GÜNAHI TEŞHİS ETMEKTE ÖLÇÜ

Yüce Rabbimiz biz kullarını hatadan korumak ve günahlardan sakındırmak için birçok ölçüler koymuş bulunmaktadır. Bunların pek çoğu Kur'ân-ı Kerim'de açıklanmıştır. Yasaklamayı getiren dinî esaslardaki "Lâmelif", geçeceğimiz yolun başına durup da, "Durun ey islâm yolcuları! Bu sokak günah bataklığına gider, çok tehlikelidir, aman geri dönün!" dercesine iki kolunu havaya kaldırmış bizleri ikaz etmektedir.

Kur'ân-ı Kerim tedkik edilecek olursa bu hususun belgesini teşkil eden birçok âyet-i kerimeye tesadüf etmek mümkündür. Günahtan sakındırmakla alâkalı beyanların bir kısmı günahı tesbit etmekte, bir kısmı da ilâhî hükümleri açıklayıp isyan vadisine yaklaşılmamasını hatırlatmaktadır. Bunlardan bir kaç örnek sunarak mevzûumuza açıklık getirmek isteriz.

a) Günahı tesbit eden âyetlerden bir kaç örnek:
"Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: Onlarda büyük günah vardır" (1).
"Ey iman edenler, zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü bazı zan (vardır ki) günahtır" (2).
"Kim bir günah kazanırsa onu ancak kendi aleyhine kazanmış Olur (3).

b) Yasaklara yaklaşılmamasını ihtar eden âyetler:
"Bu (hükümler), Allah'ın sınırlandır. Sakın onlara yaklaşmayın" (4). "Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerin ta kendileridir" (5). "Bunlar Allah'ın hudududur. Kim Allah'ın hududunu (çiğneyip) aşarsa muhakkak ki kendisine yazık etmiş olur"(6). "Kim Allah'a ve peygamberine isyan eder (Allah'ın) sınırlarını (çiğneyip) geçer ise onu da içinde daimî kalıcı olarak-ateşe koyar. Onun için hor hakir edici bir azap vardır" (7).

Bu sayılanlardan başka, bir işin günah olduğunu anlamak için başaca ölçüler de vardır. Onlardan biri vicdânî, diğeri ictimâî olarak tezahür etmektedir. Vicdanla alâkalı ölçü, bir işin yapıldığı sırada, kişinin kalbinde huzursuzluk hissetme şeklinde açığa çıkar. İman cevherinin karargâhı bulunan bir kalp, parlak bir ayna gibidir. Kirli işler ona aksettiği zaman, kendisine ruh bulantısı ve iç huzursuzluğu hakim olur.
Bu şekilde yaptığı işin doğru olmadığı vicdanının sesi ile kendisine ihtar edilmiş olur.

İctimâî hayatla ilgili olan ölçü ise, bir işi yaparken gizleme hissi duymaktır. Vicdanlarda hissedilen bu duygu, yapmaya teşebbüs edilen işin doğru olmadığının kıstâsı olmaktadır. Bu ölçüleri tesbit eden bir hadisi şerifte "İyilik, güzel huydur. Günah ise göğsüne tereddüt veren ve halkın onu öğrenmesini hoşlanmadığın şeydir" (8) buyrulmaktadır.

İnsan, Allah'ın emirlerini yerine getirir ve yasakladığı şeylerden sakınırsa Allah da ona ilham yolu ile bilmediklerini öğretip günahlardan korur. "Allah'tan korkun. Allah size bilmediğinizi öğretir" âyeti kerimesi bunun en parlak bir delilidir (9).

(1)Sûre-i Bakara, 219.
(2) Sûre-i Hucurât, 12.
(3) Sûre-i Nisâ, 111.
(4) Sûre-i Bakara, 187.
(5) Sûre-i Bakara, 229.
(6) Sûre-i Talâk, 1.
(7) Sûre-i Nisâ, 14.
(8) Müslim, c. 8, sh. 7.
(9) Sûre-i Bakara, 282.