63.Abdestin Fazileti

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Kim güzelce abdesî alip iki rek'at namaz kilarsa ve her ikisinde de içinde dünya ile ilgili bir endise tasimazsa, anasindan dogdugu gun gibi günâhlarindan siyrilir.»



Diger bir rivayete göre hadisin son kismi söyledir:

«— ...Ve her ikisinde de bir hata islemedigi takdirde geçmis günahlari afvedilir.»


Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Allah (C.C)'in günahlari bagislamasina ve dereceleri yükseltmesine yol açan ibâdetlerini sîze bildireyim mi? «Kötü islerin ardindan hemen abdest almak, câmilere dogru yürümek ve bir namazi kilinca diger vakti beklemek»´dir. Bunlar can kurtaran halatidir.»

(Peygamberimiz son cümleyi üc kere tekrarladi.)



Peygamber (S.A.V)'imiz bir gün abdest azalarini birer kere yikayarak abdest aldi ve: «Su sekilde alinacak abdest, Allah (C.C)'in namazi kabul etmesinin asgari sartidir» buyurdu. Sonra azalarini ikiser kere yikayarak abdest aldi ve: «Azalarmi ikiser sefer yikayarak abdest alana Allah (C.C) iki kat ecir verir» diye buyuurdu. Daha sonra azalarini üçer kere yikayarak abdest aldi ve «Abdestin bu sekli, benim ve benden önceki peygamberlerin ve dostum Halil Ibrahim'in (A.S) abdest seklidir» buyurdu.




Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Abdest alirken Allah (C.C)'in adini anan kimsenin Allah (C.C) bütün vücûdunu temizler. Fakat Allah (C.C)'in adini zikretmeden abdest alan kimsenin sadece su dokunan âzalari temizlenir.»




Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Abdestli iken abdest alanin amel defterine on iyilik yazilir.»


Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Abdest üzerine abdest almak, nûr üzerine nurdur.»


Bütün bu hadisler, mü'minleri abdest tazelemeye tesvik eder.



Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Müslüman kul, abdest alirken agzina su verince agzindaki günâhlar cikip kaybolur, burnuna su verince burnunun gânahlari çikip kaybolur, yüzünü yikayinca göz kapaklarinin kenarlarina kadar yüzünün bütün günahlari süzülüp gider.

Ellerini yikayinca tirnak altlarina kadar bütün ellerinin günâhlari sü­ülüp gider, basina su verince de kulak altlarina kadar basinin bütün günâhlari süzülüp çikar, ayaklarini yikayinca da tirnak aralarina kadar ayaklarinin bütün günâhlari süzülüp çikar. Bundan sonra camiye kadar yürüyüp namaz kilmasi kendi için fazladan bir sevap olur.»




Peygamber (S.A.S.)'imizin:

«Abdestli oruçlu gibidir» buyurdugu rivayet edilir.



Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Kim güzelce abdest aldiktan sonra gözünü göge kaldirarak «eshedü ellâilâhe illallahu vahdehû lâserike lehû ve eshedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlühû (Sehadet ederim ki, bir olan Allah (C.C)'dan baska ilâh yoktur. O'nun ortagi yoktur. Muhammed (S.A.S.) de O'nun kulu ve rasûlüdür» derse istediginden içeri girebilecegi sekiz Cennet kapisi açilir.»





Hz. Ömer (R.A.) buyuruyor ki; «Düzgün bir abdest seytani senden kovar.»

Mücâhid (R.A.j buyurur ki; «Abdestsiz ve tevbesiz, zikirsiz uyumamayi basarabilenler bu aliskanligi devam ettirmelidirler, çünki ruhlari hangi durumda alinirsa ayni vaziyette yeniden dirilirler.»

Rivayet edildigine göre Hz Ömer (R.A) Peygamber (S.A.V)'imizin sahâbilerinden birini Kâ'be örtüsü için Misir'a gönderir, adam Sam dolaylarinda bir kesis manastiri yakininda konaklar. Kesis ondan daha âlim degildir.

Hz. Ömer'in (R.A.) elçisi, kesis ile karsilasip onun bilgisinden faydalanmak ister, kesise gelir, manastirin kapisini çalar, fakat uzun müddet kapi açilmaz.
Sonra kapi açilip kesisin yanma girince ona bazi sualler sorarak ilminin derecesini ölçmek ister, aldigi cevaplar hosuna gider, bu arada kapida uzun müddet bekletilmesinden dolayi kesise sikâyette bulunur.

