Resesyon başladı ve bitti mi

Ekonominin, ilk çeyrekte de küçülmesi ‘Türkiye ekonomisi resesyona girdi mi, girmedi mi’ tartışmalarına neden oldu.

Teknik olarak, en az iki çeyrek (6 ay) üst üste ekonomide küçülme yaşanması, resesyon olarak kabul ediliyor. Bu durumda son iki veriye bakarak, krizin Türkiye’yi ‘teğet geçmediğini’ aksine, ekonomiyi resesyona soktuğunu söylemek mümkün.

En kötü geride kaldı

Ancak TÜİK’in açıkladığı rakamın, bugünün değil geçmiş dönemin performansını göstermesi, bugüne ilişkin iyimserliği artırıyor. Pek çok uzman bu durumu “En kötü geride kaldı” diye ifade ediyor. Bunun en büyük dayanağı da ilk çeyrekten sonra yaşanan bazı gelişmeler. Hükümetin, krize karşı bir dizi tedbiri devreye almış olması, talebi canlandırmak için vergilerde indirime gitmesi özellikle yılın ikinci yarısına ilişkin tahminlere olumlu bir şekilde yansıyor.

Çıkışın şekli L’ ya da ‘V’

Tabii ki iyimserlerin bile sözünü ettiği ekonomik performans, büyüme değil küçülme oranının hız keseceği yönünde. Ancak bunun ‘L’ mi, ‘V’ mi şeklinde olacağı henüz belirsizliğini koruyor. Ekonomistler bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Eğer yüzde 13.8’lik oran en kötüsü olarak kabul edilip, ekonominin bir toparlanmaya girdiği konusunda hemfikir olanlar bile, çıkışın nasıl olacağı konusunda farklı düşünüyor.

Yüzde 5’te kalır mı

Bu yılın tamamında ekonomide yüzde 4 büyüme öngörülürken, hükümet daha sonra bu rakamı yüzde 3.6 küçülme olarak revize etmişti. Ancak başta Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan olmak üzere, beklentiler küçülme oranın yüzde 3.6’da kalmayacağı yönünde. Mevcut veriler ışığında yapılan son tahminler, 2009 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 5 küçüleceği yönünde.

Dış ticarette açık yüzde 64 azaldı

TÜRKİYE’nin dış ticaret açığı yılın beş aylık döneminde 10.4 milyar dolar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, mayısta bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 41 azalarak 7.3 milyar dolar, ithalat yüzde 43.9 azalarak 10.8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde dış ticaret açığı yüzde 49.1 azalarak 6.8 milyar dolardan, 3.5 milyar dolara geriledi. Mayıs 2008’de yüzde 64.6 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı ayında yüzde 67.9’a yükseldi.

Devletin harcamalar içindeki payı arttı

TÜİK verilerine göre, harcamalar yöntemiyle GSYH’de, devletin bu yılın çeyreğindeki tüketim harcamaları, geçen yılın aynı dönemine göre arttı. Sabit fiyatlarla geçen yıl yüzde 9 olan GSYH’da devletin harcamalarının payı, bu yıl yüzde 11.1’e yükseldi. Devlet harcamalarının büyüme hızı, geçen yıl ilk çeyrekte sabit fiyatlarla yüzde 5 iken bu yıl ilk çeyrekte yüzde 5.7 oldu. Maaş ve ücretlerin GSYH’daki payı da geçen yıl yüzde 5.2’den bu yıl yüzde 6’ya çıktı. Maaş ve ücretlerin büyüme hızı da geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 0.4 iken, bu yıl aynı dönemde 0.9’a yükseldi.

Konular