Müstehcen Töröre katkıda Porngorafik neşriyat satanların dini mesuliyetleri ve ibretlik bir hikaye(3)

Hem ekmek parası mantığı uğruna sattığınız ve netlerden yayınladığınız neşriyatlar din noktasında da muzırdır haramdır. dinimizin haram kıldığı bütün materyalleri içinde barındırıyor.unutmayın sadece o neşriyatları temaşa edeni alaka göstereni değil satanı ve sebep olanı da mesul tutar.çünkü harama vesile olmakta haramdır.bu dergilerdeki haramlara çığır açıp yayılmasana satarak yardım edenlerde bu neşriyatları üretenler kadar mesuldur.insan bu dünyaya imtihan için gönderilmiştir. Ne kendi nede başkasının bedeni üzerinde özgürce hoyratça tasarruf hakkı sınırsız değildir. Eğer öyle olsaydı insanlar yaşlanmayı, hastalanmayı, uyumayı ve hatta ölmeyi bile engelleyemiyorsalar demek insan ki insanın bedeni üzerinde özgürce hoyratça tasarruf hakkı yoktur.hele hele kadının bedeni üzerinde ticaret,geçim vasıtası sanat vasıtası ile sermaye yapılması böyle şehvet pazarları hükmünde olan müstehcen yayınlarda satılmasını kesinlikle yasaklar. Böylelikle hem kadının hakkını ve şerefini muhafaza altına almış olur. Hem de başkalarının hukukunu çiğnemek vebalinden kadını kurtarır.

Dinin gayesi bütün insanların malını canını şerefini ırzını neslini aklını muhafaza altına alıp korumayı hedefleyerek islamın en önemli gayelerinden olan şehevi duyguların tahrik olmadığı olması ihtimalini taşıyan öğeleri ortadan kaldırarak bastırılamayan giderilemeyen şehevi baskınlık ve doyumsuzlukların olmadığı aklın fikirlerin kalplerin temiz kaldığı her şeyin fıtri seyrinde vasat olarak kaldığı bir toplum hedefler.
Hem o sattığınız müstehcen dolu yayınlar sadece erkekler üzerinde değil kadınlar üzerinde bir sürü menfi olumsuzluklara bunalımlara ölümlere intiharlara ve boşanmalara hizmet ediyor.


Hem sattığınız o neşriyatlar evlilik yolunun,nikah yolunun kapanıp fuhuş yolunun açılmasana hizmet etmektedir.yayınların içeriklerinden bir kısmında devamlı gündemde tutukları ar ve haya damarları çatlamış,toplumun değerlerini ifsat eder bir tarzda bedenleri üzerine insanın sınırsız bir kullanım hakkı olduğu telkinini yansıtarak yaşayan maskara ve zinakar sanatçıların her türlü gayri meşru ilişkilerini topluma aşk sevgi adı altında yutturularak aşkları kavgaları ve ayrılıkları iğrenç maceraları insanlar imrenilerek ve örnek hayatlar gibi merakla takip ettirilerek insanların hür ve sınırsız bir şekilde arzularını yaşama hakkı varmış gibi telkinlerle nikah yolunu kapmakla evliliğin monoton sıkıcı heyecansız eskimiş bir kurum olarak gösterilmeye çalışması devlete aileye fertlere gençlere ve nesile atılmış manevi bir ahlaksızlık ve zina ve fuhuş bombasıdır.

Hem sattığınız neşriyatlardan olan spor gazetelerini mahiyetlerini inceleme zahmetine girerseniz spor gazetesinin bile içerisinde sporla alakalandırdıkları çıplak kadın resimleri kumara teşvik edici at yarışı reklamları, alkole teşvik edici bira reklamları , sigara reklamları kadınlarla canlı zina sohbeti imkanı veren 900 lü hat ilanları ,güya adları spor gazetesi olan bu neşriyatlarla reklamı yapılarak okuyucularını bu reklamlara yönelterek spor tutkularına bile ifsat ederek sağlam kafalardan sağlam vücutları çıkarıyorlar. sattığınız spor gazeteleri bile milletin mahvına insanlığın aleyhine çalışıyor.


