[size=18px]Sabır öyle bir ağaçki, kökleri dünyada dalları ise cennete uzanan. Meyvesi çok acı, ama bunu yemeyi
başarana abı hayat olup yeniden dirilten. Allah'ın katında onu üstün kılan, derecelerini yükselten cennetin
kendisine vacip olmasının vesilesidir sabır. İnananlar bilirki dünya cennet değildir. Fakat ne acıdırki hep
dünyadada cenneti yaşamayı umarız. Bu yüzdendir yıkılmışlığımız, hayata küskünlüğümüz, yaratılmış
en mutsuz ve bahtsız insanı kendimiz sanışımız. Kederlerimizin yüreğimizi kemirdiğini, hayatımızın çıkmazlar
içinde, fırtınada kalmış bir gemi gibi yalpalandığını gördükçe nasılda yıkılırız. Dünyanın sonudur artık bizim için.
oysaki bu sonun aslında yeni bir başlangıç olduğunu unutturur şeytan aleyhillane. Hiç düşünmeyizki asıl bu
dünyanın sonu zanettiğimiz şey bizim için ya kurtuluştur, yada gerçekten helak oluş. Bu sonu ise bize hazırlayan
tek etken sabırdır. Mümin bilirki dünya imtihan yeridir.
Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan
edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (BAKARA SURESİ / 155)
Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve
şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz. Eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere
olan azimdendir. (AL-İ İMRAN SURESİ / 186)
Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırdetmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırdetmeden cennete
gireceğinizi mi sandınız? (AL-İ İMRAN SURESİ / 142)
Mümin bu ayetlerın ışığında bilirki, dünya hayatı oyun ve eğlence değil, mutluluk ve huzur diyarı değil sedece
imtihan yeridir. Bize ebedi hayatta Allah'ın rızasını, gerçek huzuru ve cenneti kazandıracak amelse kesinlikle sabırdır.
Nasılmı;
1-----: Kişiyi mü'min kılan, iman etmenin hemen ardından gelen, Allahın yasaklarını işlememeye sabır. Nasılki
eski elbiselerimizin üzerine yeni ve şık elbisemizi giymiyoruz. Çünkü biliyoruzki eski ile yeniyi aynı anda giymemiz
bizi karşı tarafa çok çirkin gösterecek. Bu yüzden Allahın yasakladığı hal üzere iken aynı andada islamı yaşamamız
ne Allahın hoşna gidecek bir davranış olur nede kulların. İslamı benimsememiş kişiler bile bizim bu davranışımızı fırsat
bilip, bizim kişisel kusurlarımızla islamı yargılarlar. Bu yüzden belki yıllarca alışık oldugumuz bu davranışlardan ayrı
kalmaya sabır. Yani Allahın hoşnut olmadağı alışkanlık ve davranışlarımızdan uzak durmaya sabır.
ASR SURESİ...; Asra andolsun; Gerçekten insan, ziyandadır. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.
KEF SURESİ...;Sen de sabah akşam O'nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi 'istek ve tutkularına (hevasına)' uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme. ( 28 )
NAHL SURESİ...; Allah'ın ahdini ucuz bir değere karşılık satmayın. Eğer bilirseniz, Allah katında olan sizin için daha hayırlıdır. (95) Sizin yanınızda olan tükenir, Allah'ın katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en
güzeliyle biz muhakkak vereceğiz. (96)
2-----: Salih amelleri işlemeye sabır: Pekçok kişi eğlence içindeyken kendince hoş vakitle zamanını geçirirken,
namaz kılabilmeye sabır. Diğerleri saçlarını rüzgara savurup püfür püfür gezerken sıcaklarda örtünmeye sabır. Pekçok
kişi yolsuzlukla köşeyi dönerken, azla kanaat etmeye sabır. Mal bu kadar tatlı iken Allah rızası için onu harcamaya sabır
TAHA SURESİ ...; Sen aile halkına namazı emret. Kendinde sabırla ona devam et. 132
AHZAB SURESİ...;Şüphesiz, müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çokca zikreden erkekler ve (Allah'ı çokca) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır. ( 35)
AL'İ İMRAN SURESİ...;Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin. Allah'tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz. (200)
BAKARA SURESİ...;Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır. ( 17)
RAD SURESİ...;Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir. ( 22)
3------: Allahın bizlerin samimiyetini ölçmek için üzerimize indirdiği musibetlere sabır. Mü'min aşagıdaki ayet ve hadisler ışığında bilirki, dünya mü'mine cennet değil imtihan yeridir. Sahabelerin başlarına bir sıkıntı gelmediği ferah içinde yaşadıkları zaman, hemen paniğe kapılır, yoksa Rabbimiz bizi unuttumu derlermiş.
BAKARA SURESİ...;Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. ( 155)
AL'İ İMRAN SURESİ...;Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz. Eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir. ( 186)
HAC SURESİ...;Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir. ( 35)
MUHAMMED SURESİ...;Andolsun, biz sizden mücahid olanlarla sabredenleri bilinceye (belli edip ortaya çıkarıncaya) kadar, deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız (açıklayacağız). (31)
Kula bela gelmez Hak yazmayınca, Hak bela yazmaz kul azmayınca. Eger başımıza bir musibet gelmişse kişi aşağıdaki ayetin gereği önce durup kendisini gözden geçirmelidir.
