Ailede Eşleri Birbirine Düşman Eden Hastalık

İnternet günümüzde teknolojik iletişim aracı olmaktan çıkıp yuva yıkmaya kadar giden evlilik sorunlarına sebep olabiliyor. Chat hastalığına tutulan hanımların kimi bu problemi aşabiliyor. Kimi de evliliğini sonlandırmak zorunda kalıyor.


Aylin Hanım 30 yaşında, üniversite mezunu. Bir muhasebe bürosunda çalışıyor. İki çocuk annesi. 1997’de Arif Bey’le tanışır. Henüz üniversite öğrencisiyken evlenmeye karar verirler. Aylin Hanım, okulunu bitirdikten sonra ilk çocuğu Eren’i, bir yıl sonra da ikinci oğlu Emre’yi dünyaya getirir. O dönemde maddî manevî sıkıntılar çeken genç çift, zaman zaman ‘ayrılma kararı’ alsalar da çocukları için bu ‘mutsuz’ birlikteliği sürdürürler. Oğulları biraz büyüyünce Aylin Hanım çalışmaya başlar. Böylece ailenin geçim sıkıntısı biter. Fakat geçen zaman ‘yorgun çift’in ilişkisini daha da yıpratır. Arif Bey’in ilgisizliği yüzünden Aylin Hanım kendini çok yalnız hisseder. Gazete eklerinden birinde okuduğu haberle ‘kendince’ bu yalnızlığına bir çözüm bulur. Şüphesiz bunun zamanla daha büyük sıkıntılara sebep olacağını bilmeden…

Aylin Hanım, bir psikolog desteği alıyor bugün. Kendi iradesiyle bir türlü bırakamadığı “chat” hastalığını yenebilmek için… Yıllar önce çocukları için ayrılmadığı eşinden uzaklaşıyor, evli kalmak istemiyor çünkü. Üstelik sanal arkadaşlıklara müptela olmak sosyal ilişkilerini de olumsuz etkiliyor. Bilgisayar başında tükettiği saatler onun uykusuz kalmasına, çocuklarıyla yeterince ilgilenememesine, iş hayatında dikkat dağınıklığı yaşamasına sebep oluyor. Hasılı, Aylin Hanım bu kötü alışkanlığının bedelini ağır ödüyor.

ONUNKİ ÇOK MASUM BAŞLAMIŞTI

Aylin Hanım, kadınlar arasında hızla yayılan internette sohbet (chat) hastalığının ne ilk ne de son kahramanı. Her geçen gün artan boşanma oranları da hastalığın hızla yayıldığının bir habercisi. Zeliha Hanım’ın chat hastalığı ise çok masumane başlıyor. 13 yıllık eşine ve iki kızına hep daha iyiyi sunmayı kendine görev edinen fedakâr eş, arkadaşlarının tavsiyesiyle orijinal yemek tarifleri için internet sitelerinde gezinmeye başlıyor. Bir gün küçük kızı için değişik pasta tarifleri ararken yan tarafta sürekli yanıp sönen kutucuk ilgisini çekiyor. Bir de ‘Burada kendinizi yalnız hissetmeyeceksiniz’ yazısı… Merak ediyor ve sohbet odasına çeşitli yönlendirmelerle üye olup giriyor. Sonra da hayatı değişiyor yavaş yavaş.

Peki, neden evli bir hanım sanal dostluklardan medet umar? Bu konuda uzmanların çeşitli görüşleri var. Görüştüğümüz psikolog ve psikiyatrların üzerinde birleştikleri trajik gerçek, sanal âlemden zamanla vazgeçemeyen kadınların yüzde 35-40’ı, geçmiş dönemde eşleri tarafından küçük ya da büyük ihanete uğramış hanımlar. Yaşadıkları hayal kırıklığını unutamadıklarından, sanal âlemde tanımadığı erkeklerle sohbet ederek eşinin yaptıklarına ‘güya’ karşılık veriyor. İlk zamanlar ‘nasıl olsa verdiğim bilgiler yanlış, oradaki ben değilim ki!’ dese de ucundan kıyısından girdiği sanal dairenin içine zamanla dâhil oluyor, çoğu zaman da yaşadığı zaman ve mekândan kendini soyutluyor.

Aile Terapisti Psikolog Yasemin Uçal, sohbet odaları sebebiyle boşanan çiftlerin sayısının bilinenden beş kat daha fazla olduğu görüşünde. Ona göre, günümüz kadınları manevi anlamda kendini ihmal ediyor. İçlerinde büyük boşluklarla yaşıyor. Eğer bir kadın eğitim seviyesi, bilgi ve birikim noktasında kendini ifade etmekte yetersiz kalıyorsa, sanal âlemde seviyesine uygun birilerini rahatça buluyor. Bir de hızlı hayat tarzı insanların sıkıntılarını artırıyor, artık kimse kimsenin sorunlarını dinlemek istemiyor. Biri derdini anlatmak için ağzını açsa karşı taraf ondan çok konuşup dertleri sıralamaya başlıyor. Oysa sanal dünyada bireyler kendilerini dinleyebilecek birilerini muhakkak buluyor. Çünkü sohbet odalarına girenler konuşmak, dinlemek ve dertleşmek için oradalar.

