İdamın Olmadığı Bir Ülkede Asayiş ve Adalet Olmaz.

Dinimiz toplumda huzur, emniyet, selamet ve adaleti sağlamak için kalplere ahlak ile manevi bir yasakçı getirdiği gibi maddi olarak da caydırıcı olacak cezalar da getirmiştir.Bu cezalardan birisi idamdır.İdam cezası kuranın kısasa kısas hükmüyle sabittir.Bu hüküm ve öteki yaptırımlar ile İslam hukuku suçların önünün işlenmeden almayı hedeflemiştir.Böylelikle suça yönelecek olan kişi haksız yere birisini öldüreceği zaman,yada namusuna ve ırzına saldıracağı zaman kendisinin de idam edileceğini bildiği için o suçu işlemekten vazgeçecektir.Bu yaptırım ve tehdit sayesinde hem karşındakinin canı kurtulacak hem de kendi canı kurtulacak.Bu durum hırsızlık yapmaya teşebbüs eden içinde aynıdır..Haksız olarak birilerinin malını gasp edip çalmaya teşebbüs ettiği zaman elinin kesileceğini düşünüp yapmaktan vazgeçer.Hem kendisi hem de başkasının malı kurtulur.

İslamiyetin koyduğu hükümler ve hukuk sisteminde öncelikle ahlaki alt yapı oluşturulur sonra cezalar uygulanır. Manevi yaptırımlar olan Allah korkusu, ahret ve cehennem korkusu ve Allah sevgisi ve vicdan duygusu suç işlemesine mani olacak seviyeye geldiği için maddi yaptırımlar olan cezalar ve hükümler uygulanacak zemin ve ortam fazla bulmaz. Ahlaki alt yapısı sağlam toplumda herkesin namusu, malı, ırzı ve şerefi mahfuz kalır. Ahlaki alt yapıdan gelen hürmet, merhamet ve yardımlaşma sayesinde zulüm, adaletsizlik ve haksızlıklar az olur.

İslami hukuk ve sistemlerde toplumun huzuru ve rahatı için idam cezası yani kısasa kısas vazgeçilmez ve en mühim bir yaptırım aracı iken batı medeniyetinin büyük bir kısmında ise idam cezası insanlık dışı uygulama olarak görülür. İnsanları katledenlere acınırken ölenlerin hukukları hesabı katılmaz. Yüzlerce insanı öldürüp hayatlarına son verenlerin yaşamaya hakları olmadığına bakılmaz. O insanların toplum için bela olduğu düşünülmez. İdam cezasını gereksiz gören batı ve onlara benzeyeceğiz diye idamı kaldıran ülkemizde asayişe ve adalet sistemine bakılınca zalimin zulmünde mazlumların ise ahında kaldığı görülecek. Ahlaki alt yapı olmadığı ve cezaların caydırıcılığı olmadığı için suç oranlarında artış olduğu gibi hapishanelerde ağzına kadar doludur.

Evet, batının ve bizdeki zihniyetin insanlık dışı gördüğü idam toplumların asayişini sağlayan, hak ve adaleti tesis eden en büyük yaptırımdır. Adaleti tesis eden, mazlumları sevindiren ve zalimleri kahreden tam bir adalettir.

İdamın olmadığı bir ülkede gözü yaşlılar, mazlumlar ve onların ahları çok olur. Çünkü haksız yere eşi, çocuğu, kızı, yakını veya akrabası katledilen insanların yakınları suçluya verilecek olan basit hapis cezasına hiçbir zaman razı olmayacaktır. Verilecek ceza infaz yasası veya iyi hal vb gibi sudan sebeplerle hafifletilecek on veya on beş senelere inecektir. Bu cezayı çekerken yine o öldürdüğü kişilerin yakınlarının vereceği vergiler ile beslenecek. Katil beslenirken mazlumlar bu haksızlık karşısında ah edecektir. Bazen bir tecavüzün ya da haksız cana kıymanın cezası berat olacaktır.

