Malik ismin'den zina meselesi

Cenab-ı Hakk'ın güzel isimlerinden biri de MALİK'tir. Herşeyin mülkü O'nundur; O her şeye sahiptir.
Eşyanın kullanımı esasında mübahtır. Bazı maslahatlara ve hikmetlere binaen eşyanın kullanılması bazı durumlarda farz, vacip, sünnet, mübah, mekruh, haram ve kebire hükümlerini alır. Farz,vacip ve sünnet müspet olup yapmak zorunda ve durumunda olduklarımızdır. Mekruh, haram ve kebire ise menfi olup kaçınmak zorunda ve durumunda olduğumuz davranış ve uygulamlardır. Mübah ise nötürdür. Yani saydığımız hükümleri Edille-i Erbaa'dan (Kur'an-ı Kerim ayetleri, Peygamber Efendimiz'in(SAV) hadis ve siyeri, Kıyas: şimdiki tatbikatın Sahabi zamanında nasıl yaşanmış olduğu, İcma: Peygamber Efendimiz'in varisleri olan çok hassas, dikkatli, bilgili, donanımlı, takvalı Alimlerin biraraya gelerek bir durum hakkında istişare yapması ve bir hüküm getirmesidir.) ediniriz. Her halimiz sayılan dini hükümlerden birini alır.
Zina veya cima meselesine gelince; Karşı cinsle cinsel ilişkiye girmek de esasında mübahtır. İnsanların en çok ihtiyaç duyduğu durumlardan biri olan karşı cinsle şehevi münasebete girmek arzusu iki yolla karşılanır. Ya Allah'ın meşru kıldığı nikah yoluyla karşılanacaktır. Yani her iki cinsten iki kişi şartlar doğrultusunda evlenip bu ihtiyaçalrını karşılayacaklardır. Nikah yoluyla meşru tarzda girilen cinsel ilişkiye 'cima' denir. Ya da Allah'ın nefyettiği, yasakladığı gayrı meşru olan nikahsız birliktelik yoluyla karşılanacaktır. Aralarında evlilik bağı bulunmayan her iki cinsten iki kişinin(bir erkek bir bayan) girdiği cinsel ilişkiye 'zina' denir. Yani illet(asıl ve hak sebep); Allah'ın bu işi haram kılmasıdır. Allah, bir işi emrederse o şey güzelleşir, helal olur ve yararlıdır. Allah bir işi yasaklarsa o şey çirkinleşir, haram olur ve zararlıdır. Yarar ve zarar durumu helal-haram eksenine göre değişir. Yoksa hikmetleri oradan kalkınca artık yapılabilir denemez. Hikmet ise: Allah'ın emir ve yasaklarına uyulduğunda biz insanların gizli faydalar görmesi meselesidir. Zinayla; akli melekeler zayıflar, nesil tükenir, kıskançlıklar ve aldatmalarla cinayetler artar, sürekli bir ihanet ve aşağılık duygusuyla insanlar her daim azap çekerler, nefse köle olup herşeyin kolayına kaçar insanlar, çalışma şevki kalmaz kimse de, terakki düşer, zanaat düşer, aile kurumu çöker, yok olur, insanlar ortalıkta perişan ve ne yaptığı belirsiz bir hayat sürerler, insanlar yalnızlaşırlar, intiharlar artar vs binlerce hikmetler sıralanabilir. Avrupa'nın şimdiki durumu onların küstahça kendi uygulamlarını getirmeleri ve özgürlükçü anlayışlarıyla Allah'a başkaldırmalarıyla ne halde oldukları bilimektedir. Şimdi İslam'ın hükümlerini tatbik etmeye kolyuluyorlar. Zina etmeyen gençlere para ödülü veriyorlar, evlilk öncesi bekaretini koruyan kızlara meryem ana ödülleri veriyorlar, kadınlara iş hayatını bıraktırıp yuvalarına dönmelerine dair kanunlar çıkartıyorlar vs. Biz de o hale gelmeden adam olup halis muhlis kul olup Allah'ın emir ve yasaklarına uyarsak dünya ve ahret hayatımızı kurtarmış olur ve ebedi saadete kavuşuruz.