“Bazı insanlar alışkanlık geliştirmeye yatkındır. Yüz kişi internetle haşir neşir olur; ama 10’u alışkanlık geliştirir.” diyor, Sema Hastanesi’nden Psikiyatr Prof. Dr. Hamdi Tutkun. “Mutsuz insanlar chat yapar.” kanaatine katılmayan ve bunun bir kişilik tarzı olduğunu belirten Prof. Tutkun’a göre insanlar her zaman paraya ihtiyacı olduğu için değil, kişilik özellikleri sebebiyle de at yarışı, kumar oynar. Chat de bunun gibi. Ahlâkî değerleri hafife almakla bağlantılı yani… “Kişi yalnız değildir, mutludur da. Ama aile bağlarına, eş sadakatine inanmayan ya da bunu hafife alanlar için bu davranışın olumsuz bir tarafı yoktur.” diyor. Aylin Hanım ise Hamdi Bey’e katılmıyor. Kendisinin mutsuz olduğunu, eşiyle olan sıkıntılarının onu sanal âleme ittiğini iddia ederek, yaşadıklarından eşini de sorumlu tutuyor.

“ARTIK HAKİMLER CHAT KONUŞMALARINI DİKKATE ALIYOR”

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün istatistik verilerine göre Türkiye’de 1990’da 25 bin 712 olan boşanma sayısı 15 yıl sonra 88 bin 736 olmuş. Yani yüzde 245 oranında bir artış söz konusu. Peki, chat sebebiyle boşananların oranı ne? Türkiye’de bu konuda tutulmuş bir istatistik yok maalesef. Avukat Halim Yılmaz, önceden mahkemelerde chat yazışmalarının delil olarak kullanılamadığını, fakat günümüzde bu sebeple boşanmak isteyenlerin oranı artınca hâkimlerin artık sanal konuşmaları dikkate almak zorunda kaldığını söylüyor. Mahkeme açısından yazışmaların en az 6 ay, hemen her gün yapılmış olması önemli. Yılmaz, evlilik soyut olsa da nikâhla birlikte evliliğin sadakat, sorumluluk, geçim, cinsellik gibi somut temellerinin olduğunu ve bu temellerden bir ya da birkaçına zarar gelmesinin boşanma gerekçesi olabileceğini belirtiyor.

Kadın-erkek arasında geçen sanal konuşmalarda bir kadının ancak eşine söyleyebileceği sevgi ve bağlılık cümleleri, sadakatsizliğe varacak ifadeler, tahrik unsuru oluşturacak görüntü ya da söylemler davalarda kullanılan materyallere örnek gösteriliyor. Avukat Halim Bey, karşılaştığı vakalardan yola çıkarak evli kadın ve erkekler arasında sanal sohbetin çok yaygın olduğunu söylüyor: “Taraflardan biri sanal âlemin müptelası olduysa; eşini, çocuğunu ihmal ediyor, evliliğin gereklerini yerine getiremiyor. Ondan sonra da mutsuzluk, huzursuzluk, geçimsizlik başlıyor. Sanal dünyaya açılan bir kapı evlilik hayatını altüst etmeye yetiyor. Özellikle bu tarz sebeplerle boşanmak isteyenlere mahkeme (çiftin isteğine bağlı olarak) psikologlarla görüşmeyi tavsiye ediyor. Eğer terapilerden sonra çift hâlâ ayrılmak istiyorsa o zaman boşanma kararı veriliyor.”

İKİ ÇOCUK ANNESİ SANAL ÂLEMDEN VAZGEÇMEDİ, EŞİNDEN BOŞANDI

Psikolog Yasemin Uçal’a göre, sanal alemle bağlarını koparmak maksadıyla terapi desteği alanların yarısında tedavi sonuç vermediği için çiftler boşanıyor. Evliliğe devam edenlerde ise erkekler çok zor durumda kalıyor. Görünmeyen biriyle âdeta savaşıyor, düşmanlık yapıyor, mutsuz oluyor, cinsel hayatları olumsuz etkileniyor. “Yakın zamanda terapilere gelen bir hanım, 3 ve 5 yaşında iki çocuğu olmasına rağmen, sanal âlemden kopamadı ve eşini artık sevmediğini, istemediğini söyleyerek boşanmaya karar verdi.” diyor. Oysa sanal dünya saplantısından kısa sürede kurtulan Zeliha Hanım, eşinden boşanmayı hiçbir zaman düşünmemiş. Kurduğu sanal dostlukların ona bir yarar sağlamadığını zaman içinde anlamış. Ama doğru olmadığını bile bile evde her yalnız kaldığında gözü bilgisayara takılmış. Bir ay kadar kendi iradesiyle bu sorunu aşmaya çalışmış. Bakmış olmuyor, bir arkadaşının önerisi üzerine psikologdan yardım almaya karar vermiş.

