Aziz Anne:

[size=18px][color=blue]Aziz Anne:

Aziz Anne, annelerin azizi Hazret-i Amine, Nur Çocuk beş altı yaşlarındayken dünyaya vedâ etti.
Nur Çocuğu yanına katmış Medine’ye dayılarını ziyarete gitmişti. Dönüşte yolda hastalandı ve babadan öksüz çocuğu anneden de yetim bıraktı.
Allah Resûlünün anneden ve babadan öksüz kalışlarındaki hikmeti, Cafer-i Sadık Hazretleri belirtiyor.
“- Üzerinde hiçbir kul hakkı kalmasın diye böyle oldu.”
Âlemde hiçbir genç annenin ölümü, âmine Hatun’un kadar hisli değildir.

Mekke’ye dönerken o kadar fenâlaştı ki, yola devam edemez oldu ve oracıkta ölüm döşeğine uzandı. Şefkat ve rikkat dolu gözlerini kâinatın özü, mukaddes oğlunun nur merkezi güzel yüzüne dikmiş, oradan hiç ayrılmaksızın ruhunu teslim etti. Mukaddes evlât, ruhunu teslim etmek ve kendini iki taraflı öksüz bırakmak üzere bulunan Hazret-i Âmine’nin başında telaş ve ıstırapla dolaşırken, aziz anne, yaşlı gözleri daima Âlemlerin Nurunda, şu mısraları okuyordu:
“Rüyalarda gördüğüm gerçek...
“Oğlum, sen insanlığa gönderilecek Peygambersin!
“Helal ve haram bildirmeğe,
“Ve ceddin İbrahim’in dini İslamlığı İhyaya memursun!
“Çünkü Allah, İbrahim gibi Seni de,
“Putlara ve puta tapanlara uymaktan korudu.”

Aziz Anne, ruhunu teslim etmeden şu mısraları da söyledi:

“Her diri ölür,
“Her diri ölür,
“Her yeni eskir,
“Her yaşlı göçer,
“Ben de öleceğim;
“Fakat senin gibi temiz bir vekil bırakacağım için,
“Adım asla ölmeyecek...”
ve Aziz Anne, Mukaddes çocuğun gözü önünde, sâkin ve müsterih, yanaklarında gözyaşından izler, ölüm uykusuna daldı.

Çöle İnen Nur Necip Fazıl Kısakürek s.76-77[/color][/size]

Konular