Erginlik yaşı. Erkek veya kız çocuğu erginlik çağı ile çocukluktan çıkıp gençlik çağına ayak basmış olur.
Erginlik, çocukta fizikî bazı belirtilerin ortaya çıkması ile kendini gösterir. Erkek çocuğun ihtilam olması, kız çocuğunun ay başı hali veya gebe kalması gibi halleri bu belirtilerdendir. Buna "tabiî büluğ" denir. Ergin erkeğe "bâliğ", kadına "bâliğa" denir.
Fizyolojik belirtilerde gecikme olursa, erginlik, takdir yoluyla belirlenir. İslâm hukukçularının çoğunluğuna göre erginlik çağının başlangıcı, erkek çocuklarda 12, kız çocuklarında 9 yaş; sonu ise, her iki cins için 15 yaştır.
Ebû Hânîfe, erginlik çağının sonunu erkek çocukları için 18, kız çocukları için 17 yaş olarak kabul eder. Ebû Yusuf, İmam Muhammed ve İmam Şafiî'ye göre ise fizyolojik belirtiler gecikse de her iki cins 15 yaşına girince hükmen ergin sayılırlar (el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi', Mısır 1327/1909, VII, 172; el-Cezîrî, el-Fıkh alel-Mezâhibil-Erbaa, Kahire 1392, II, 350 vd.; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm Hukuku, İstanbul 1983, s. 125, 126).
Erginlik yaşının erken veya geç oluşunun beden gelişmesi, iklim özellikleri ve sosyal çevre ile yakın ilgisi vardır. Meselâ; sıcak iklimlerde çocuklar daha çabuk erginlik çağına ulaşırlar. Erginlik çağının alt ve üst sınırlan arasında bulunan çocuğa "mürahık" denir.
Akıllı ve ergin olan kimse, mâlî tasarruflar dışında iman, ibadet, ictimâî ve hukukî nizamın bütün vecibelerini yüklenir; namaz, oruç, hac, zekât gibi ibadetlerle yükümlü olduğu gibi, başkalarının malına veya canına verdiği zararlardan da malen ve bedenen sorumlu olur. Ancak malıyla ilgili tasarruflarda bulunabilmesi için erginliğe ek olarak reşid olması da gereklidir.
Rüşdle büluğ aynı şey değildir. Rüşd; kişinin malını idare edebilecek bir tecrübe ve olgunluğa ulaşmasıdır. Bu durum, şahsî eğitim, çevre şartları veya yetenek durumuna göre erginlik çağından önce veya sonra yahut her ikisi birlikte bulunabilir.
Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur:
"Yetimleri nikâh çağına ulaştıklarında deneyin; eğer kendilerinde akılca olgunluk görürseniz, mallarını onlara verin " (en-Nisâ, 4/6). Bu âyete göre, çocuk erginlik yaşına ulaşınca hemen malı kendisine teslim edilmez ve reşid olup olmadığı araştırılır.
Ebû Hanîfe'ye göre, kişi erginlik yaşına ulaşınca, sefih ve israfçı bile olsa, üzerinden malî velâyet kalkar ve tasarruf hürriyetine kavuşur. Ancak malı bir ihtiyat ve tedbir olarak reşid oluncaya veya 25 yaşını dolduruncaya kadar kendisine teslim edilmez. Çoğunluk İslâm hukukçularına göre ise, yaşa bakılmaksızın kişi reşid oluncaya kadar malı kendisine teslim edilmez.
Osmanlı devleti döneminde 1288 tarihli bir fermanda, yirmi yaşını doldurmamış kişilerin rüşd davalarının reddedilmesi bildirilmiştir (Ali Haydar, Dürarul-Hukkâm Şerhu Mecelleti'l-Ahkâm, 989. mad. şerhi).
--------------------------------------------------------------------------------
Tr: 1 8 15 22 29 36 43 50 57 64 71 78 85 92 99 106 113 120 127 134 141
En: 7 14 21 28 35 42 49 56 63 70 77 84 91 98 105 112 119 126 133 140 147 154 161 168 175 182 189 196 203 210 217 224 231 238 245 252 259 266 273 280 287 294 301 308 315 322 329 336 343 350 357 364 371 378 385 392 399 406 413 420 427 434 441 448 455 462 469 476 483 490 497 504 511 518 525 532 539 546 553 560 567 574 581 588 595
Yorumlar
Yeni yorum gönder