95.Kadının, Kocası Üzerindeki Hakları

Kadinlarin kocalari üzerinde bir cok haklari vardir. Baslicalari, erkeklerin kadinlara karsi iyi huylu olmaiari ve akilca noksan olmalarini hesaba katarak onlara merhamet olsun diye eziyetleri katlanmaktir.

Allah Teâlâ (C.C.) buyuruyor ki:





"Ey müminler! Kadinlara zorla mirasçi olmaniz ve kendilerine vermis oldugunuz mehrîn bir kismini elde etmek için onlara baski yapmaniz helâl degildir. Meger ki, arayi açacak bir fuhus irtikâp etmis olsunlar. Onlar ile iyi geçininiz. Eger hosunuza gitmemislerse, olabiiir ki, hosunuza gitmeyen bir seyde Allâh bir cok hayir takdir etmis olur."

(Nisa Sûre-i Celilesi: 19)

Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki: *.



"(Bir kadindan bosanip baska bir kadin ile evlenirken) ilk esinize verdiginizi nasil alirsiniz ki, birbirinize kaynastiniz. Üstelik kadinlar sizden agir söz aldilar."

(Nisa Sûre-i Celilesi: 21)

Yine Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:





«— Allah'a hiç bir seyi ortak kosmaksizin O'na kulluk ediniz. Ana-babaya, yakinlara, yetimlere, yoksullara, yakin komsuya, uzak komsuya, esinize, yolda kaimslara ve eliniz altindakilere karsi iyi davranin. Hiç süphesiz Allah Teâlâ, kendini begenmis ve böbürlenen kimseleri sevmez»

(Nisa - 36)

Peygamber'imiz ölürken son olarak üc seyi vasiyyet etti. Konusurken peltelesen dili sonunda sustu, söyle buyuruyordu:

«— Namaza, namaza. Elinizin altindakilere.. Onlara güçlerinin üzerinde yük yüklemeyin. Kadinlar hakkinda Allâh'dan korkun, Allâh'dan korkun.. Onlar sizin elinize düsen birer esirdir.. Onlari Allah'in emâneti olarak aldiniz.. Avret yerleri Allah'in buyrugu uyarinca size helâl oldu...»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:


"Kadinin huysuzluklarina sabirla katlanan erkeklere Ulu Allah, karsilastigi belâlara katlanan Eyyûb (A.S)'e verdigi mükâfati verir. Kocasinin huysuzluklarina katlanan kadinlara da Firavun'un karisi Âsiye'ye (A.S.) verdigi sevabi verir.»


Bilesin ki, kadina iyi huylu olmak sadece ona karsi fena davranmamak degil, ondan karsilastigi sikintilara katlanmak hattâ Peygamber'imizi nümûne alarak taskin ve sinirli anlarinda yaptigi gibi; onlara karsi
yumusak davranmaktir. Peygamberimizin esleri, bozan O'nun sözlerine karsilik verirlerdi. Hattâ zaman zaman içlerinden bazilari. O'nunla aksama kadar bir gün küs kalirlardi.

Bir gün Hz. Ömer'in esi kendisine sözle karsilik verince Hz. Ömer esine «Bana karsi mi koyuyorsun» dedi. Esi de «Peygamberimiz senden daha üstün oldugu halde ona bile esleri karsilik veriyor» dedi. Hz. Ömer «Eger Hafsa Peygamber'imize karsi koyuyorsa aldandi ve yandi» dedi. Arkasindan kizi Hafsa'ya Peygamber'imize sözle karsilik vermemeyi telkin ederek «Sen Ebû Bekir' in kizma bakip, Peygamber'e sözle karsilik verme. O, peygamber'imizin sevgilisidir» dedi.



Anlatildigina göre, baska bir sefer de Peygamber'imizin eslerinden birisi O'nun gögsüne vurdu, bunun üzerine kadinin annesi onu davranisindan vazgeçirmeye çalismis, fakat Peygamber'imiz «Birak onu, onlar daha ilerisine gidiyorlar» buyurmus.