ENFAL SURESİ...;Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir. ( 51)
Baktıkki bu musibet kendi elimizle yaptıklarımızdan dolayı ise, derhal tevbe etmeli sabredip dualara sarılmalıyız.
Eğer kendimizde Allahın hoşlanmayacağı bir amel bulamadığımız halde yinede başımızda bir musibet varsa; işte o zamanda en büyük tesellimiz, Allahın rasulleri olacak.
Hz. Yunus gibi canlı canlı mezarlara girmeden,
Hz. İbrahim gibi ateşlere atılmadan, en sevgilini bıçak altına yatırmadan,
Hz. Yusuf gibi kuyularda kalmadan, zindanlara atılmadan,
Hz. Eyyup gibi kaybedip varını yoğunu, yıllarca yataklarda hasta yatmadan,
Hz. Muhammed SAV gibi anasız babasız, yurtsuz yuvasız kalıp zulme düçar olup, vatanından hicret edip, ve en sevgililerini kendinden önce kara toprağa yatırmadan,
Hz. İsmail gibi Allahın emrine boyun eğip, başını bıçağın önüne yatırmadan, demekki cennet kazanılmıyor diyeceğiz.ve
BAKARA SURESİ...;Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir.... .( 153)
Hadis: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kul hastalandığı zaman Allah Teala hazretleri ona iki melek gönderir ve onlara: "Gidin bakın, kulum yardımcılarına ne diyor bir dinleyin!" der. Eğer o kul, melekler geldiği zaman Allah'a hamdediyor ve senalarda bulunuyor ise, onlar bunu, her şeyi en iyi bilmekte olan Allah'a yükseltirler. Allah Teala hazretleri, bunun üzerine şöyle buyurur: "Kulumun ruhunu kabzedersem, onu cennete koymam kulumun benim üzerimdeki hakkı olmuştur. Şayet şifa verirsem, onun etini daha hayırlı bir etle, kanını daha hayırlı bir kanla değiştirmem ve günahlarını da affetmem üzerimdeki hakkı olmuştur."
Hadis: Resullah (sav)'ı şunları söylerken işittim: "Kendisine bir musibet gelen müslüman Allah'ın emrettiği: "İnnalillahi ve inna ileyhi raci'un, allahümme ecirni fi musibeti vahluf li hayran minha: "Biz Allah'ınız ve ancak O'na döneceğiz. Bana bu musibetim için ücret ver. Ve bana bunun arkasından daha hayırlısını ver" derse Allah o musibeti alır ve mutlaka daha hayırlısını verir." Ümmü Seleme der ki: "Ebu Seleme (ra) vefat ettiği zaman ben: "Ebu Seleme'den daha hayırlı olan hangi müslümar var? Resulullah (sav)'la ilk hicret eden hane, onun hanesiydi" dedim. Ben bunu söyledikten sonra Allah, onun yerine bana Resullah (sav)'ı verdi. Şöyle ki: Resulullah (sav), bana Hatib İbnu Ebi Belte'a'yı göndererek kendisi için beni istetti.
Şeytan bize hep derki, sen bu kadar iyi bir kulken neden Allah sana musibet indiriyor. Kul buna kulak verirde Allah korusun isyanın eşiğine kadar varır. İsterki musibet ya kendisine hiç dokunmasın veya dokunduysa hemen Allahın yardımı çabucak insin." İnsan aceleden (aceleci olarak) yaratıldı enbiya suresi 37" Oysaki Rabbimiz bizden musibetin ilk indiği anda kalplerimize bakıp, sağlam bir sabır ve ardından namaz ve sabırla Allah'tan yardım dilememizi, istiyor.
İNŞİRAH SURESİ...; Biz, senin göğsünü yarıp-genişletmedik mi? (1) Ve yükünü indirip-atmadık mı? (2) Ki o, senin belini bükmüştü; (3) Senin zikrini (şanını) yüceltmedik mi? (4) Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. (5) Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır. (6) Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et. (7) Ve yalnızca Rabbine rağbet et. (8 )
Ey inananlar başımızda bir musibet varsa hemen tevbe edelim. Musibet devam ediyorsa dualara sarılalım. Bize hala Allahın yardımı ulaşmamışsa demekki ;
Hz. İsmail olamayışımızdan veya bıçagın henüz kemiğe dayanmamış olmasındandır. Biz Allaha Hz. İbrahim gibi teslim olmuş olursak ateş içinde olsakta o ateş bize serin olacaktır. Dönüp amellerimize, teslimiyetimize ve kalplerimize bir bakalım
BİZ KULLUĞUN NERESİNDEYİZ ?????????
BAKARA SURESİ...;.Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez. (Kişinin nefsinin) Kazandığı lehine, kazandırdıkları aleyhinedir. "Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge, Sen bizim mevlamızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et." (286)[/size]