Alâkaların Kesilmesi

Bunun mânâsı zulmen aldığı herşeyi sahiplerine iade etmektir. Bütün günahlardan ihlâsla Allah rızası için tevbe etmek demektir. Çünkü zulmen alman herşey insanoğlu için bir alâka ve ilgidir. Her alâka da insanoğlunun yakasına yapışmış, âdeta kendisine 'Sen nereye gidiyorsun? Benim borçlarımı ödemeden nereye ayrılıyorsun?' diyen bir alacaklı gibidir. Bu alacaklı aynı zamanda şöyle de bağırır: 'Sen padişahlar padişahının beytine gidiyorsun. Halbuki o padişahın emrini daha kendi evindeyken zâyi etmişsin. Onunla alay edercesine, onun dediklerini ihmal etmiş, yerine getirmemişsin. Utanmaz mısın, âsi bir kulun varışı gibi padişahlar padişahının huzuruna varmaktasın. Böyle gidersen o seni kabul değil, elbette reddedecektir. Eğer ziyaretinin kabul edilmesini istiyorsan o padişahlar padişahının emrini yerine getir, zulmen aldıklarını iade et. Herşeyden önce bütün günahlarından pâdişahlar pâdişahına dönüş yap. Kalbinin, arkanda bıraktıklarınla meşgul olmasına engel ol ki, bütün kalbinle o pâdişahlar pâdişahına yönelmiş olasın. Nitekim zâhirî yüzünle de onun beytine yönelmişsin. Eğer bunu yapmazsan muhakkak bil ki, bu seferinden ancak zahmet ve meşakkat elde edersin. Hepsi o kadar! Sonunda da reddedilir, kovulursun'.

Kişi, aynı zamanda vatanından da alâkasını kesmelidir. Tıpkı o vatandan çıkıp bir daha oraya gelmeyecek bir kimse gibi... Çoluk çocuğuna ve aile efradına vasiyyetini yapmalıdır. Çünkü misafir ve misafirin malı, Allah'ın koruduğu hâriç, büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır.

Hac seferi için alâkalarını kestiği zaman, âhiret seferi için alâkalarının kesileceğini de hatırlamalıdır. Zira âhiret yolculuğu kişinin önünde ve çok da yakınındadır. Bu hac seferine, âhiret yolculuğunda faydası olacak şeyler için çıkılmalıdır. Zira âhiret yolculuğu kararlaştırılmış, eninde sonunda yapılacak bir yolculuktur.

Bu bakımdan hac seferine hazırlanırken bu yolculuğu (âhiret yolculuğunu) unutmamak gerekir.