Mutluluk Dilencileri !

Hayatın gayesini sadece mutlu yaşamak,lezzet almak ve keyif sürmek olarak görenler nefis ve şeytanın tavsiyesiyle o mutluluğu elde etmek için helal haram demeden her kapıyı zorluyor.Kendisine felaket, bela, keder, getirmesine rağmen mutluluğu parada, içkide kadında, fuhuşta, zinada ve malda aramaya devam ediyor.kimisi şöhret kimisi mal kimisi kariyer kimisi içki kimisi arzuların ve zinanın kimisi gaspın hırsızlığın kapılarını zorluyorlar. Bediüzzaman hazretlerinin ifadesiyle helal dairesi geniş olduğu ve bütün keyfilere kafi geleceğ, harama girmeye lüzum olmadığı halde helal dairesindeki keyfe kanaat etmeyerek bu haram kapılarında mutluluk arıyorlar.bu kapılardan daimi bir sürur ve ferahlık yerine geçici bir heyecan ve arzu parıltısı buluyorlar..bir şimşek çakması kadar bir lezzet bulanların buldukları bu gayri meşru lezzetler dahi çoğusunun felaketi olup hayatlarını başlarını ömürlerini yemekte..yalancı zail lezzetlerin arkasında koşmaktan yorulmakta , içkiden zinadan hırsızlıktan fuhuştan yalandan dolandan paradan faizden mutluluk dilenmekten bitap düşmekte.bu haram kapılarında buldukları ise yalancı lezzetler,saman alevi gibi tatlar esefli zevkler olmaktadır.. şeytani ve nefsani olan lezzetlere ermek geçici arzularını teskin etmek isteklerini dindirmek uğrunda her şeyden vazgeçen bu insanlar adeta zevk ve lezzet gelecek yerden namusu ve şerefi esirgemeyip o küçük lezzetler karşılığında namusları ve şerefleri rüşvet vermişler ve vermeye devam etmekteler.haram kapılarını dilincisidir sarhoşlar,haram kapılarının sefilleridir zinacılar,haram kapılarının rezil dilencileridir yalancılar,hırsızlar uyuşturucu kullananlar.

Nefis ve şeytanın telkini ve yönlendirmesi ile bu küçük zail fani alçak küçük lezzetler için haram ve günahın kapılarında mutluluk dilenciliği eden insan ;hayatını, kainatını, rızkını nimetlerini yaratan ve her şeyi onun yaşayacağı kıvama getiren,her şeyi ona musahhar eden cemil ismiyle kendisini güzelleştiren,kemal ismiyle mükemmellik veren,kuddüs ismiyle nezih eden,hay ismiyle hayat veren,kerem ismiyle nimete gark eden,Rezzak ismiyle rızkını gönderen rablerinin rahmet ve şefkat kapısını çalmayı akıl edemiyorlar, bütün hayırlar iyilikler ve bütün ihsanatlar onun hazinesinden çıktığı halde hayır iyilik ihsan isteyenler ondan istemiyorlar.

Haramlarla işitmesi, görmesi, düşünmesi, bulanıklaşmış bedbaht zalim insan, hayatını terbiye eden, nefisleri tezkiye edip arındıran,kalpleri tasfiye edip temizleyen,ruhları inkişaf ettirip manevi yükselme ve gelişme veren,akıllara istikamet ve nur veren,hayata hakiki hayat ve saadet veren,bütün güzel ahlakın çeşitlerini, ilahi marifetin bütün fihristelerini, hayatı şahsiye ve içtimaiyenin bütün faideli düsturlarını, kainatın yüksek hikmetlerini ve nurani kanunlarını içinde toplayan ve insanlara veren kurana sarılmayı o kapıda mutluluk bulmayı akıl edemiyorlar. Hayatlarına emniyet, saadet, selamet getirecek olan mutluluk rehberi olan Kuranı kerimine müracaat etmeyi idrak edemiyorlar.Bu görmez işetmez ve akıl edemeyen bedbahtlara sormak lazım hangi batıl din, felsefe, akıl ve yol vardır ki böyle acık ,zahir ve parlak bir surette her asırda milyonlarca insana mutluluk ve saadet vermiştir. Akılsız insan sadece Kuranın kapısını aralayıp ondan saadet ,emniyet, huzur, sükunet ,şifa ve teselli almayı bilmez.

Ancak günahlarla aklı, fikri ve zihni felce uğrayan gafil insan saadeti ebediyenin anahtarını taşıyan ,o cennet kapısını açacak , kainatın bütün muğlak ve sırlarını ,hikmet, edep, sadakat fazilet, hakikat hazinelerinin sırlarının açıklayıcısı olan,baştan aşağı edebin ,faziletin menbaı kemalatın başı, şefkatin mühtehası, huzur ve sükunetin saadetin dellalı olan peygamber efendimizin sünneti seniyesinden mutluluk ve saadet almayı akledemez.