Zina, kendilerine nikah düşen bir erkek ve bir bayanın aralarında nikah bulunmadan cinsel ilşikiye girmeleri veya bu ilşikiye götürecek durumları yaşamalarıdır.
Nikah, aslında Allah'tan onun malı ve memlükü olan birinden yararlanma konusunda izin almaktır diyebiliriz. Kadın da erkek de Allah'ın malı ve memlüküdür. Biz biriyle evlenmek isteyince aslında onunla nikahlanarak Sahibinden, Allah'tan müsaade almış sayılıyoruz. Şöyle bir örnekle anlaşılır kılabiliriz: Mesela, komşunun bahçesinde bir ağaçtan bir elma koparmak istediniz. Sizin canınızın çektiği o elma size ait olmadığından ve yandaki koşuya ait olduğundan gidip sahibinden izin istediniz ve o merhametli, sizi pek çok seven ve acıyan komşunuz izin verdi ve siz de o elmayı afiyetle yediniz. Veya hata ettiniz de izin almadan gidip elmayı kopardınız ve yediniz. Sahibi de sizi gördü ve sizi tedip etti, hatta sizi karakola şikayet etti. Ve ceza gördünüz. Anlatabildim mi? Elma aynı elma.. İzin alarak yediğiniz de helal olur ve bu ince davranışınız sayesinde komşunuzun merhametini ve hürmetini celp ettiniz komşu der ki al bu ağaçlardan şu kadarı senin olsun, binlerce elmaya kavuştunuz; izinsiz yerseniz o elma ve bahçedeki bütün elma ağaçlarının sahibi size hiddet edecek, sizden nefret edecek, zıkkım olsun diyecektir, sizi hapsettirecektir. İşte nikah da şehevi ihtiyçalrın karşılanması için Malikül Mülk'ten izin almak gibidir. Yoksa kadın aynı kadın; erkek aynı erkek.. Nikahtan önce ve sonra insanda hiçbir şekilde bir değişiklik olmuyor. Sadece izin alınca meşru olyor. Helal oluyor. Ve hatta bu ibadet oluyor. Aksi takdirde zina olur, bu da haramdır. Cehennem azabını gerektirecek bir suçtur. Allah muhafaza... O yüzden ben kız arakadşımı seviyorum o da beni seviyor. Alan razı satan razı kim ne karışır, bi zorlama yok ki, kimseyi aldatmıyorum ki .. şeklinde saçma sapan bir görüşü savunmamak lazımdır. Bazı şeyler bizzat haramdır. İçki gibi. Bazı şeyler muamele tarzıyla haram olur. Ele geçiş şekliyle yanlış olur. Kendi alın terinle kazandığın para meşrudur; bir dükkandan çaldığın o aynı para haramdır. Çünkü haram bir tarzda yararlandın. Sahibinin rızası yoktu. Anlaşıldı mı? Kainatın tamamı ve içindeki her bir şeyi Allah halk etmiştir, O idare ediyor ve herşey O'nun malı ve mülkdür, biz de onun emrine musahhar memlükler, köleleriz. O ne isterse, ne şekil isterse öyle yapmak zorundayız. Allah evlenerek nikah yoluyla cinsel htiyaçlarımızı gidermemizi emretmiş ve aksini yasaklayarak haram kılmışsa o iş çirkindir, zararlıdır. Haramdır. Kaçınmak ve yaklaşmamak gerketir. bu da takvadır. Evlenmek ibadettir. Vesselam..


1 yorum

Re: Malik ismin'den zina meselesi

Allah, bir işi emrederse o şey güzelleşir, helal olur ve yararlıdır. Allah bir işi yasaklarsa o şey çirkinleşir, haram olur ve zararlıdır.

Alan razı satan razı kim ne karışır, bi zorlama yok ki, kimseyi aldatmıyorum ki .. şeklinde saçma sapan bir görüşü savunmamak lazımdır.

Allah sizin gibi erkeklerden razı olsun efendim...
yazdıklarınıza ne denebilir ki

15.12.2012 - (yusuf a.s)

Konular