Diger bir seferinde Peygamber'imiz Hz. Ayse ile tartismisti, oraya Hz. Ebû Bekr'i hakem koymuslar. Hz. Ebû Bekr Peygamber'imiz Hz. Ayse'ye «Sen mi konusacaksin, yoksa ben mi konusayim» diye sorunca Hz. Ayse O'na «Sen konus, fakat sadece dogruyu söyle» diye cevap verdi. Bu söze sinirlenen Hz. Ebû Bekr kizina sert bir tokat atarak agzini kanatti ve ona «Ey nefsinin dostu! O dogrudan baska bir söz söyler mi ki» dedi. Hz. Ayse de Peygamber'imize siginarak. O'nun arkasina geçti Peygamber'imiz de Ebû Bekr'e «Seni bunun için çagirmamistik ve böyle yapmani istememistik» dedi.

Bir defasinda da Hz.Ayse öfke içinde Peygamber'imize «Sen kendinin peygamber oldugunu da söylüyorsun daha! dedi. Peygamber'imiz bu söze gülümsedi ve yumusak huyluluk ile gönül genisligi ile katlandi.

Peygamber'imiz Hz. Ayse'ye

«Ben senin öfkeli ve hosnut anlarini ayird edebiliyorum» dedi. Hz. Ayse «Nasil anliyorsun» diye sordu.

Peygamber'imiz «Hosnutken «Muhammedin (S.A.S.) Rabb'i hakki için hayir» dersin. Buna karsilik öfkeli iken «Ibrahimin (A.S.) Rabb'i hakki için hayir» dersin, buyurdu. Hz. Ayse de Peygamber'imize «iyi bildin, kizinca adini anmiyorum.» dedi.

Söylendigine göre. Islâm'da ilk sevgi Peygamber'imiz ile Hz. Ayse arasindaki sevgidir. Peygamber'imiz O'na

«Ebû Zer (R.A.) Ümmü Zerr'e karsi ne ise. Ben senin için oyum. Su farkla ki, ben seni bosamam» buyurdu.

Peygamber'imiz diger eslerine de söyle buyururdu.

«Beni Hz. Ayse (R. Anha) konusunda üzmeyin, çünki Allah'in adina yemin ederek söylüyorum ki, onunkinin disinda, hiç bir esimin yataginda iken bana vahiy inmis degildir.»



Enes Ibni Mâlik buyurur ki;

«Peygamber'imiz kadinlara ve çocuklara karsi insanlarin en sefkatlisi idi.


Erkegin karisina karsi görevlerinden biri de nese, saka ve oynasma ile kadinin karsilastigi sikintilari gidermektir. Çünki böyle davranmak onlarin gönlünü hos edecek en geçerli yoldur.

Peygamber'imiz esleri ile sakalasir, davranis ve tutumlarinda onlarin anlayis seviyesine inerdi. Hatta bildirildigine göre Hz. Ayse (R. Anha) ile arasinda kosular düzenler, bazan biri, bozan da öbürü kazanirdi. Peygamber'imiz kazaninca «Bu, senin kazandigin filân kosunun karsiligidir» diye buyururdu.

Bildirildigine göre. Peygamber'imiz insanlar arasinda kadinlara karsi en müsfik olani idi.

Hz. Ayse der ki!

«Bir Asure Günü gülen, oynasan, zenci ve zenci olmayanlardan biraraya gelmis bir oyuncu gurubun gürültülerini duydum. Peygamber'imiz bana

«Onlarin oyunlarini görmek ister misin» dedi. «Evet» dedim. Bunun üzerine Peygamberimizin çagrisiyla evin önüne geldiler. Peygcmber'imiz kapiya geldi, ovucunu kapiya dayadi, elini uzatti, ben de çenemi O'nun koluna daayadim ve disardan oynayanlari seyretmeye koyuldum. Peygamber'imizin bir kaç defa «Artik yeter mi?» demesine ragmen ben de iki üç kere O'na «Sus, konusma dedim. Nihayet yine «Artik yeter mi demesi üzerine «Evet» dedim de oyunculara gitmelerini söyledi, onlar da çekip gitti.»


Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Imani en olgun mü'minler, huyu en güzel olan ile esine karsi en tatli davrananlardir.»


Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— En iyiniz eslerine karsi en iyi davrananinizdir. Ben, içinizde eslerine karsi en iyi davrananinizim»




Hz. Ömer bütün sertligine ragmen buyurur ki; «Erkegin ailesi içinde çocuk gibi olmasi ve gerektigi zaman erkekligini ortaya koymasi gerekir.»

«Ulu Allah (C.C) burnu havada ve huysuz kimselerden nefret eder» mânâsina gelen hadisi izah ederken, burada esine karsi sert devranan kendini begenmislerin ikaz edildigi ileri sürülmüstür.

Ayrica «Kaba, hirçin ve sonra da alçak (kimselere uyma)» mealindeki âyette gecen «kaba» deyiminden «Esine karsi kati kalbi olanin kaba sözlerinin kasdedildigi ileri sürülmüstür. (Kalem - 13).

Peygamber'imiz dul bir kadin ile evlenen Cabir'e

«Bir kiz ile evlenseydin der, onunla o da seninle oynasirdi» buyurdu.

Bedevi bir kadin, kocasinin ölümü dolayisiyle söyle der; «Allah adina yemin ederim ki, o evde güleryüzlü, disarda az konusan, buldugunu yiyen ve kaybolanin hesabini sormayan bir adamdi.»



Kedinin kocasi üzerindeki diger bir hakki da sakalasmada, iyi huyluluk ve uyarililikla kadinin huyunu bozacak, onun gözündeki itibârini büsbütün kaybedecek bir asiriliga düsmeden ölçüyü muhafaza etmeyi bilmesi, kötü bir davranis karsisinda itidal ve vakarini elden birakmamasi, kesinlikle kötülüge kapi açilmasini kolaylastirmamasi, Islâm ile ve insanlikla uyusmayan hareketler karsisinda kükremeyi ve onlara karsi koymayi bilmesidir.

Hasan-ül Basrî buyurur ki;

«Allâh adina yemin ederek söylüyorum, karisinin her arzusuna uyan erkegi Allâh, Cehennem'e atar»

Hz. Ömer buyurur ki; "Kadinlarin arzularina karsi durunuz, çünki onlarin arzularina karsi durmada bereket vardir."

Bir halk sözü «Kadinlara danisin, fakat dediklerini yapmayin» der.

Peygamber'imiz

«Karisina köle olan mahvolur» buyuruyor.

Peygamber'imizin böyle buyurmasinin hikmeti sudur:

Erkek karisinin arzularina uyunca, onun kölesi olur ve mahvolur. Cunki, Ulu Allah erkegi kadina hâkim kilmisken, böyle bir koca kendini karisinin boyunduruguna teslim etmis oluyor, böylece de isi tersine çevirmis. ilâhi hükmü ters yüz etmis ve seytena itâat etmis olur.

Nitekim Ulu Allah, seytanin yoldan çikarici azmini naklederek buyuruyor ki:








«— Allah (CC.) onu (seytani) rahmetinden kovunca (Seytân) dedi ki, «Mutlaka kullarin üzerinde belirli bir pay edinecegim.
Onlari saptiracak, bos kuruntularin tutkusuna yakalatacak, üzerlerinde nüfuz kuracagim da davarlarin kulaklarini yaracaklardir. Yine onlar üzerinde nüfuz kuracagim da Allah'in yaratilis hikmetini degistireceklerdir» Kim Allah'i birakarak seytani efendi edinirse, hiç süphesiz, apacik sekilde hüsrana ugramistir»

(Nisa - 118-119)

Erkegin, sözüne uyulan taraf olmasi gerekir. Karsi tarafa uyan kimse olmak, onun yaratilis hikmetine ters düser. Çünki Ulu Allâh;





«Erkekler, kadinlar üzerine hâkimdirler.»

