Mescidin ve Namaz Kılınan Yerin Fazileti

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
Allah'ın mescidlerini, ancak Allah'a ve son güne iman eden kimseler tamir eder.(Tevbe/18)

Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:
Katâk (bağırtlak) adlı kuşun yuvası kadar da olsa bir cami yapana Allah Teâlâ, cennette bir saray inşa eder.50

Mescidlerle ülfet edene (dostluk kurup kaynaşana), Allah da ülfet eder.51

Herhangi biriniz mescide girdiğinde oturmadan evvel iki rek'at namaz kılsın.52

Cami komşusu için, (kâmil) namaz, ancak camide kılınan namazdır.53

Biriniz namaz kıldığında, yerinden kalkmadıkça melekler ona şöyle dua ederler: 'Yâ rabbi! Rahmetini bu kulun üzerine indir! Yâ rabbi! Bu kuluna rahmet eyle!... Yâ rabbi! Bu kulunu affeyle!' Kişi konuşmadıkça veya mescidden çıkmadıkça meleklerin bu duası devam eder.54

Ahir zamanda ümmetimden bir tâife gelecek ve bunlar camilere gelerek halka kurup oturacaktır. Bunların zikri dünya ve onun sevgisidir. Bu bakımdan sakın bunlarla oturmayınız. Allah Teâlâ'nın da bunlara (camilerde toplaşmalarına) hiç bir ihtiyacı (ilgi ve iltifatı) yoktur...55

Hz. Peygamber, Allah Teâlâ'nın şöyle buyurduğunu haber vermektedir:
Yüryüzünde benim evlerim camilerdir. Bu evlerde beni ziyaret edenler de onları imar edenlerdir. Evinde temizlendikten (abdest aldıktan) sonra beni evimde ziyaret edene ne mutlu! Ziyaret edilenin şanına düşen ve azametine yakışan, ziyaretçisine ikramda bulunmaktır!

Hz. Peygamber bir hadîslerinde şöyle buyurmuştur:
Mescide gitmeyi itiyad edinen kişiyi gördüğünüz zaman onun mü'min olduğuna şahidlik ediniz...56

Said b. Müseyyeb (r.a) 'Camide oturan, rabbiyle (mânen) oturmuş sayılır. Bu bakımdan hayırdan başka birşey söylemeye hakkı yoktur' demiştir.
Bir rivayette şöyle denilmektedir:

Hayvanların yemlerini yeyip bitirdikleri gibi, camideki dünya sohbeti ve kelâmı da hasenâtları yer bitirir.57

Nehaî 'Selef-i salihîn, karanlık gecede camiye gitmenin cenneti icab ettirdiğine kanidirler' buyurmuştur.
Hz. Ali 'İnsanoğlu öldüğü zaman, yeryüzünde namaz kıldığı yer ve gökte de amelinin yükseldiği yer onun için matem tutarak ağlar' demiş ve sonra da şu ayeti okumuştur:
Gökte de, yerde de onlar (kafirler) için gök ile yer ağlamadı. (Duhan/29)

İbn Abbas (r.a) 'Ölen müslüman için yeryüzü kırk sabah ağlar' demiştir.
Atâ el-Horasanî de şöyle demektedir. 'Herhangi bir yer, üzerine secde eden bir kul hakkında kıyamet gününde şahidlik eder ve öldüğü gün de onun için ağlar ve matem tutar'.
Enes b. Mâlik (r.a) 'Allah Teâlâ'nın namazla veya zikirle anıldığı bölge, etrafındaki bölge ve kıt'alara karşı övünür. Yedi kat altına varıncaya kadar o bölge, Allah'ın zikriyle müjdelenir. Namaza kalkan bir kul için kürre-i arz süslenir' demiştir.
'Herhangi bir yer, üzerinde konaklayanlar için ya rahmet diler, ya da lânet eder' denilmiştir.



50) İbn Mâce, (Câbir'den sahih olarak); İbn Hibban, (Ebu Zer'den); Buhârî ve Müslim, (Hz. Osman'dan)
51) Taberânî, Evsat, (Ebu Said'den zayıf bir senedle)
52) Buhâri ve Müslim, (Ebu Katade'den)
53) Dârekutnî, (Câbir ve Ebu Hüreyre'den zayıf olarak); Hâkim, (Ebu Hüreyre'den)
54) Buhârî ve Müslim, (Ebu Hüreyre'den)
55) İbn Hibban, (İbn Mes'ud'dan); Hâkim, (Enes'den sahih bir senedle)
56) Tirmizî, (hadîsin hasen olduğunu söylemiştir); Hâkim ve İbn Mâce, (Ebu Said'den sahih olarak)
57) Irâkî aslına rastlanmadığını kaydetmiştir.