Şimdi diyebilirsiniz ki hoppala yok daha neler bugün o yayınlardaki haberler günümüzün cazibedar modasını mankenlerin elleriyle renkli bir surete sokmuş ki artık herkes o mankenler ve sözde sanatçılar gibi olmak uğruna onlar gibi narin ince hem de bakımlı renkli olabilmek için her şeylerini feda ediyorlar.gerekirse gördükleri o ihtişamlı renkli hayatlara kavuşmak uğruna çok mukaddesatlarından ödün veriyorlar.o yayınlardaki yasak aşkların ballandırılarak anlatılması sebebiyle okuyucular arasında onları tatbiki macerasına heyecanına kapılıp neticesinde sadakatsizlik ve boşanmalar netice veriyor.yıkılan yuvalar damgalanan namuslar kalıyor geriye.her gün merakla takip ettikleri o yayınlarda göz önünde tutulan güzel kadınlar gibi olmayan kadınların yüzde sekseni onlarla kendilerini kıyas ederek o mankenlere nazaran çirkin düşmesinden dolayı kendi vücudu ve bedeninden nefret eder bir hale geldiğinin delilini İngiltere yapılan bir anket ortaya çıkarmıştır.Kendilerini artist ve mankenlere kıyas edince onlara karşı çirkin ve kaba düşmekten dolayı psikolojik olarak İngiliz kadınların yüzde sekseni kendi vücutlarından nefret ediyormuş.

