GÜZEL KOKU

Güzel koku, yaramaz nefsin habercisidir. Evvela koku duyu­lur, sonra da kötülük yolunu tutan nefis uyanmaya başlar. Bu habercilik, herşeyden çok, ince ve güzel şeylerle yapılır. Ötekilere oranla daha gizli, fakat etkisi daha kuvvetlidir. İslâmî haya ve utanma duygusu bakımından bu, üzerinde dikkatle durulması gereken bir meseledir. Diğer işlere hiç benzemez. Bir Müslüman kadına, tahrik edici güzel kokular sürünerek güzel elbiseler içinde sokaklarda gezip tozmak, gelen geçen erkeklerin bu ve­sile ile seksüel duygularını tahrik etmek izni verilmemiştir. Aksi takdirde, istediği kadar süslerini gizlemiş olsun, ne faydası var­dır? Göz görmese de koku alma yoluyla karşı cinsi çıldırtmak, çileden çıkarmak işten bile değildir. Zira güzel koku havaya ya­yılır ve yapacağını yapar. Kâinatın Efendisinden (salât ve selâm ona olsun):
"Güzel koku sürünerek sokağa çıkan kadın zina edenler gi­bidir."
(Tırmizî, Mâ câ'e fi kerahiyeti huruci'l-mutattira- Güzel koku sürüp sokaklarda dolaşmanın mekruh oluşu meselesi)
Başka bir ölçü:

"Camie gelen kadın güzel koku sürünmesin."
(Müslim ve Muvatta)
Yine Peygamber buyruğu:
"Erkek için en güzeli, kokusu belli ve rengi belli olmayan güzel kokudur. Kadınlar için de, rengi belli, fakat kokusu belli olmayan..."
(Tırmizî, Mâ câ'e fî tiybi'r-reicali ve'n-nisâi; Ebû Davud, Mâ yükrühu min zikri'r-recülî mâ yekûnu min isabetihi ehlehu, bö­lümleri)