Zeliha Hanım terapilerde ilerleme kaydedince seanslara eşi Ahmet Bey de katılmış. Şimdi bilgisayar bile görmek istemediğini söyleyen Bursalı Zeliha Hanım, eşiyle yaşadığı sorunları şöyle anlatıyor: “İlk zamanlar önüme gelen herkesle konuşuyordum; ama hiçbir zaman gerçek kimliğimi vermedim, korktum. Zamanla belli bir arkadaş grubum oldu. İçlerinde erkekler de vardı. Yazılarla konuşmak, kelimelerin ardındaki insanlara sevgi duymak bana esrarengiz gelmişti. Eşim işe, çocuklar da okula gider gitmez bilgisayarın başına oturup neredeyse akşama kadar kalkmıyordum. Eve gelen giden olursa bilgisayarı kapatıyordum ancak. Akşamları girmezdim ama aklım hep orada kalırdı.”

Zeliha Hanım’daki değişimi fark eden Ahmet Bey, sorunun nereden kaynaklandığını anlamaya çalışır ilk önce. Karşısına çıkan tablo onu hem şaşırtır hem de üzer. Zaten eşinin yardım almak istemesi de bu üzüntüden sonra başlar. Ahmet Bey’in yaşadığı güven sorunu terapiler sayesinde aşılır. Ayrıca ayrıldıklarında arkalarında kalacak kızları, Zeliha Hanım’ın pişmanlığı ve bilmeden böyle bir yanlışa yelken açması da çiftin beraberliklerini kurtarmalarında etkili olur.

İnternet kullanımının artmasıyla başlayan bu tür problemler hakkında değerlendirme yaparken, Prof. Hamdi Tutkun önemli bir noktaya da temas ediyor: “Her kullanıcıyı ‘zararlı’ görmek doğru değil. Fakat evde işler yolunda gitmiyor, eşler arasında huzursuzluk ve tahammülsüzlük varsa, çiftlerden birinde depresyon hâli gözlemleniyorsa, kadın geçmişte aldatılmışsa, aile reisi ara ara ufak kaçamaklar yapıyor, eşi de bunları hissediyorsa bu şartlar altında bir anda bilgisayara sarılan hanımların davranışlarını gözlemlemekte fayda var. Sebep ve sonuç ilişkisi her zaman önemlidir.”

Kendini kısa sürede sanal âlemin merkezinde bulan Aylin Hanım, genelde erkeklerle konuşmayı tercih eder sohbet odalarında. Yıllardır onu anlayamayan eşinden bıkıp usanmıştır çünkü. “Nasıl olsa gerçek değil.” düşüncesi onu rahatlatmış ve “eşimi aldatıyorum” diye düşünmemiş hiç. Zamanla dostluk adı altında kurulan diyaloglar yön değiştirmiş. Hem karşı taraf hem de onun açısından. Zaten pamuk ipliğine bağlı, çocuklarının hatırıyla ayakta durmaya çalışan evlilikleri biraz daha yara almaya başlamış. “Kocamla tartıştığımızda ev ortamını germezdik. Yaşadığım tüm gelgitler evin huzurunu kaçırmaya yetti. Küçük kızım aramızda geçenlerden psikolojik olarak etkilendi. Yemek yiyemiyor, sürekli istifra ediyordu. O zaman anladım nasıl bir çukura düştüğümü, sevdiklerimi de oraya sürüklediğimi…” sözleriyle anlatıyor duyduğu pişmanlığı. “Hiç kimse ‘gerçek kimliğimi vermiyorum’ diyerek vicdanını rahatlatmasın. Zaman içinde gerçek kimliğinizi verecek duruma geliyorsunuz. Yalancı dünyada kurulan tüm dostluklar zararlı arkadaşlıklara dönüşmeye mahkûm.” sözleriyle de bu hastalığa karşı herkesi uyarıyor.

KADINLAR FITRAT KODLARINI UNUTMAMALI

Peki, sanal yolculuğa çıkmış biri nasıl geri dönebilir? Yasemin Uçal’a göre, kadınlar acilen kimlikleriyle barışmalı, önce kadın sonra anne ve eş olduklarını unutmamalı. Çünkü günümüz hanımlarının çoğu, fıtrat kodlarını bozdukları için ellerindekilerle mutlu olmayı başaramıyor, eş olmanın, anne olmanın ulviliğini kavrayamıyor, mevcut hâlinden sıkılıp yeni arayışlar içine giriyor. Kadınların kendilerini bilgi, kültür, ahlâk, psikoloji yönlerinden ve sosyal anlamda geliştirmeleri gerektiğine değinerek, “Bir kadın maddi ve manevi yönden gelişimini ömrünce noktalamamalı. Eğer noktaladıysa hemen harekete geçmeli. Mesela kitap okumalı, dinî hassasiyetlerine, mahremiyet duygusuna önem verip bunlara sahip çıkmalı, fıtrat kodunu öğrenip onlar doğrultusunda hareket etmeli.” diyor.