Bu asırda suretperestlikte o kadar ileri gidilmiştir ki kadının güzelliği bedeni o kadar ön planda tutulmuştur ki sanki kadının bütün güzelliği, letafeti, şefkati değil de yüz ve beden güzelliği iledir.Dış güzelliği cazibedarlığı olmazsa sanki hiçbir kıymeti olmayacakmış gibi bir zihniyet sanatta modada, ilimde vb gibi unsurlarda bu planla hareket etmekte ve bunun propogandasına çalışmaktadır. Bu plan neticesi ise o yayınlardaki bizim tabirimizle SÜTUN FAHİŞELERİ onların tabiriyle sanatçı mankenler gibi güzel olmak uğrunda her şeyini modaya sanata kozmetiğe feda eden tüketenden çok tüketilen aldatılan ve sömürülen kendi özgür iradesinden kopartılıp başkalarının taklitçisi yapılan başkaları gibi düşünen giyinen ve kendini onların güzel yada çirkin her şeyi ile özdeşleştiren,vitrinlere kuaförlere nefsine heva ve hevasatına mahkum olan estetikçilere daha çocuk yaşında baş vurup yerli yabancı mankenler ölçüsünde vücut isteyen kaş göz yağ burun aldıran kaldıran kimlik bunalımı psikolojik bunalımı, istediklerini elde edememe sendromu, yaşayan ve yaşatılan kadınların keşmekeşliğinde bu tür ifsat edici yayınların payı küçümsenmeyecek kadar çoktur.
Müstehcen neşriyat bahsini bu tür yayınlar yüzünden zıvanadan çıkarak anasına bacısına kızına çocuklara gençlere ve hızını almayarak hayvanlara bile tecavüz edip bazen de öldüren insanlıktan tecerrüd ettiren bu yayınların toplum üzerindeki tesirini dehşetini gözler önüne serecek İBRETLİK BİR VAKA İLE NOKTALIYORUZ.
Delikanlı büfesinde günlük olarak sattığı dergi ve gazetelerin büyük bir kısmın özelliklede ilgisini çeken büyük bir merak ve heyecanla okurdu. Farklı meslek erbabı olan 3 arkadaşı dükkanına gelince beraberce geç saatlere kadar oturur günlük olaylarını ve yaşadıkların paylaşırlardı.Büfedeki neşriyatlardan müstehcen olanlarına daha çok ilgi gösterir içindeki materyalleri okur resimlere bakar ve içindeki sınırsız yasaksız ilişkilerin anlatıldığı itiraf aşk maceralarını okurlardı.bunlardan birisi olan tecavüze uğramış olan bir kadının uğradığı tecavüz olayını ballandırarak anlatması safsatası o gençleri böyle bir fiile cesaretini artırmıştı.kendi zanlarınca demek ki kadınlar tecavüzden zevk alabilirler fikri kendilerinde uyanmış hemen bunu tatbike koymanın planların yaparak uygulamaya koyuldular.
Dolmuşçu olan arkadaşları kendilerinden başka kimsenin olmadığı bir zamanda tek bir bayan bindiği vakit planlarını tatbike başlayıp arabadaki tek olan genç kızın başına torba geçirerek kaçırdıkları kızı çığlıklarını susturarak kuytu bir ormanlığa getirdiler.büfeci arkadaşlarını arayarak hemen gelmesini istediler.büfeci arkadaşları gelinceye kadar gözü dönmüş aklı gitmiş gençler o zavallı kızı kirletmişler emellerine ulaşmışlar kendi kendilerince sus orospu zevk alıyorsun biliyoruz bize numara çekme diyorlar.kızcağız şuuru gitmiş bir halde çaresizlik içinde artık çırpınmıyordu büfeci arkadaşları da gelerek kızın ırzına geçmişti.ama büfeci bu tecavüzden bir ürperti duymuştu. Bu ürperti kızın gözyaşı ve perişanlından değildi, çünkü gözü dönmüştü onu düşünmeyecek kadar azmıştı. büfeci genç işi bittikten sonra kızın yüzünü merak etmişti. Karanlıkta zaten beni tanıyamaz gerekirse öldürürüz diyordu büyük bir heyecanla yüzündeki torbayı çıkarınca torbanın arkasında perişan direnince hırpalanan ve yüzü başı moraran kızın kendi kızkardeşi olduğunu görünce kızkardeşi abisinin ağabeyi de kızkardeşinin sesini titrek bir ses tonuyla fısıldayınca oradaki arkadaşları da şok olmuştu. Bu elim manzara karşısında akıl ve şuurdan tecerrüd eden büfeci genç bu utanç ve rezaleti taşıyamayarak orada bulunan iki arkadaşını kızkardeşini ve kendini öldürüyor. Bir arkadaşı da yaralı olarak kurtuluyor.işte bu gibi neşriyatlar yüzünden babasından oğlundan abisinden ve yakınlarından hamile kalan taciz veya tecavüz edilen mahvolan ne kadar insanlar var. Bu hayvanlıkların tohumu olan çocuklar yuvalara mı yoksa çöplüklere mi terk edilecek. Hiç kimse bu utancı yaşamamak için için zalimliği kabul edip insaniyetten mecbur sukut edecekler.zina eden mümin olarak zine etmez içki içen mümin olduğu halde içki içmez hadisi bize Müslümanlığın tehlike sınırları gösteriyor.insanlıkla hayvanlığın sınırların gösteriyor.M.KAKÇA


1 yorum

Günümüzün Vebasına Verilen En Güzel Örnek

Hocam yazınızdan dolayı size cok tesekkür ederim. Yazmıs oldugunuz gibi durumumuz cok vahim, caresi yokmu elbetteki var cevre secimi arkadas secimi cok önemli bu konulara dikkat etmek gerekir. Bunların yanında normalde toplum icinde olsun dısında olsun kültürümüzde olsun yanlıs ve ayıp olarak nitelendirilmesi gereken ahlaki olayların normallesme düzeyine gelmesi ve bu düzeyde kabullenilmesi de bizim hatamız. Bazı yerlerde gözümüzle gördügümüz halde bananeciligin kemiklerimize islemesinden ve duyarsızlıgın artık hat safhada olması sebebiyle, yapılan hareketleri elestirmedigimizden dolayı bu hareketlerde bulunan insanlarda yaptıklarını normal kabullenmislerdir.Allah sonumuzu hayır etsin vesselam...

19.09.2007 - czna

Konular