Kesis onun sikâyetine söyle cevap verir: Kapimiza yöneldiginde seni hükümdar edasinda gördügümüz için senden korktuk, seni kapida bekletmemizin sebebi:

Allah (C.C) Hz. Musa (A.S)'ya: «Ya Mûsâ, bir hükümdar tarafindan korkutuldugun zaman sen ve ev halkin hemen abdest alin. çünki abdestliler benim himayem altina girerek korktuklarindan emin olurlar» diye buyurdu. Biz de, kendim ve ev halki abdest alip namaz kilarak senin korkundan emin oluncaya kadar kapiyi yüzüne kapattik, sonra açtik.

Namazın Fazileti

Namaz, ibâdetlerin en faziletlisi oldugu için, Allah (C.C)'in Kitabi'na uyarak bu hususu yeniden tesvik ediyoruz. Bu husûsda daha önceki bahiste belirttiklerimize ilâve yapacagiz.

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

"Hiç bir kula kildigi iki rek'at namaz için verilen izinden daha degerli bir bagis verilmis degildir."


Muhammed Ibni Sirin (R.A) buyurur ki; «Iki rek'at namazla cennet arasinda tercih kullanmak durumunda kalsam, iki rek'at namazi Cennete tercih ederim. Cünki iki rek'at namazda Allah (C.C)'in rizasi. Cennette ise benim hosnutlugum bahis mevzuudur.»

Bildirildigine göre Ulu Allâh (C.C.) yedi kat gökleri yaratinca melekler ile doldurdu ve hiç bir an ara vermeksizin onlari namaz kilarak ibadet etmeye memur kildi.

Her gök halkina bir türlü ibâdet emretti: Birinci semâdakilere Sûr'a üfleninceye kadar ayakta dikilmeyi, bazi semâ ehline rüku'u, bazilarina secdeyi, diger bazilarina da O'nun heybeti karsisinda kanadlarini yere sererek ibadet etmeyi, emir buyurdu.

illiyyûn Melekleri ile Ars Melekleri Ars'in etrafinda dolanarak Allah (C.C)' hamd ile tesbih ederler, yeryüzündekiler hesabina O'ndan afv dilerler.

Ulu Allah (C.C) bütün bunlari mü'minlere ikram olmak üzere bir namazda toplamrstir. Tâ ki gök halkinin ibadetlerinin hepsinden, içinde birer nümüne bulunsun.

Ayrica namazda Kur-ân´i Kerim okumayi ilâve etti ve kullardan da bu ibâdete sükretmeyi istedi, bu sükür, namazi, sartlari ve ölçüleri nisbetince kilmakla yerine getirilebilir.

Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:



«— Onlar ki, gaybe inanirlar, namazi dosdogru kilarlar ve kendilerine verdigimiz rizkin bir kismini fakirlere verirler.»

(Bakara - 3)



"Namazi dosdogru kilin, zekât verin ve rukûa varanlar ile birlikte rükûa varin.»

(Bakara - 43)

"Namazi dosdogru kil."

(Isra - 78)



«— Fakat onlardan ilimde yüksek dereceye erenler ile mü'minler, sana indirilen Kur'ân ile senden evvelgelen kitaplara inanirlar. Onlar namazi dosdogru kilanlar, zekât verenler, Allah'a ve Âhiret Günü'ne inananlardir, iste onlara biz büyük ecir verecegiz.»

(Nisa - 162)



Kur'ân-i Kerim´de nerede namazdan bahsedilmisse «dosdogru kilmak» kaydina baglandigini görürsün. Buna karsilik münafiklardan bahsederken Ulu Allah C.C) söyle buyuruyor:







«— Namazlarinin suurunda olmayan namaz kilicilarin vay haline!» (Maun - 4-5)


Görülüyor ki, Ulu Allah (C.C), mü'minlerden; «Namazi dosdogru kilanlar» diye bahsederken münafiklardan sadece «namaz kilanlar» diye bahsetmektedir.
Bunun sebebi, namazi kilanlar çok olmakla birlikte «namazi dosdogru» kilanlarin az oldugunu belirtmektir.

Siradan gaafiller isledikleri amelleri, gelenege uymak için isler ve ibadetleri Allah (C.C)'a takdim edilecegi gün «Kabûl edilir mi, edilmez mi?» diye düsünmezler.



Rivayete göre, nirekim Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:


Içinizden öyleleri vardir ki, kildiklari namazlarin sadece üçte biri, veya dörtte biri veyahut beste biri yahud da altida biri... (Peygamber (S.A.S.)'imiz onda bire kadar çikmistir) yazilir.»




Peygamber (S.A.S.)'imiz bu hadisi ile namazlarin ancak suurlu olarak kilinanlarinin yazilacagini açiklamak istemistir.