Psikiyatr Hamdi Tutkun, bu tür rahatsızlıkların aile içine sızmadan halledilmesinden yana. Çünkü eşler arasında güven sorunu çıkabilir. “Tedaviden çok tedbirler önemlidir” diyen Tutkun’un yaptığı tavsiyeler şöyle: “Kişi kendi iradesiyle savaşmamalı. İnsan iradesi zayıftır. Önce evden bilgisayar çıkarılmalı. Eşler aynı evde birbirinden bağımsız uzun süre vakit geçirmemeli. Evde bilgisayar varsa çiftler farklı giriş şifreleri kullanmamalı, her şey şeffaf olmalı. Eğer biri cep telefonunun karıştırılmasından hoşlanmıyorsa bu tarz şeylere meyli var demektir. Yaşananlar dar dairede kalmalı. Bilen çok olursa affetme de zor olur. Chat müptelası olan hanımların yüzde 40’ının kocasına ‘Aynıyla karşılık verme’ niyetiyle sanal âleme dâhil olduklarını da unutmamalı. Erkekler de davranışlarını kontrol altına alıp hanımlarına bu tarz yanlışlar yapmamalı.”



CHAT YAPMANIN DİNEN HÜKMÜ NEDİR?

Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden İslam Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Eskicioğlu’nun konuyla ilgili görüşleri şöyle: “İradeli her hareket dindir. İradeyle yapılmış her davranışın hesabı verilecektir. Hanefi fakihi Serahsi, bir kadınla erkeğin edep dairesinde karşılıklı oturup konuşmasında bir sakınca görmez. Ben de bunu savunuyorum. Chat belki karşılıklı konuşma değil. Ama internette kadın-erkek karşılıklı sohbet ettiğinde; birinden biri konuşulanlardan etkilenip tahrik olabilir, çünkü zamanla sohbetlerin nereye gideceği belli olmaz, bunun garantisi yoktur. İnsan iradesi zayıftır. Kişi kendini kaptırabilir. Birey ancak nikâhlı eşiyle paylaşabileceği mevzuları sanal ortamda konuşuyorsa psikolojisi, sosyal düzeni bozulur, dinen de kaybedenler arasında olur. Kadın ya da erkek ilgi, sevgi ihtiyacını sanal ortamda karşılıyorsa; eşine karşı bağlılığı her geçen gün azalır ve evlilik biter. İslam dininde aklı, malı, nesli, korumak esastır.”



İNTERNETTE BAŞLAYAN, KANLA BİTEN BİR AŞK

Eskici Türkü Bar’da garsonluk yapan Nebil Örgen (23), Burdur’da yaşayan Zeliha Özsarı (20) ile internette bir arkadaşlık sitesinde tanışır. Bir süre sonra birbirlerini görmek isteyen iki sevgiliden Zeliha, Adana’ya Nebil’in yanına gelir. Ailesinin istememesine rağmen genç kızı evinde misafir eden Nebil, bir hafta sonra, barda çalıştığı bir gece dışarı çağrılıp kafasına sıkılan kurşunla yaralanır, kaldırıldığı hastanede 2 gün sonra hayatını kaybeder. Katil zanlısı ile boğuşan bar sahibi Ömer Beyazçiçek, saldırganın elinden cinayette kullandığı silahı almayı başarır; ancak saldırgan kaçar. Gözaltına alınan Zeliha Özsarı, “Nebil, beni Adana’ya davet edip evlenmek istediğini söyledi. Ben de her şeyi bırakıp yanına geldim. Ancak Nebil’in ailesi ilişkimize sıcak bakmadı. Babama Adana’ya geldikten sonra telefon edip yerimi ve Nebil’in ne iş yaptığını söyledim. Olumlu bakıp destek için 500 YTL para gönderdi. Her şeyin yoluna girdiğini düşünmeye başlarken, Nebil’in ölüm haberiyle dünyam başıma yıkıldı,” diye konuşuyor.



CHAT ARKADAŞINA KAÇAN EVLİ KADINI KOCASI ÖLDÜRDÜ

Almanya’nın Bergkamen kentinde yaşayan Keçiborlulu Ahmet Karaosman, kendisinden ayrılmak isteyen iki çocuk annesi 16 yıllık eşi Emine Karaosman’ı (36) boğarak öldürür. İnternetteki arkadaşı Uğur Ö. (27), Emine ile altı aydır ‘yasak aşk’ yaşadığını iddia ediyor: “Emine ile internette tanıştık. Önceleri tavla oynuyorduk. Daha sonra görüntülü sohbet başladı. İlk gördüğümde ona âşık olmuştum. O da aynı şekilde beni seviyordu. Evliydi ama kocasından boşanmak istiyordu. İnternette her gece sabaha kadar sohbet ediyorduk. Kocası o sıralar hastanede yatıyordu. Gün geçtikçe birbirimize daha çok bağlanıyorduk. Bir konuşmamızda ‘Yanına gelmeyi çok istiyorum’ dedi. Maddi sorunları olduğu için, arkadaşlarından borç para alarak bir aylığına yanıma geldi. Sonunda benimle olan ilişkisini kocasına anlatmış. ‘Artık bu evliliği bitirelim. Benim sevgilim var’ demiş. Sonra da cinayet gecesi kocası hem ağlamış hem de onu öldürmüş. Ben haberi Emine’nin kızından aldım. ‘Uğur abi, annemi de babamı da sen aldın elimizden’ dedi bana.”