İdamın olmadı bir ülkede huzur, asayiş ve barış olmayacaktır. Eline silahı olan, gücü alan terör estirecek. Eline silahı geçiren kiralık katil olacak. Önüne geleni vuracak. Kan davaları nasılsa idam yok diye artacak. Arada mazlumlar yanacak. Terör suçu işleyenlerin yaptığı zulümler döktüğü kanlar yanına kar kalacak. Onlar yakalansa bile verilecek ceza sadece hapis cezası olacak. Kısasa kısas olmayacağı için terör mağduru yakınların, canilerin katlettiği masumların yakınlarının gözyaşları kurumayacak. Onların yaşamasına gönülleri razı olmayacak.

İdamın olmadığı bir ülkede adaletten asla söz edilmeyecektir. Düşünün bir adam on kişi öldürdü veya otuz bin kişinin ölümüne sebep oldu. Bu katiller caniler ve habislere verilecek olan en büyük ceza müebbet hapis cezası olacaktır. Hâlbuki binlerce cana kıyan bir insana verilecek olan ceza bu kadar basit olamaz. Her bir insanın 60 sene yaşadığı düşünülürse ve on insan öldüren birisi o insanların 600 senesini çalmış olacaktır. Bu katile verilecek olan en üst ceza idam olması gerekir. Bu dahi on kişinin hakkını almadığı halde müebbette nasıl adalet denilebilir.

İdamın olmadığı bir ülkede o ülke suç cennetine dönecektir. Kimisi kendi intikamını alma peşine düşecek. Kimileri nasılsa idam yok diye kafası estikçe, parasız kaldıkça, canı sıkıldıkça adam öldürecek. İdam yok diye küçücük çocuklara rahat rahat tecavüz edilecek, kadınlar satılacak, öldürülecek, kızlar tecavüze uğrayacak sonra öldürülecek. Katiller para için insan öldürecek. Taksiciler üç kuruşluk parası için boğazları kesilecek. Onlar zulümler içerisinde ölürken zalimler ve katiller ve sapıklar ise hapishanede çıkacağı günün hesabını yapacak. Devlet babası onu besleyip semizletip yeni suçlar işlemesi için hazırlayacak. Suçların devam etmesi ve büyümesin de devlet farkında olmadan büyük bir rol oynayacaktır.

İdamın olmadığı bir ülkede Allahın kısas emri uygulanmadığı zaman Allahın emrine karşı Müslüman’ım diyen idareciler ve halk isyankar ve asi olmuş olacaktır. İdamı hak edip yaşatılanların, idamı hak edip besletilenlerin, idamı hak edip dışarıda gezen katillerin ve canilerin ve suçluların vebalini idareciler ödeyecektir. O toplumda meydana gelen suçlar, cinayetler, anarşi, terör ve kan davalarında sorumlu olacaklar. Allahın indirdikleri ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir. Tehdidine maruz kalacaklardır. Bu mesuliyetlere maruz kalmamak ve Allah katında sorumlu olmamak için ve toplumdaki asayişi ve huzuru ve güvenliği temin etmek için bir an önce idamı geri getirmeli ve haksız yere ölenin, mazlum olanın gözü yaşlı anaların, yetim ve dul kalanların ahları, vahları, feryatları dindirilmelidir. Hiç kimse eşinin, çocuğunun, babasının, evladının, yakının katilini vergisiyle hapiste beslemek istemez. Yakınları ölüp kabre girmişken o katillerin yaşamasına tahammül etmez. Her mazlum ve mağdurun fıtratı adalet, kısas ve hak ister. Hak ve adalet ise idam ile olur.Vesselam.Tahkik.Org

Not:Dünyada 74 ülkede hala idam cezası uygulanıyor.İdam çağdışılık değil aynı hak ve adalettir.Vahşet,çağdışılık yşamaya hakkı olmayan katillerin,canilerin yaşatılması ve toplumun başına bela edilmesidir.


Konular