EY KAVMİM

Ey Kavmim! ..

Ey kavmim! …
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin. Dönüp de bakmazsın ölülerine.
Lût Kavmi’nden de değilsin sen; hazdan olmayacak mahvın.
Acıyla karıldı harcın ama acıya da yabancısın.
Ağıtları sen yakarsın ama kendi kulakların duymaz kendi ağıdını.
Bir koyun sürüsünden çalar gibi çalarlar insanlarını ve sen bir koyun sürüsü gibi bakarsın çalınanlara.
Tanrıya yakarır ama firavunlara taparsın.
Musa Kızıldeniz’i açsa önünde, sen o denizden geçmezsin.

Ey Kavmim! …
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.
Korkarsın kendinden olmayan herkesten; ve sen kendinden bile korkarsın.
Hazreti İbrahim olsan; sana gönderilen kurbanı sen pazarda satarsın.
Hazreti İsa’yı gözünün önünde çarmıha gerseler sen başka bir şeye ağlarsın.
Gündüzleri Maria Magdalena’yı orospu diye taşlar, geceleri koynuna girmeye çabalarsın.
Zebur’u, Tevrat’ı, İncil’i, Kuran’ı bilirsin. Hazreti Davut için üzülür ama Golyat’ı (Calludu) tutarsın.

Ey Kavmim! …
Sen ki peygamberlerinin dediklerini bile dinlemedin, beni hiç dinlemezsin.
Dönüp de bakmazsın ölülerine…
Lût kavminden de değilsin, hazdan olmayacak mahvın.
Ama sen kendi acına da yabancısın.
Kadınların siyah giyer, kederle solar tenleri ama onları görmezsin.
Her kuytulukta bir çocuğun vurulur, aldırmazsın.
Merhamet dilenir, şefkat dilenir, para dilenirsin. Ve nefret edersin dilencilerden.
Utancı bilir ama utanmazsın.
Tanrıya inanır ama firavunlara taparsın.
Bütün seslerin arasında yalnızca kırbaç sesini dinlersin sen.

Ey kavmim! …
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.
Sana yapılmadıkça işkenceye karşı çıkmazsın.
Senin bedenine dokunmadık-ça hiçbir acıyı duymazsın.
Örümcek olsan Hazreti Muhammed’in saklandığı mağa-raya bir ağ örmezsin.
Her koyun gibi kendi baca-ğından asılır, her koyun gibi tek başına melersin.
Hazreti Hüseyin’ in kellesini sen vurmaz ama vuranı alkış-larsın.
Muaviye’ye kızar ama ayaklanmazsın.
Hazreti Ömer’i bıçaklayan ele sen bıçak olursun.

Ey Kavmim! ..
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin, beni hiç dinlemezsin.
Ölülerine dönüp de bakmazsın.
Lût kavminden de değilsin, hazdan olmayacak mahvın.
Ama arkana baktığın için taş kesileceksin.
Ve sen kendine bile ağlamayacaksın.
Komşun aç yatarken sen tok olmaktan hayâ etmezsin.
Musa önünde Kızıldeniz’i açsa o denizden geçmezsin.
Tanrıya inanır ama firavunlara taparsın.

Ey kavmim! ..
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin, beni hiç dinlemezsin.

Ey kavmim! …
Tek tek öldürülürken insanların, sen korkudan öleceksin.

Ahmet ALTAN
(6 Haziran 1996 Yeniyüzyıl Gazetesi)


1 yorum

Düzeltme.

Ortalama her türk Gencinin düştüğü hataya düşmüşsünüz. "Ey kavmim" Başlıklı yazı Ahmet Altana Ait değildir. Yıllar önce yenizyüzyıldaki köşesinde Yazarının adını eklemeden Alıntılamış olduğu bir yazıdır. Bu sözlerin Yazarı Lübnan asıllı Amerikalı yazar Cibran Halil Cibran`dır. Ahmet Altan`da Bu cümleleri bir araya getirecek ne beceri ne de kapasite mevcuttur. Ancak Alıntı yapabilir. Bilginize.

20.03.2007 - Ziyaretci

Konular