SEKRETER KIZIN KATİLİ CHAT ARKADAŞI ÇIKTI

Sinop’ta, Ocak 2006’da öldürülen 22 yaşındaki sekreter Özlem Güney’in katili, chat yaparken tanıştığı vergi memuru Hüseyin Göklerinoğlu (46) çıkar. Sekreterin bilgisayar kayıtlarını inceleyen polis, 1,5 yıl süren takibin ardından cinayet sanığına ulaşır. Sırtından ve boynunun sol kısmından bıçaklanmış hâlde bulunan Özlem’in katiline ulaşabilmek için polis, genç kızın bilgisayar kayıtlarından edindiği bilgilerle, aralarında Göklerinoğlu’nun da bulunduğu şüpheli 8 kişiyi gözaltına alır. Sonra delil yetersizliğinden gözaltına alınanların tümü serbest bırakılır. Ancak polis sabırla araştırmasını sürdürür. Şüphelerin odağındaki Hüseyin Göklerinoğlu’nun telefonunu dinlemeye alır. Cinayetin üzerinden 1,5 yıl geçtiği için, olayın unutulduğunu düşünerek telefonda rahat rahat konuşan vergi memuru, çelişkili ifadeler kullanınca yakayı ele verdi. Sorgulamasında Özlem Güney’i öldürdüğünü şöyle itiraf eder Göklerinoğlu: “Nisan 2000’de internette chat yaparken tanıştık Özlem’le. Bir süre sonra telefonla görüşmeye başladık. Tanışmak için bürosuna gittiğimde tartışmaya başladık. Sinirden deliye döndüm. Sehpa üzerinde bulunan bıçağı vücuduna rastgele sapladım. Bıçağı da rıhtım bölgesinde denize fırlattım.”


19 yorum

dikkat

bayanlar özellikle dikkat etmeli bu yoruma. bazı kardeslerimiz herkesi kendisi gibi sanıyor. kendi içi temiz ise karsıdakiniide öyle zannediyor. erkekler hep bayanların ağzından çıkan güzel sözlere bakar. bunu bir erkek olarak yazıyorum. bi erkek ile konusurken siz yerine sen kelimesini bile kullanmak erkeğin dünyasını değiştirir. binlerce hayal kurar. sizi fethettiğini düşünür. gerisi zaten mahkemeye kadar gider. zerre şerefiniz varsa bu işlere girmeyin. gireceksenizde boşanıpta yapın ne yapıyorsanız

08.11.2012 - ömer öz

Re: dikkat

bide kadınlara derler,'en ufak bişeyi abartıyor,gözünde büyütüyor'diye.bakın erkeklerde böyleymiş demekkii............

20.11.2012 - Zehirliok Ziyaretçisi

chat

yalnız sadece hanımlar değil beylerin de dikkat etmesi gerekiyor çok kiiyi biliyorum eşi yatakta uyurken chat yapan. bunların mağdurlarından biri de benim.. evliiğim eşimin internet takıntısı ve ilgisizliği yüzünden bitti ve bir bayanım saygılar

31.03.2012 - nocomment

chat

bekar veya evli hanımlar görmediğiniz, ne olduğunu bilmediğiniz kişilerle chat yaparak hayatınızı tehlikeye sokmayın. arkadaş veya sevgili bulma işleri yüz yüze görerek, tesadüfen veya birilerinin vasıtası ile olması sizleri gelebilecek tehlikelerden daha kolay koruyabilir.sanal arkadaşlıklardan lütfen vazgeçin.erkeklerin kurbanı olmayın.

05.09.2011 - sinem ertek

Saygıdeğer büyüklerim,tavsiyelerinize ihtiyacım var !

