Nasihat

Sıkıntın mı var...Oku geçer...

Efendim… Bu yazıyı kalp rahatsızlığı olanlar okumasın… Ancak manevi anlamda kalbinde hastalık olduğunu düşünenlerin sık sık okumasını tavsiye ederiz…Ö.Ç.E.

Sene 2 binli yılların biri… Allahü tealanın bildiği, bizim bilmediğimiz bir yılın, bir ayında, bir gün… Filan saat…
Yaşayan her canlı gibi sizin de bu fani aleme veda vaktiniz…
Baş ucunuzda sevenleriniz… Onları siz bilirsiniz..
Endişeli, sizden saklamak istedikleri yaşlı gözleri…
Çaresizler, çaresizler, çaresizler…

Siz içinizde kopanları, onlara anlatmaktan aciz, son anlarınızı yaşıyorsunuz…

panzehir ararken.lütfen okuyun

Selam arkadaşlar ara ara bu siteye girer konularından istifade etmeye çalışırdım.sağolsun güzel konular panzehirler paylaşıyorlar yöneticiler.ancak bir konu ilgimi çok çekti onun için üye olmak bu konuda görsümü belirtmek istedim..konu şu.panzehirler nasihatler iyi güzelde ya içi boş yorumlara ne demeli.yorumlar sözde kendine çare ararken aslında nefsini tatmin etmekten şeytana hamakllık yapmaktan başka birşey değil bazı yazılar.bilinçsizce belki..haydar dümene sorar gibi yok mastürbasyon yaptım abdest gerekli mı.ilişkiye girdim hamile kalır mı falan.

Nasıl Arkadaş Seçmeli?

Toplumda arkadaş seçmenin ölçüsü yaşanan çevreye ve kültür düzeyine göre farklılıklar gösterir. Her çevrenin kendine özel birtakım kuralları bulunur.

Rabia el-Adeviyye

Bir gün Rabia el-Adeviyye’nin (k.s.) karşına bir meczup çıktı ve şöyle bir nara attı:
“Ey hanım! Bütün varlığımla sana bağlıyım! Seni seviyorum!”
Rabia Hatun gayet sakin ve vakur bir şekilde,
“Doğrudur! Ben de seni seviyorum!” dedi.
Bu cevap meczubun hoşuna gitti. Rabia Hatun eliyle geriye işaret ederek, şöyle devam etti:
... “Ancak benim bir kız kardeşim var. O benden daha güzel, geriden geliyor!” dedi.

Meczup dönüp geriye baktığında, Rabia Hatun onun yüzüne şiddetli bir tokat vurdu ve şöyle dedi:

NİCELERİ BENİM SANDI...

NİCELERİ BENİM SANDI...
Başlamak cesaret ister. Sağlamlık, birikim ve güç ister.
Başlamak, herkesin işi değildir. Her başlangıç, cesur bir adım ister. Cesur bir adım varsa atılacak, üstünde gidilecek dosdoğru bir yol ister.
Yanlış yolları adımlamak cesaretle, cahilliği gösterir her seferde. Sonu hüsran olur yanlış yolların. Sonu, harcamak olur koca bir ömrü...
... Aydınlık seferlere açmışken, aydınlık yollar bağrını, ey cesur adım sahibi girişimciler! Başka yollara, göz ucuyla bile bakılmaz.

YARDIM İSTEYENLERİN YORUMLARINI HANGİ MAKSATLA SİLİYORSUNUZ.

Bu sitede insanlara yardım etmek için zamanımızı ve vaktimizi sarf ediyoruz.başka yerlerden çalıyoruz.insanların ihtiyaçlarını gidermeye olara hakikat yolunu ,doğru yolu göstermeye yanlışlardan çevirmeye çalışıyoruz.Ama bakıyoruz bazen site arkasındaki yorum denetleyen kişiler bazı yazıları işlerine gelmediği için siliyorlar.İnsanların o hakikatlere ulaşmasına engel oluyorlar.Onların doğruları öğrenmesini istemiyorlar.Hangi akla veya dine hizmet ettiğini anlamadığım bir gürühun temsilciliğini yaptığını zannetiğim birileri kasıtlı olarak yaz

HATASIZ KUL OLMAZ

ARKADAŞLAR SİTE GENELİNE BAKTIĞIM ZAMAN İNSANLAR YAPILAN GÜNAHTAN ÇOK KİŞİLERİ ÇOK YARGILIYORLAR BİZ DOĞRU YOLU GÖSTERMEKLE MÜKELLEFİZ CEHENNEMLİK YADA CENNETLİK YAPMAYA DEĞİL.BİRDE ŞU VARKİ BEN YAPMAM DEMEMELİ O İNSANDA BULUNAN NEFİS SENDEDE VAR VE KINADIĞIN ŞEY BAŞINA GELMEDEN ÖLMEZSİN.BU GERÇEKLERİ UNUTMADANA ELŞTİRMEDEN ÇOK O KARDEŞİMİZ İÇİN DUA EDİP HAKKI ANLATMAMIŞ LAZIM ...

