bütün azaları ,hisleri, duyguları ,kuvveleri ve latifeleri ile mukabele etmesi ve kulluğunu hakkıyla yerine getirmesi ve onun istediği bir aylık orucu tutması gerekmez mi.Trilyonlarca nimeti insana ucuz ve bedavaya yediren,rızkını kesmeyip isyanına karşı onu anında cezalandırmayan bir yaratıcıya karşı insanın oruç ibadetiyle ve şükür ibadetiyle mukabele etmesi gerekmez mi?.

Kullarını af etmek ve cennetine koymak için ona bir çok şeyi vasıta kılan, rahmetini göstermek için bütün günahları affeden, küçük ve az bir zaman dilimini kaplayan emirlerine uyanlara sevaplarını ve sadakatleri neticesi mükafatları kat kat veren şefkatli bir yaratıcıya karşı kulun itirazsı ve şartsız itaat edip ibadet etmesi gerekmez mi?

Ramazanın orucundan, teravihin feyzinden, iftar sofralarının nuraniyetinden, sahurların huzurundan ve fakirlere fitre ve sadaka vermenin güzelliğinden mahrum kalan insanlar demek ki, Allahın rahmetinden ve kereminden ve şefkatinden haberleri yok. İnsana 70 senelik bir sevap kazandıracak olan bir ayın bereketinden haberleri yok ki kulluğa,oruca ve dualara karşı lakayt kalıyorlar..

Ramazanın mağfiretinden,rahmetinden,güzelliğinden,maneviyatından ve feyzinden ve huzurundan mahrum kalmamak için bir aylık orucu nefsimize tutturmalıyız.Nimete kör,rahmete şaşı olan,inayete sağır olan,Allahın rahmetinden gafil olan,keyfe maşe yaşamayı seven,zora ve dara gelmeyen ve ipi sapa gelmeyen ve sıkıntıya katlanamayan nefsimize ramazan orucunu tutturalım.Allahın rahmetinden mahrum kalan Allaha karşı kulluk vaziyetini terk eden,Allahın emirlerine uymayan ve itaat etmeyen, Allaha karşı asi olan nefsimizin aklını başına alalım.İbadetin ,ramazanın ve kulluğun ve af ve mağfiretin rahmetinden ve kereminden ve güzelliklerinden mahrum kalan bir insan cennetten ve ebedi saadetten de mahrum kalır.

Rabbimiz bu ay sevap,hayır,af ve mağfiret kapılarını sonuna kadar açmış,rahmetini,keremini ve mağfiretini bol bol dağıtıyor.Cennetin kapılarını açarken cehennem kapılarını kapatıyor ki Müslümanlar ona düşmesin.Ondan kurtulsun.Az bir ömürde böyle ayların kıymetini derk edip iyi değerlendirsin.Amelini ve sevabını kat kat alsın.

Rabbim bizleri ramazanın rahmet ve bereketinden gafil olanlardan eylemesin. Ramazan orucunu umursamayan ve tutmayan ve kıymet vermeyen gafillerden eylemesin. Ramazanın bereketinden hakkıyla istifade eden ve hayırlı sevaplar kazanan ve günahlarını af ettiren kullarından eylesin. Ramazandaki rahmet sağanaklarıyla arınıp temizlenip ruhunu, aklını, kalbini ve öteki latifelerini temizleyenlerden eylesin.Amin.


Konular