öncelikle bu interneti ve televizyonu bilinçsizce kullananları ALLAH(c.c.) ıslah etsin diyorum !! Bir restorantta aşçılık yapıyorum-kpss ye hazırlık için gittiğim dersanede kayıt işlerine bakan-sınav kitapçıklarını dağıtan sekreter kızı çok beğenmiştim.sınıfta 23 öğrenciydik sadece ben vardım erkek olarak,sınıfta kendime yakın gördüğüm kardeşim gibi sevdiğim biri vardı sağolsun konuşmuş kızla o da olmaz demiş,sonra bir süre sonra birşekilde birakşam ders çıkışı bir pastaneye gittik sınfça yakın arkadaşım sekreteride çağırmış.istersen konuşursun ben biraz senden bahsettim dedi sağolsun-herkes evlere dağıldıktan sonra VAKİT GEÇ OLDU SİZCEDE UYGUNSA SİZİ EVE BIRAKABİLİRİM dedim. ve yürüdük eve doğru,hislerimi paylaştım ve sevgili olduk.neyse uzatmayayım 6-7 aydır sevgiliyiz.2008 kpss den aldığım puanla birkaç yere mülakatlara katılmıştım,Allah^a(c.c.)şükürler olsun ki biryerden cevap geldi ve atandım,bir ay içindede göreve başalyacağım. Hal böyleyken ailelerimiz tanıştı-kız isteme oldu çok şükür ama bana karşı hep tedirgin ve yapmacık davrandığını düşünüyordum-samimi bulmuyordum davranışlarını açıkçası. Kadir Gecesi sabaha kadar dua ettim,hayırlıysa olsun eğer hayırsızsa bana bunu şimdiden göster diye ALLAH^a(C.C). nişanımızdan 2-3 önce ikimizinde ortak arkadaşı olan bir bayanla rastlaştık biryerde,rica ettim ve beni kırmadı sağolsun durumumu izah ettim. siz yakın arkadaşısınız çokiyii tanırsınız bahsedermisin benim endişelerim var dedim ve açık açık dile getirdim-konuştuklarımız aramızda kalır,emin olabilirsiniz dedim.bana çok agrasif olduğunu ve fazla güvenmemem gerktiğini msn şifresini istememi-msnine girip birçokşeyi görebileceğimi söyledi. akşam cep tlfnundn aradım onu MSN ŞİFRENİ VERİRMİSİN,BENİM MSNİMDE PROBLEM OLUŞTU-BİRYERE MAİL ATACAĞIM dedim. telaşlandı ben öyle deyince,yeni msn al dedi-ısrar edince sinirlendi kapattı.tekrardan arayınca tlfnunun açmadı bende annesini aradım ve tlfna onu istedim böylelikle mecbur kaldı şifresini vermeye. ,,( uzatıyorum-açıklayıcı ve anlaşılır olsun diye BAĞIŞLAYIN ),, msnine girdim netlog vb. yerlere üye olmuş orada profil oluşturmuş onlarcada erkek arkadaşı var yazıştığı ve profilindede saçma sapan yazılar.. o öfkemle evlerine gittim,annesi beni tanımak için yemeğe çağırmıştı iki kez ona istinaden kapıyı çaldım ve dedesi-annesi oturduk konuştuk,onların önünde söz verdi birdaha böyle hatalar yapmayacağına ve beni üzmeyeceğina dair VE MSN ADRESİNİ-VB. ADRESLERİNİ SİLDİ. onu geçekten sevdiğim için bu olaydan aileme bahsetmedim ve ailem geldi nişanlandık. ama ona güvenmiyorum ve gerçekten sevdiğim için-aile biyüklerininde katılımıyla çözüldüğünü düşündüğüm olay-ona bukadar değer vermeme,gerçekten güvenmeme rağmen- onu çok sevdiğim-saydığım halde böyle yapmış olması, msnindeki bütün o yazıların-yazışmalrın gözümün önünden gitmemesi beni içten içe mahvediyor-uyuyamıyorum geceleri,gündüzleri işime vermiyorum kendimi. ona verdiğim değeri haketmediğini düşünüyorum-bu birlikteliğin hayır getirmeyeceğini düşünüyorum.... bana tavsiyede bulunun ne yapmalıyım ? - başınızı ağrıttım bu uzun satırlarımla hakkınızı helal edin. Hepinizden Allah(c.c.) razı olsun. =>> SAYGILAR

23.09.2010 - umut_17

BAHAR

ALLAH BAGISLAYICIDIR YETERKI TEVBE ETMEYI BIL s.a ne acdirki bu devirde artik as dümanimiz internet olmus durumda insan bazen büyük hatalar yapabiliyo ben hatami sevmedigim biriyle evlenerek ona haketmedigi degeri vererek ona layik olmayan herseyimi vererek yapmisim sabrettim düzelsin diye olmadi simdi tek umudum rabbimin büyüklügüdür sende BAHAR rabbe sigin gerisini bosver

