Sabretmenin Derin Hakikati

İnsan masiyet,musibet ve taat olmak üzere üç sabırla mükellef tutulmuştur..Masiyet ve musibet üzere sabırla mükellef olan insanın sabır kuvveti bütün bela ve musibetlere kafi gelecek seviyede olduğu halde bu sabrın hakikatini anlamayanlar ve ya sırrına ermeyenlerin bela ve musibet karşısında mukamevetleri çabuk kırılıyor.Sabrın hakikat mertebelerini en iyi anlayan ve sebat gösteren peygamberler ve veliler çok büyük bela ve musibetlere karşı sabır kuvvetiyle durmuşlar ve yıkılmamışlar.Sabrın derecesi bir nevi imanın derecesine göre değişir.İnsanda iman arttıkça sabır ve tevekkül kuvveti de artar. İmani derecesi düştükçe sabır kuvvetide düşer.Sizi mutlaka biraz korku ve açlık birazda mallarınız ve canlarınızdan mahsulerinizden bir noksanlık ile imtihan edeceiz.ey rasülüm sebredenlere cenneti müjdele.bakara 55 ayitindeki sabrın derin hakikatini anlayanlar kazanacakları cennet mükafatlarını iman gözü ile görüp hakikat vicdanıyla anladıkları için her olay ve hadisat karşısında,her yokluk ve bela karşısında,her eksiklik ve genişlik vaktinde sabırsız ve gafil nefislerine “sabredemiyorum ve sabredeceğim çünkü cennetin nimetleri sonsuzdur.bir küçük meyvesi bütün dünyanın bağlarından üstündür.dünyanın her şeyi geçicidir.bana ilişen ve elem keder veren şeyler, zaman karşısında tükenmeye mahkumdur.yoklukları geçici varlıkları ebedi olacak. yokluğu olan şeyler ve mahrum kaldığım nimetlerin misli misli cennete verilecek der.O manevi cennet nimetlerini tadarken kendini düşünür,cennet nimetlerinin sonsuz buradaki elemlerin ise fani ,kısa ve zeval bulduğunu kıyas eder.Belki o manevi ve hayali lezzetlerin tahattur etmesi bile şu küçük dünyevi elemlere üstün gelip musibet içinde nimati hisseder ve tattırır..Bu düşünce ve hayal o geçici elemi izale edip dağıtır.Sabırda o insan büyülü bir teselli bulur..O teselli ile tevekkül eder cennete ve içerisindeki nimetlere kavuşmanın hayali ve o nimetlerin hatırı için başa gelebilecek bela ve musibetlere katlanır.rızayı ilahiyenin Hatırı için herkese ve her şeye katlanır.Acı veren ve yüzünü buruşturan ekşi şeyleri karıştırıp tevekkül limonatası yapar acılığını ve ekşiliğini bir nevi giderir . Sabır ferahlığın anahtarıdır. Hadisinin müjdesine cennette mazhar olur.

Sabır kuvvetine dayanıp ,kudretine itimat edenlere cenabı hak müjde verip diyor ki“Allah sabredenlerle beraberdir.Bu müjdenin derin hakikatini anlayan insan bilir ki,herkes onu terk etse de rabbi yanında olacaktır.Onun fakrına istimdad,aczine ise istinad edecektir..Rabbim benimledir diyen insan şanslıdır.çünkü.Rabbinin himayesine tevekkül ile girene kim ne halt edebilir.Bütün dünya orduları toplansa o insana ne edebilir ki.Küçük bir kanser virüsü karşısında bütün dünyanın orduları,ilaçları,kuvvetleri ve akılları aciz kalıp o ciğerden o virüsü kaldırarak insanı kurtaramıyor,rabbinin muhafazası altında olan o mikrop karşısında herkes mağlup oluyor,bu cürmü küçük cismi hiç hükmünde olan mikrop rabbine istinad ediyor.Arkasına rabbini alan peygamber efendimiz küçük bir topluluğuyla bütün devletlere meydan okumuştur.Sabrın neticelerini bir bir toplamıştır.Arkasında rabbinin merhametini, kudretini, inayetini hisseden insan korku,endişe,gam ve tasa ve çekmez.Bilir ki rabbim benimledir.benim rabbim bütün kainatı kabzayı tasarrufunda tutar,her şeyi kün feyekün emriyle yapar,bütün şer ve iyilikler onun izni olmazsa vücuda gelmez.Bilir ki, herkes onu yapayalnız bırakıp terk etse de rabbi onu yalnız bırakmaz..Nasıl ki arkasına devlet başkanını alanın sırtı kolay kolay yerde gelmez.öylede rabbine istinad eden ve istimdad edenin sırtını kim yere getirebilir.Rabbinin beraber olduğu insan kimden ve neyden korkar.Kimseye temellük edip boyun eğemez.Sabreder sabır içinde tevekkül eder.Kapkaralara bürünse de dünya hayatı,zindanlara dönse de yaşamı niyet ve nazar ile siyahı beyazlara,zindanı ise bostanlara çevirir. Rabbi üzerine sabır yağdırır. Ayaklarına sebat verir.Cenabı hakkın yardım ve muvafakiyeti sabırlı insanlarla beraberdir. Müjdesine mazhar olur.

Sabretmenin derin manasını anlayan büyük zatlar yaptıkları ve yapacakları, işledikleri ve işleyeceği şer yada hayırların her saniyesi, dakikası saati ve yılının sırrı imtihan gereği ya helal, ya haram,ya kötü, ya iyi, ya günah, ya sevap, ya hak ya batıl,ya zararlı ya faide olduğunu,Bu zaman dilimlerine ait olan her anı ve her dakikayı ve saati cenabı hakkın trilyonlarla çarpıp neticesinde sonsuz mükafat yada ceza olarak vereceğini bildikleri için masiyet ve musibet üzere sabretmişlerdir..İnsanın burada geçireceği saat, zaman, ay ve yılların tükenmeye ve bitmeye mahkum olduğunu hakkel yakin derecesinde görmüşlerdir..İster iyi şeyler olsun isterse kötü şeyler olsun başa gelebilecek ve çekilecek olan acı, keder,musibet ve hastalıkların biteceğini anladıkları için sabır içinde tevekkül ve teslimiyet göstermişler..Dünyadaki bela ve musibetlere sabredenler için cennette bitmeyecek bir saadet başlayacağı ümidiyle yaşamışlar.Dünyanın sınırlı ve kısıtlı daimi olmayan acı ve kederleri yanında cehennemin acı ve azaplarının sonsuz olduğunu düşünüp şekva etmemişler.Buradaki hayatın her saniyesinin sevaplı veya günahlı bir hayatın neticesi olacağını bildikleri için söz,ve hareketlerine dikkat etmişler, şekva ve isyana gidecek kelimelerden sakınarak sukut etmeyi tercih etmişlerdir.Sukut altınları ile cennete müşteri olmuşlar.sabır mücevherleri ile saadeti ebediye ye talip olmuşlar,tevekkül elmaslarıyla rablerinin cemaline müşteri olmuşlardır.rabbim sabrın sırrına eren ve uyanlardan eylesin.Amin.


Konular