İman Zayıflığı Ve Çözüm Yolları !!!

İmanın zayıflığının alametleri:

> Günah işlemek ve pişman olmamak
> Katı kalpli olmak ve Kur'ân okumak istememek
> İyi ameller için tembel hissetmek (geç namaz kılmak gibi..)
> Sünnetleri terketmek
> Çok farklı ruh hallerine sahip olmak (genelde huzursuz olmak, çabuk üzülmek gibi..)
> Kur'ân'dan âyetler duyunca pek bir şeyler hisstememek (veya meal okuyunca azap ayetlerinde, müjde ayetlerinde hissiz kalmak gibi..)
> Allah'ı hatırlamakta ve tesbih etmekte zorlanmak
> İslamiyet aleyhinde bir şeyler yapıldığında rahatsız olmamak

ÜZÜLMEZSİNİZ, MAHZUN OLMAZSINIZ...

- Bu değersiz dar-ı dünyaya, yüz vermeyip, ayağımızın altına aldığımızda, dünya kadar yükseleceğimize inandığımızda,

- “Allah u Ekber” diyerek namaza başlarken, gerçek manada dünyayı elimizin tersiyle geriye attığımızda,

- Kıyamımızda dağlar ile, rükûmuzda hayvanat ile, secdemizde nebatat ile namazımızı eda edebildiğimizde, eda ettiğimizi düşündüğümüzde,

Damat Efendi

Mecmau'l-Enhür sahibi Muhammed b. Süleyman, “Damat Efendi” lakabıyla meşhur olmuştur. Çünkü, bu iffet âbidesi, talebelik döneminde bir gece yarısı, mum ışığı altında ders çalışmaktadır. İlmî mütâlaalara daldığı bir esnada kapısı çalınır. O vakitte birinin gelmesinin hasıl ettiği hayret ve misafirin kimliği hakkındaki merakla hemen kapıyı açar. Karşısında genç ve güzel bir kızcağız durmaktadır. Misafir, yolunu kaybettiğini ve etrafta başka bir ışık göremediği için onun kapısını çalmaya mecbur kaldığını söyler.

Kalbi temizlemek !!!

Temizlemek için ne yapmalıyız?

Kalbi karartan günahlardır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Bir kimse, günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Eğer tövbe ederse, o leke silinir. Tövbe etmeyip tekrar günah işlerse, o leke büyür ve kalbin tamamını kaplar, kalp, kapkara olur.) [Haraiti]

Günahlar kalbi kararttığına göre günaha sebep olacak şeylerden de kaçmak gerekir. Mesela uyku mübahtır. Ancak çok uyumak kalbe kasvet verip günah işlemeye zemin hazırlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Üç şey kalbe kasvet verir: Yemeği, uykuyu ve rahat olmayı sevmek.) [Deylemî]

Adalet ve bugünkü durum !!!

İstanbul'un fethinden sonra Hazreti Fatih bütün mahkumları serbest bırakmıştı. Fakat bu mahkumların içinden iki papaz zindandan çıkmak istemediklerini söyleyerek dışarı çıkmadılar. Papazlar Bizans imparatorunun halka yaptığı zülüm ve işkence karşısında ona adalet tavsiye ettikleri için hapse atılmışlardı. Onlar da bir daha hapisten çıkmamaya yemin etmişlerdi.

GenÇ Bİr Delİkanlinin 3 Sorusu…ve aldığı Cevap !!!

Gen bir delikanlı senelerce yurt dışında okuduktan sonra vatanina ateist
olarak geri döner. üc sorusuna hic kimse cevap veremediginden dolayı cani
gayet sıkıntılıdır. Ebeveyni ogullarına yardim etmek niyetiyle büyük ilim
sahibi olan koyun hocasına götürürler. Hoca ve delikanlinin arasında gecen
dialog söyle devam eder.

Delikanli: Kimsin sen? Sorularima cevap verebilecek misin?
Hoca: Allah'in bir kuluyum ve Onun izniyle sorularina cevap verebilecegim.

Delikanli: Emin misin? Profersorler bile cevap veremedi bana.
Hoca: Allah'in izniyle cevap vermeye calisirim