23.11.2008 - yozgatli66

chat

s.a ben bu siteyi kendimle ilgili bazi pismanliklar icin buldum.iyiki de bulmusum ne kadar guzel seylerden bahsediyor tabi bazen asiriya kactiklari yerler de oluyor ozellikle de ceza konusunda:)yukaridaki basligi ve gercek yorumlari okuyunca inanamadim neden insanlar chat e bukadar merakli ustelik bekarlardan cok evli insanlar bu yontemi cok kullaniyor.ben 25 yasinda bir bayanim en son chati heralde 18 yasinda falan yapmisimdir malum ozamanlar chatten arkadaslik bir furyaydi:)ama okadar hep cok sacma gelmistir bana orda ciddi bisiylerin olabilecegi bu yuzden sadece duygularimi dokuyordum 18 yasinda ne kadar ciddi duygularim olacaksa:)internet 24 saat elimin altinda ama burdaki yazilari okuyana kadar bile aklima gelmemisti chat konusu:)ama bir bayan olarak suna cok buyuk bir inancim var ne yazikki gunumuz evliliklerinde ciftler birbirleri yeterince mutlu edemiyorlar.ozellikle erkege yuklenen karakter ozellikleri bayanlarin duygusal yonden karsilik gorememesi bu konuyu daha da cozulmez bir sorun haline getiriyor..ayni konu erkekler icin de gecerli.bu konuda tek suclunun internetmis gibi gosterilmesi cok sacma ole olsaydi kendi basima yasiyan ben 24 saat internette chatte olurdum.lutfen bayan ya da bir erkek olarak kendinizi elestirin nasil bir koca nasil bir hanimsiniz..bi cok sebebi gorebileceginize inaniyorum.

18.05.2009 - rose

s.a

Beraberliğin en canlı ifadesi evliliktir. Yakınlık mesafeyi çağrıştırır, beraberlik ise bütünlüğü ifade eder. Karı-kocanın bütünlüğü Kur’an-ı Kerim’de şöyle belirtilir: “Hanımlarınız sizin örtünüz siz de onların örtülerisiniz.” (Bakara, 187)

Sağlam temel üzerine kurulan aile yuvasının devamı sevgi ve saygıya bağlıdır. Sevgi ve saygı aile binasının demiri ve çimentosu hükmündedir. Sevgi yuvayı adeta cennete çevirir. Dünyada cennete çevrilen yuvanın öte dünyada ebedi cennette de devamı arzu edilir.

25.04.2011 - Kaside-i Bürde

arkadaşlar sizin fikirlerinizi bekliyorum ...

yaşadığım bu olay üzere bende sizden yorum ve fikir bekliyorum

29.10.2008 - bahar barış

çok pimanım... ama mutluyum...

tevbe sevinç ... pişmanlık mutluluktur...
selamün aleyküm arkadaşlar
benim sıkıntım büyük ama korkum yok.
zamanında bir hata yapmıştım sevdiğim kişi ile bana sahip olmuştu.. ama birbirimizi seviyorduk yada öle zan ediyorduk. sonra nişanlandık... 9 ay nişanlı kaldım ama onun beni hiç haketmediğini aslında birbirimize hiç uymadığımızı ilk nişan günü anlamıştım bana verdiği değeri ama belki düzelir diye hep sustum... sonunda bardağı taşırdı ve bende ayrılmak istedim... ailem de onu hiç istememişti meger çok haklılarmış ama ben bunu geç farkettim... yitirdiğim benim için en degerli şey oldu hep evlenecegim kişiye sakladığım ... olmadı... ama umutsuz değilim rabbim in mutlaka bir sıkıntı kapısı vardır benim için de arayalayacagı... ama yinede bazen tereddüte düşüyorum ne olacak acaba bu durum diye ... helede bu konu ailemin kulağına gitse olacakları düşünmek bile istemiyorum... çünkü onlar hep islami değerleri ile yaşayan insanlar... aslında bende öleydim onunla tanışana dek ama beni bu hallare getirdi... ona hiçbirşey söylemiyorum sadece onu allah ıma havale ediyorum... benim için önemli olan tevbe lerimin kabul olması çünkü biliyorum kul hatasız olmamış rabbim affeder inş benim de hatalarımı. şuan çok mutluyum hergün yaşadıklarıma tevbe ediyorum.. geçen üç senemi yaşamamış sayıyorum ve onlardan almam gereken dersleri almak için çaba sarf ediyorum. sadece sizden de fikir bekliyorum böyle yaşayp giderken biliyorum birgün evleneceğim ama bunu sır gibi saklamak istiyorum ben sizce hatamı ederim yoksa doğrumu olur...evleneceğim kişinin bilmemesi için elimden geleni yapmak istiyorum bizim buralarda bu tür şeyler bir ögrenilse sonu çok kötü olur. en önemliside ben kendimi affetmem ailem öğrendiği zaman. ben zaten yeterince pişman olmuşum yaptığım hatadan yaterince ders almışım yeterince üzülüp sıkıntı yaşamışım artık gülme vakti olsun istiyorum ve tek kurtarıcım yine rabbim olur inş.. yarumlarınızı bekliyorum... rabbim darda sıkıntıda kalmış kullarına yardım etsin inş

