Rabbiyle Arası İyi Olanlar Günaha Düşman Olur....

İnsan din ile Allah ile kuran ile namaz ile kulluk ile arasını uzak, ölçülü,sınırlı ve mesafeli ve zayıf tutarsa günahlara ve haramlara daha çabuk düşebilir..Çünkü Allah,peygamber,iman ve kuran nur ve hakikattir.Bunlarla hem hem olunduğu zaman insan bunların manevi zevk ve lezzetlerini aldığı zaman küçük geçici yalancı vehmi haramlara ve günahlara zevklere tenezzül etmez.Bulunduğu yerde,konumda ve mekanda aldığı lezzete mukabil gelecek lezzetler aramaz.Elindeki manevi lezzetler ile yetinir.Onların keyiflerine kafi geldiğini düşünüp harama tenezzül etmez.Rabbiyle arası iyi olursa habibi ile arası iyi olursa sünnetine uyarsa ve ittiba ederse,kuranla irtibatını sağlam tutarsa ve onu okursa manevi ciheti iyi ve güzel olduğu gibi haram ve günahlarla arası iyi olmaz.Rabbi ile arası iyi olanlar günahlara düşman olurlar.Onların mecralarına ve ortamlarına girmez ve düşmez.O haramların ve günahların gölgeli ve elimli lezzetlerine aldırmaz ve tenezzül etmez.

Ama ibadeti eksik yaparsa, kulluğu yarım yaparsa, kurana ve imana ve islama yanaşmazsa ve yediklerine ve içtiklerine dikkat etmeyip haram ve günah ortamlarından gözünü, kulağını ve aklını ve kalbini uzak tutmazsa onların yalancı büyüsüne kapılıp, onların aldatıcı zevklerine aldanıp, onların geçici etkisine kendisini kaptırıp haktan ve hayırdan ve nurdan uzaklaşır. Batıla, şerre, çirkine, harama ve yanlışa yakınlaşır. Hayrın ve nurun ışığından uzaklaşır.

Nasıl ki insan ışığı az olan ortamda rahatça işini göremez ve vazifesini yapamaz. Soğuk olan ortamda işini tam yapamaz. Bozuk olan arabayla yol alamaz. Yarım yamalak tahsil ile doktorluk yapamaz, usta olmadığı işi tam yapamaz. Öylede insan eksik, gedik, aksak ve bozuk olan bir kulluk, ibadet ve dua ile ruhunu, kalbini ve aklını doyuramaz, tatmin edemez ve ikna edemez. Bunların eksikliğini gidermek için ister istemez yanlış ve hatalı yollara girer. Oralardan beslenmeye çalışır. Keyfine kafi gelmeyen zevk ve lezzetleri oradan almaya çalışır. Eksikliğini oradan giderir. Yalancı zevklerle rah,akıl ve kalbini tatmin etmeye çalışır.

İbadet ettiği halde içerisine düştüğü haramlardan kurtulamayan gençlerin sayısının azımsanmayacak kadar çok olması günahın ve haramın yalancı ve uyutucu zevklerine aldandığı gibi bulundukları ortamların, İslami şuur, iman eksikliği ile alakadardır. Nefislerin tahakkümü ve hislerin baskısı karşısında duramamaktan dolayıdır. Sağlam ipler, sağlam binalar, sağlam ağaçlar, sağlam inançlar kolay kolay yıkılmayacağı gibi sağlam inançlar, imanlar, ahlaklar, hayâlar ve değerlerde küçük ve zaif günahlar ve haramlar karşısında hemen yıkılmazlar.

Bu harama ve günahlara yönelme hallerinden kurtulmak için haram ortamlardan ve harama teşvik eden insanlardan ve mekânlardan uzak durulması gerektiği gibi eksik ibadetten ve kulluktan dahi vazgeçilip ibadeti ve kulluğu tam ve yerinde yapmaya çalışmalıdır. Vazgeçilmez görülen, bırakılmaz diye düşünülen, tutkuya dönmüş zannedilen gayri meşru zevkler ve lezzetlerden kurtulamam demek yerine kendisini bu hatadan kurtulacağım fikrine ve ahdine şartlandırıldığı zaman ve iyiliği, güzelliği, hayrı ve ahreti daha çok hatırlatan insanlar ve grupların içerisine girildiği zaman kurtulması kolay olacaktır. O ortamların emniyet ve selametinden faydalanılmış olunacaktır. Rabbiyle bozulan arasını, ahlakla açılan arasını, iman ile soğuyan ortamını düzeltecektir. İmanı büyüdükçe, ahlakı güzelleştikçe ve dini berraklaştıkça geçmişte içine düştüğü günah ve yolların ne kadar basit ve küçük olduğunu görecektir.Rabbiyle arasını ibadet ve kulluk ile düzeltikçe günahlara karşı nefret ve düşmanlık duyacaktır.Rabbi ile arası iyi oluncada rabbinin cennetine ebedi misafir olma şansı artacaktır.Vesselam.Muhammed Şamil Kafkasyalı


Konular