Rivayete göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:



"Allah (C.C)'a kalbi ile yönelerek iki rek'at namaz kilan kimse anasindan dogdugu gün gibi günâhlarindan siyrilir."



Kulun namaz kilmasi ancak kalbiyle Allah (C.C)'a yöneldigi zaman büyük önem tasir. Içi vesveseler ile oyalanarak namaza bütün varligi ile kendini vermezse söyle birinin durumuna düser; Bir adam düsünün ki, kusurunu bagislamak için hükümdarin kapisina varmis, içeri alinarak huzuruna dikilmistir.

Hükümdar yanina gelince saga sola bakmaya baslamis ve hükümdar da onun dilegini yerine getirmemistir. Cünki hükümdar, kendisine verilen önemin derecesine göre. dilekleri karsilar.

Iste namaz da buna benzer, insan namaza durunca onun suurundan uzak kaldigi takdirde, kildigi namaz kabul olunmaz.

Bilesin ki, namaz bir padisah tarafindan verilen dügün ziyafetine benzer, orada herkese açik, çesitli tat ve faydasi olan her türlü yiyecek ve içecek bulunur. Namaz da böyledir. Allah (C.C), insanlari çesitli davranis ve zikirleri biraraya getirerek ona davet etmis, ibadetin çesitli tatlarina birarada kavussunlar diye onlara bu ibadeti sunmustur. Onun içindeki hareketler ziyafetteki yemeklere, zikirler ise içeceklere benzer.

Derler ki namazda onikibin haslet vardir. Sonra bu onikibin haslet oniki haslette biraraya getirilmistir. Simdi namaz kilmak isteyen kimse eksiksiz bir namaz kilmak için bu oniki hasleti birarada bulundurmak mecburiyetindedir.

Bu oniki hasletin altisi namazdan önce, altisi da namazin içindedir:

1 — Ilim: Cünki Peygamber'imiz (S.A.S) «Bilerek islenen az amel, cahilce islenen çok amelden daha hayirlidir.» buyurur.

2 — Abdest: Peygamber (S.A.S)'imiz «temizlenmeksizin namaz olmaz» buyurmustur.

3 — Elbise: Ulu Allah (C.C): «Ey odemogullari, her mescidde zinetinizi takinin» buyurur (A´raf - 31) Buradaki «ziynetinizi takinin» : «her namaz vakti elbisenizi giyinin.» demektir.

4 — Vakti gözetmek: Ulu Allah (C.C): «Hiç süphesiz, namaz mü'minler üzerinde vakitleri belirli bir farzdir.» buyuruyor (Nisa - 103).

5 — Kibleye yönelmek. Ulu Allah (C.C): «Namazda yüzünü Mescid-i Haram yönüne döndür. Nerede olursaniz olun, yüzlerinizi çevirin.» buyuruyor. (Bakara - 144)

6 — Niyyet: Cünki Peygamber (S.A.V)'imiz: «Ameller niyetlere baglidir. Herkes niyyet ederse onu elde eder» buyuruyor.

7 — Tekbir almak: Çünki Peygamber (S.A.V)'imiz: «Tekbir alinca namaz disi her sey haram olur, selâm verince bu yasak sona erer.» buyuruyor.

8 — Ayakta dikilmek. Nitekim Ulu Allah (C.C): «Allâh için ayakta dikilerek dua edin.» buyuruyor. Bu «Ayakta namaz kilin» demektir. (Bakara - 288)

9 — Fatiha sûresini okumak: Nitekim Ulu Allah (C.C): «Sonra Kur'ân'dan kolayiniza geleni okuyun» buyuruyor. (Müzemmil - 20)

10 — Rukûa varmak: Nitekim Ulu Allah (C.C): «Namazi dosdogru kilin, zekât verin ve rukûa varanlar ile birlikte rukûa varin.» buyuruyor (Bakara - 43).

11 — Secdeye varmak: Nitekim Ulu Allah (C.C): «Ey mü'minler, rukûa varin, secde edin, Rabb'inize ibadet edin, hayirli isler isleyin» buyuruyor. (Hacc - 77)

12 — Tahiyyâtta oturmak: Peygamber'imiz {S.A.S.) «Kisi son secdeden basim kaldirip ettihiyyâtü okuyacak kadar bir zaman oturunca namazi sona erer.» buyuruyor.

Iste bu oniki sart biraraya gelince bunlarin kemâl derecesi kazanabilmesi için mühür mesabesinde ihlâs gerekir.

Nitekim Ulu Allah (C.C) buyuru­yor ki:





«— Kâfirlerin cani sikilsa da dinde yalniz Allah'a yöneterek ihlâsla O'na dua edin.»

