24.Kabrin Ölüye Hitap Etmesi

Ölülerin konuşması ya kal veya ölülere anlatmak hususunda diriler için kullanılan kal lisanından daha açık olan hal diliyledir.

Ölü kabre konulduğunda kabir ona şöyle der: 'Ey âdemoğlu! Beni düşünmekten seni aldatan ne idi! Benim fitne evi olduğumu bilmiyor muydun? Ben karanlık, tenhalık ve böceklerin eviyim. Benim yanımdan mağrur olarak geçtiğinde, durumumdan seni gafil kılan ne idi?' Eğer ölü ıslah edici bir kimse ise, birisi onun yerine kabre cevap vererek şöyle der: 'Görmedin mi. o iyiliği emreder, kötülükten menederdi'. Buna karşılık kabir der ki: 'Ben bu durumda onun için yemyeşil bir bahçeye dönerim. Onun cesedi nura dönüşür. Ruhu da Allah'ın huzuruna yücelir'.148

Hadîs'in râvisi, hadîs metninde bahsi geçen fidad kelimesinin mağrur olarak yürüyen, bir adım ileri atan, bir adım geri alan kimse demek olduğunu söylemiştir.

Ubeyd b. Umeyr el-Leysî şöyle diyor: 'Bir kimse öldüğünde defnedileceği çukur ona şöyle haykırır: 'Ben karanlık, tenhalık ve yalnızlık eviyim! Eğer sen hayatında Allah'a itaat eden bir kimse isen, bugün sana rahmet olurum. Eğer asi isen, bugün sana azap olurum. Öyle bir yerim ki Allah'a itaat ettiği halde gelen bir kimse sevinerek benden çıkar. Allah'a isyan ettiği halde giren bir kimse, zarar edip mahzun olarak çıkar.

Muhammed b. Şebih149 şöyle diyor: Kulağımıza geldiğine göre, bir kişi kabrine konulup azap gördüğünde veya hoşuna gitmeyen birşey isabet ettiğinde, komşusu bulunan ölüler ona şöyle seslenir: 'Ey dünyada arkadaş ve komşulardan sonraya kalan! Bizim durumumuzda senin için ibret yok mudur? Bizim önce gelişimizde senin için bir ders yok muydu? Sen bizim amellerimizin bizden kesildiğini ve sana da mühlet verildiğini görmedin mi? Neden arkadaşlarının elinden kaçan fırsatı değerlendirmedin?' Yeryüzünün parçaları da ona şöyle hitap eder: 'Ey dünyanın zahirine aldanan! Yerin içinde kaybolan ve senden önce dünyanın aldattığı kimselerden neden ibret almadın? Oysa dünya ile aldandıktan sonra eceli onları kabre getirip dostları tarafından karar yerine konduğunu görüyorsun'.

Yezid er-Rakkaşî şöyle diyor: Kulağıma geldiğine göre ölü kabrine konulduğunda amelleri onu çepeçevre sarar ve Allah o amelleri konuşturur. O ameller de derler ki: Ey çukurunda tek kalan kul! Dostlar ve aile efradın senden ayrıldı. Bugün bizden başka senin dostun yok!'

Ka'b şöyle demiştir: 'Sâlih kul kabrine konulduğunda namaz, oruç, hac, cihad ve sadaka gibi sâlih amelleri onun etrafını çepe çevre sararlar.

Yine Ka'b der ki: "Azap melekleri, ayaklan tarafından geldik-lerinde namaz onlara 'Ondan uzaklaşsın! Siz ona varamazsınız. Çünkü beni kılmak maksadıyla Allah için bu iki ayak üzerinde uzun uzadıya ibadette bulundu' der. Bu bakımdan melekler, baş tarafından gelirler. Bu sefer oruç der ki: 'Siz ona musallat olamazsınız. Çünkü o dünya evinde Allah için uzun zaman susuz kaldı. Ona bu taraftan varacak imkâna sahip değilsiniz'. Böylece melekler beden tarafından gelirler. Bu sefer hac ve cihad meleklere şöyle haykırırlar: 'Ondan uzaklaşınız. O nefsini yordu, bedenine zahmet verip haccetti. Allah için cihad yaptı. Bu bakımdan ona varacak imkânımız yoktur'. Azap melekleri, bu sefer elleri tarafından gelirler. Sadaka meleklere şöyle haykırır: "Arkadaşımdan uzaklaşın! Zira bu ellerden Allah için nice sadakalar çıkmıştır. Bu bakımdan ona yetişemezsiniz'. Bunun üzerine o ölüye şöyle denir: 'Afiyet olsun! İyi olarak yaşadın, iyi olarak öldün'.

Ka'b der ki: 'Rahmet melekleri ona varırlar. Ona cennetten getirilen bir döşek ve bir yorgan sererler. Kabrinde gözün yetişebileceği kadar onun için genişlik yapılır. Cennetten ona bir kandil getirilir. Allah Teâlâ, onu kabirden hasredeceği güne kadar o kandilin ışığından nûrlandırır'.

Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr150 bir cenazede Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet eder
Ölü kendisini techiz ve teşyi edenlerin adımlarının sesini işittiği halde oturur. Kabrinden başka birşey onunla konuşmaz. Kabir ona der ki: Ey Ademoğlu! Sen benden, darlığımdan, pis kokumdan, dehşetimden ve kurtlarımdan sakındırılmadın mı? Acaba benim için ne hazırladın?151



148) İbn Ebî Dünya
149) Adı, ELaı Abbas Seiumaktır. Bağdadh meşhur bir vaizdir.
150) Künyesi Ebû Haşini el-Mekki'dir.
151) İbn Ebi Dünya


2 yorum

Allahtan korkarımki

Allahtan korkarımki dünyamı pek ibadetle geçirmedim çok utanıyorum kendimden.babam rahmete kavuştuğu an anladımki onun arkasından dua çok dualar etmeliyim ki ona hayırsız bir evlat olmayayım.ölümden çok korkuyorum yukarki yazınızdan biraz etkilendim ben hayatı yalnızca kendi bildiğim gibi yaşadım hiçte iyi bişey değil.ailemi seviyorum babamı çok özledim.inanıyorumki kurban olduğum Allahım öteki alemde babamı bana göstericek.ve ne şekil ne zamandan sonra bilmiyorum ailemle bir bütün olacağım.bu dünyada olmadı inşallah Allahım öteki alemde duamı kabul eder.konunuzla alakalı pek bişey yazamadım.içimden geleni yazmak benim için daha ağır bastı.insanlar sonradan vijdan acısını tatmamak için önceden önlemini almalılar.hayırlı günler dilerim

24.03.2007 - dik kafalı ama iyi birisi

korkma arkadaşım,allahcc

korkma arkadaşım,allahcc tövbeyi sever,sende tövbe et,ve elinden geldiği kadar ibadetini ve hayrını yap...sıkıntılı zamanlarında sadece allahtan iste herşeyi...zamanla herşeyin yoluna girdiğini göreceksin....a.s.

02.03.2012 - bülo abuzer