Ebü'l-Abbâs Seyyârî (ra) buyurduki

Ebü'l-Abbâs Seyyârî hazretleri, haram ve şüpheli şeylerden çok sakınır, dünyâya kıymet vermezdi. Allahü teâlâya isyân olabilecek hiç bir şeye ömrü boyunca yanaşmadı.

Kendisine; "Gönlünün Cennet bahçesi misâli çok güzel olması için Allah yolunda yürüyen bir kimse hangi ameli işlemelidir." dediler. Cevâbında; "Allahü teâlânın emirlerini yapmaya ve yasaklarından sakınmaya sabırla devâm etmek, sâlihlerle berâber olup, sohbetlerinde bulunmak ve dostlarına hizmet etmekle." buyurdu. Yine; "Bu yolda ilerlemek nasıl mümkün ve kolay olur?" diye sorulunca; "Allahü teâlânın emir ve yasaklarına riâyet etmek ve sâlihlerin sohbetine devâm etmekle." buyurdu.

Bir defâsında ceviz satın almak için bir dükkâna girdi. O ceviz isteyince dükkan sâhibi çırağına; "Cevizlerin iyilerini seç." dedi. Bunun üzerine Ebû Abbâs Seyyârî hazretleri; "Her ceviz sattığınız kimseye aynı muâmeleyi yapıyor musunuz. Herkes için iyilerini seçiyor musunuz?" dedi. Dükkan sâhibi; "Hayır bunu sizin ilminizin hâtırı için yapıyorum." dedi. "İlmin fazîletini, iki çeşit ceviz arasındaki farkla değiştirmem." buyurup, ceviz almaktan vazgeçti.

Yine; "Bir kimse, mutlakâ haklı olduğu halde, kendisini suçlu kabul edip, karşısındakine; "Sen haklısın, ben kabahatliyim." derse, âhirette bütün sıkıntı ve meşakkatlerden emin olur." buyurdu.

Buyurdu ki: "Hikmet ehli bir zâta sordular: "Rızkın nereden gelmektedir, nereden temin ediyorsun?" Dedi ki: "Dilediğinin rızkını genişleten ve dilediğini daraltan Allahü teâlâdan." diye cevap verdi.

"Her kim kalbini Allahü teâlâya karşı sadâkat üzere muhâfaza ederse, sıdk üzere olursa, Allahü teâlâ onun dilinden hikmet akıtır."

"Allahü teâlâ bir kuluna iyilik murâd edince, onu kötü hallerden korur. Gadâb ettiği kuluna da öyle bir hal verir ve o kimsenin sıkıntısından, zararından herkes kaçar."


Ebü'l-Abbâs Seyyârî hazretleri bir defâsında;

"Bir kimse, hayâtında İslâmiyete uymakta ne kadar hassas dikkatli ve ince davranır, İslâmiyete uygun olmayan bir iş yapmamak için ne kadar gayret ederse, âhirette, Sırat köprüsünden geçerken, Sırat köprüsü ona, dünyâda İslâmiyete uymak için olan gayreti nisbetinde geniş, ferah ve rahat olur. Yine bir kimse, dünyâda emirlere uymakta gâyet gevşek ve geniş davranır, İslâmiyete tam uymak için çalışanlara; "O kadar da çok inceleme." derse, âhirette Sırat köprüsünden geçerken, Sırat köprüsü o kimse için, dünyâda İslâmiyete uymaktaki gevşekliği nisbetinde daralır." buyurdu.

Konular