28.10.2008 - bahar barış

durustluk

oncelikle sana arkadsımdan sahit olduğum bir olayı aktarayım iştedim okuduktan sonra nasıl davranılacagına sen karar ver araya birileri girilerek bir bayanla tanıştırıldı bayan gayet efendi gorunumlu ve de dını butun bir kişi bunu belirtmekte amacım tatısma için degil durumu anlasılsın diye neyse belli bir donem soz nişan derken dugun geldi ama bayan bu esnada ısrarla hiç flort um yok demiş elvlene kadar dugun gecesi tabi bocalama derken yediremiş onceleri esnek felan demiş damat beklemiş bir kaç gun derken demiş arada kalmayalım doktora gidelim zaten kızda ya inan yada doktora gidelim seklinde baskı yapinca derken gitmişler doktora doktorun dediği cevap ilişkiden 15 gun sonraya kadar yara iyilesmez şizinki çoktan iyilesmiş derken fitil ateslenmiş damat ısrarla sormuş kız ısrarla inkar etmiş bahaneside allah tan gelen bişi imiş kısa bir arastırmadan sonra uniden bir folrtu oldunu vede aralsrında nişan yaptıkları tesbit etmiş derken sonuç 3 ay içinde damat boşanma davası actı bu esnada kızın ailesine de soyledi tabiki işin sessiz sedasız bitmesi içi ama kız ailesi işi biraz baskı ve sindirmeye kalktı kızlarının flortunu kabul ettiler ama normal gibi karsıladılar bir de ustelik tazminat hemde yuz milyar iştemişler :)damat gidilen doktordan işpat etti boşandılar kız ın yalanı geri tepti ailecek rezil oldular :( burdan su sonuç çıkıyor hata hata ile duzeltmek yerine bastan soylemiş olsa ya evlenmez yada rezil olmazdı birde işin obur yanı yutturmuş olsa nasıl o insanın her gun yatagına yatacaktı işin manevi tarafı çok baska

22.03.2012 - mystical

bahara...

Sakın hiç erkeği kandırmayın... Gerçeği söyleyin... Bakire değilim deyin. Utanın bir halt etmişsiniz, bir başkasının günahını almayın. Düşünün meğerse anneniz babanızla evlenmeden önce kendini başka birine sunmuş, zina etmiş... Ne hissedersiniz ha? Kocanız da sizi aldatırsa ne olurdu haliniz? Allah kendini bakire diye yutturan insanların şerrinden muhafaza etsin biz temiz müslüman erkeklerini... Allah ıslah etsin sizin gibi insanları ..

12.09.2010 - Vird-i Zeban

bahar'a

sevgili bahar yazını gecenin bu vaktinde okudum.fikir sormuşsun bende fikrimi söylemek istedim.olmuş bitmiş bir olay belki hata belki biranlık.şimdi evlensen tutki yalan söyledin baktın bir çaresine ya vicdanın bahar kardeş allaha bu kadar yakınken hayırlısını isterken neden yalan söyleyeceksin.senin tüm namusun bir zardan ibaretmi.ya vicdanın korkuna teslim olma.bunu söylerken sıkıntı çekersin belki yada ömrünün sonuna kadar.yapma sana yapılmış olsaydı ne hissederdin.kalkıpta sana erkeklerde yapar gibi geyik laflar etmeyecegim.gerek yok bu senin hayatın senin hatan sevdin inandın.suç degil.asıl suç seni olduğun gibi sevemeyende.sevginin terazisi yoktur bahar kardeş.yapma sakın anlat.bırak oda sana sevdiği kadar inansın.tekrar söylüyorum hayırlısını dilerken vicdanına bak.eger başını secdeye koyuyorsan bunu yapmazsın.korkman gereken kul degil en büyük yalan allaha söylenendir.şunu hiç unutma bunu yaşan ne ilksin nede son olacaksın.sevgi ile kal

09.09.2010 - sible

çok pişmanım,,ama mutluyum

s,a kızım kaç yaşındasın bilmiyorum ama benimde bir kızım var
yazını okurken o aklıma geldi
insan hata yapar ama bazı hataların dönüşü mümkün degildir seninkide ölsiii malesef
bence çek sineye kimseye bişi söleme çünki senin bi anlık yaptıgın hatayı anan baban ölene kadar unutamaz
o yüzden gerek yok onları üzmeye sen zaten üzülüyosun
bekaretin içinde şimdi tıp ilerledi ilerde evlenecegin kişiye bile sölemene gerek yok
bundan sonraki hayatında hata yapmaman dilegi ile allah yar ve vardımcın olsun

03.09.2010 - rahime

rahimeye...

Çok ayıp, çok günah.... Neler tavsiye ediyorsunuz öyle. Yok tıb ilerledi falan. Herkes keyfini sürecek, kebair günah işleyecek, zina yapacak... Sonra tıbba baş vurup kız oğlan kız olacak öyle mi? Allah böyle hain, namussuz, yalancı insanları kahretsin... Perişan etsin... Mutlu olamasınlar, aile hayatı kuramasınlar inşallah... Sersefil olsunlar... Dosdoğru söyleyin ne halt ettiğinizi evleneceğiniz erkeğe, o kabul ederse eder. Yoksa bir erkeğin şerefiyle oynamak çok büyük mücazat ister. Kendini bakire gibi yutturan kız (olmayanları)ları Rabbim mahvetsin... Laşerefler, benamuslar....

12.09.2010 - Vird-i Zeban

Konular