(Mü´minun - 14)

Namazin birinci hasleti ve sarti olan ilim üce ayrilir:

1 — Namazin farz ve sünnetlerini birbirinden ayirdedebilmek.

2 — Abdestin farz ve sünnetlerini bitmek. Cünki bu namazin tamamindandir.

3 — Seytanin tuzaklarini bilip önemle onlara karsi koymak.

Abdest üç sey sayesinde tamam olur.

1 — Kalbi kin, kiskançlik ve bozukluktan arindirmak.

2 — Bedeni günahlardan temizlemek.

3 — Abdest âzâla»ini, suyu israf etmeksizin iyice yikamak.

Elbise de üç sey ile tamam olur:

1 — Kazancin helâl olmasi.

2 — Pislikten arindirilmis olmasi.

3 — Sünnete uygun olmasi, büyüklük taslamak ve çalim satmak edasi tasimamasi.

Vakti gözetmek dahi su üç sey sayesinde yerine getirilir:

1 — Vaktin girisini gözetlemek üzere gözün güneste, ayda ve yildizda olmasi,

2 — Kulagin ezanda olmasi.

> 3 —- Kalbin daima vaktin girmesini düsünür halde bulunmasi.

Kibleye durmak da üç sey sayesinde eksiksiz olur:

1 — Yüzünü kibleye çevirmek.

2 — Kalbini Allah (C.C)'a yöneltmek.

3 — Allah (C.C)'dan korku duyarak nefsi küçük görmek.

Niyet de üç sey sayesinde kemâl vasfi kazanir:

1 — Hangi namazi kildigini bilmek.

2 — Allah (C.C)'in huzurunda durdugunu, O'nun seni gördügünü bilerek çekingenlik duygusu içinde dikilmek.

3 — Allah (C.C)'in senin kalbinde sakli tuttugun her duyguyu bildigini bilerek dünya ile ilgili düsüncelerden uzak durmak.

Tekbir'in eksiksiz olmasi da üç seye baglidir:

1 — Kararli ve dogru bir tekbir getirmek,

2 — Ellerini kulak hizasina kadar kaldirmak.

3 — Uyanik bir kalble ve hürmet edasi tasiyarak tekbir almak.

Ayakta dikilmenin (Kiyamin) kâmil olabilmesi de üç seye dayanir:

1 — Gözlerini secde yerine dikmek.

2 — Kalbini Allah (C.C)'a vermek.

3 — Saga - sola bakinmamak.

Kur-an´i Kerim okumanin kusursuzlugu da üç sarta baglidir:

1 — Kelimeleri gevelemeden, âyet sirasina uyarak Fatiha suresini dogru okumak.

2 — Düsünerek ve âyetlerin mânâsinin suurunda olarak okumak.

3 — Okuduguna göre amel etmek.

Rükûun kusursuzlugu da üç seye baglidir:

1— Sirtini düz tutmak, fazla egip veya fazla dogru durmamak,

2 — Parmaklarini açarak ellerini diz kapaklarina dayamak.

3 — Rükû hâlinde vücûdun durulmasini saglayarak, vakar ve hürmet içinde tesbih cümlelerini okumak.

Secdenin kusursuzlugu da üç sarta baglidir:

1 — Elleri kulaklarin hizasinda yere koymak.

2 — Dirsekleri yere yaymak.

3 — Secde halinde vücûdun durulmasini saglayarak hürmetle tesbih cümlelerini okumak.

Ettehiyât'a oturmanin kusursuzlugu da üc seye baglidir:

1 — Sag ayaginin bilekten asagisini bükerek sol ayak üzerine oturmak,

2 — Hürmet Içinde Ettehiyyatü'yü okumak, kendin ve bütün müminler icin duâ etmek.

3 — Âdabina uyarak selâm vermektir. Âdaba uygun selâm da saga verdigin selâmin o tarafta bulunan koruyucu melekler ile, erkek ve kadin müminlere oldugunu, sola verdigin selâmin da yine soldaki koruyucu meleklere, erkek ve kadin mü'minlere yöneldigini suurlu bir niyetle yapmana baglidir.

Kusursuz ihlâs da üç seye baglidir:


1 — Kildigin namazla insanlarin teveccühünü degil, Allah (C.C)'in rizasini aramak.

2 — Basariyi Allah (C.C)'dan bilmek.

3 — Kiyamet Günü'ne götüresiye kadar namazi korumak. Çünki Ulu Allah (C.C): «iyilik isleyen» dememis, «iyilik getiren» buyurmustur.