Yine isyanlarla şuuru kapanıp hayvanlığa inkilap etmiş divane insan kalplerin ve akılların safi sevincini,ruhlarını halis sürurlarını veren,hayata huzuru daimi ve inşirah veren,kalbe mutmain olma hissi veren mutluluğun anahtarı olan zikir, fikir, marifet, takefükkür şükür ve ibadetle mutluluğun sükunet kapısını açamadığı için kolay, zahmetsiz, acısız, kedersiz, elimsiz, meşaketsiz bir şekilde açılacak ve içerisine girilecek olan ve içerisinde 124 bin enbiya ve 125 milyon evliyanın bulunduğu hayatın kapısından giremiyor..Halbu ki bu kapının anahtarı sadece namaz, şükür, zikir ve evrattır.Öteki haram kapılardan mutluluk aramanın bedeli para zahmet ,cinayet, hırs, kin,adavet ve meşaket olurken. rabbin kapısında ise ferah ,ve huzur kolaylık ile bulunmaktadır.Cehennem bir nevi parayla kazanılacakken cennet ise kulluk gibi hafif ibadetle zikir ve şükür gibi tatlı zahmetle kazanılacaktır.

Mutluluk ve saadet dilenilecek kapının hangisi olduğu sırrını anlayanların başında evliyalar gelmektedirler. Demek insanların en zekisi ve en akıllısı onlardır ki, gafil, ahmak, divane serseri, akılsız insanların aksine mutluluk, saadet ve selameti bulmak için yüz binlerce haram ve günah kapılarında dilencilik etmek yerine rablerinin kulluk kapısında öyle dilencilik etmişler ki, Padişahlar arkalarında yürümüş,önlerinde diz çökmüş, o saltanat sahibi sultanlar ve krallar bu zatların münzevi züht dolu mutlu ve saadetli hayatlarına gıpta ile bakmışlardır.. O kudsi kapıyı o zatlar parayla mevki makam kariyer saltanat ile değil sadece aciz ve fakir nidalarıyla dua zikir hamd ve şükür feryatlarıyla çalmışlar..Onlara o kapıdan öyle iltifatlar öyle hazineler, öyle sırlar, öyle hikmet defineleri ,öyle saadet uzmaları verilmiş ki,kazandıkları ganimetler kıyamete kadar onlara yeterde artarda.....Onlar sonsuz rahmet hazinelerinin kapısında zilletle değil tevazu ile mutluluğun saf katıksız nezih olan huzuru daimisini bulmuşlar..Akıllara ,kelimelere, harflere, hayallere düşüncelere sığmayacak öyle lezzet ,zevk ve alemlere gark olmuşlar ki, o buldukları ve tattıkları lezzetleri anlatmaya ne söz nede kelime bulamamışlar.Saklamayı tercih etmişler.Bugün hapishanelerin, hastanelerin ve kabristanların kapılarına kulak verin nice ah , feryat ve figanlar duyulacaktır. Bu ah sahipleri hep o haram , günah ve isyan kapılarının dilencisiydiler..Bir lezzete mukabil binler tokat yemişlerdir.O haramlar yüzünden rahmani huzurdan kovulmuşlar,hakiki saadetten uzaklaştırılmışlardır.Bu ilahi azaplara,bu acıklı hayatlara ,bu helak edici yollara düşmemek için ;Bütün hazinelerin anahtarı elinde olan, her şeyi kabzayı tasarrufunda tutan, her yerde hazır ve nazır olan,rahmeti ,şefkati, keremi ve inayeti mutlak olan rabbimizin kapısını kuranın nidasıyla,sünnetin tevazusuyla,dua ,zikir şükür ve hamdin adabıyla çalacağız.O kapıdan mutluluk talep edeceğiz.O kapıdan kimse eli boş dönmemiştir.kimisi huzur, kimisi sükunet, kimisi saadet, kimisi nimet, kimisi sırlarla, kimisi katıksız mutluluk, kimisi ebedi inşirah, kimisi ebedi ferah ,kimisi de sıhhat ile dönmüşlerdir.
Unutmayalım ki,hayat gemisinin dümeni nefis ve şeytanın eline bırakılırsa insanı günah haram ve isyan vari dağlar vari dalgalarında batırıp küfür kayalıklarına vurdurur..Eğer hayat gemisi iman ve kuran rehberliğine bırakılırsa insanı hüsnü hatime, ihlası tamme ve rızayı ilahiye limanına ulaştırıp saadeti ebediye ülkesine teslim eder.05.04.2010


Konular