(Nisa - 34) buyurarak erkegin hâkimiyetini belirtirken; "Kapinin yaninda kadinin efendisi iîe karsilastilar." tecündeki âyette erkegin kadirim efendisi oldugunu bildiriyor (Yusuf - 25) Buna göre efendi, köle haline gelince Allah'in nimetine karsi nankörlük edilmis demektir.

Kadinin nefsi de, senin nefsin gibidir. Onun dizginini biraz gevsetirsen. Seni uzaklara surükleyip götürür. Eger yularini bir parça gevsetirsen, seni bir arsin öteye çeker. Buna karsilik eger onun dizginine hakim olur, sikilacak yerde avucunda simsiki tutarsan ona hakim olursun.

Imam-i Safiî buyurur ki;

«üç kimseye sen iyi davrandikça sana ihanet ederler. Sen onlara ihanet edersen, onlar sana karsi iyi davranir: Kadin, hizmetçi ve sefil insân»


Imâm-i Safii , bu sözü ile sertligi yumusaklikla ve aciligi tatlilikla atbasi yürütmeyen katiksiz bir iyiligi kasdetmektedir.

17 yorum

Peygamber'imiz «Karisina köle

Peygamber'imiz

«Karisina köle olan mahvolur» buyuruyor.

Mesela benim karımın bir sürü takısı var ve hala daha özel günlerde benden takı bekler. Onun aklına uyacak olsam mali açıdan lüzumsuz yere dara düşerim. O takıyı alana kadar evimin pek çok öncelikli ihtiyaçlarını temin edebilir ve üstüyle de sadakamı dağıtabilirim. Bir yerde dur demeyi bilmek gerekir. Ayrıca kadınların her dediğini yapmaya başlarsanız göreceksiniz ki bir kere bir isteğini yerine getirmediğinizde sizden kötüsü olmayacaktır. O nedenle her isteklerini yerine getirmemek gerekir ki isteklerini yerine getirdiğiniz zamanlarda kıymetini bilinsinler. Tabii bu hiçbir isteğini yerine getirmemeliyiz şeklinde de algılanmamalıdır. Zaman zaman onları şımartmayı da bilmeliyiz.

25.09.2012 - KarateKa

Lütfen ALLAH tan korkun!

Yukarıdaki yazı gerçekten İmam Gazali Hz leri nin mi bilemiyorum ama aşağıda tekrar zikrettiğim bölümleri anlayamadım. Lütfen açıklayın. Bana taraflı yorum gibi geldi. İlk paragraflar amenna fakat sonraları farklı? Üstelik Gazali nin kitabında halk sözü değil Hak sözü geçer. İyi davrandıkça azan 3 tip insan varmış kadın, hizmetçi, sefil insan? Rabbim hoşgörüyü emretmedi mi yardım etmeyi? Bu insanlara iyi davranmayıp eziyet mi etmeli? Bakın. Çarpıtmayın maksadınız ne bilmiyorum. Karı koca haklarını araştırırken ulaştım sayfanıza.Kimi fitneleri tetiklemeyin. Lütfen ALLAH tan korkun!



"Hz. Ömer buyurur ki; "Kadinlarin arzularina karsi durunuz, çünki onlarin arzularina karsi durmada bereket vardir."

Bir halk sözü «Kadinlara danisin, fakat dediklerini yapmayin» der.

Peygamber'imiz

«Karisina köle olan mahvolur» buyuruyor.


Erkegin, sözüne uyulan taraf olmasi gerekir. Karsi tarafa uyan kimse olmak, onun yaratilis hikmetine ters düser. Çünki Ulu Allâh;

«Erkekler, kadinlar üzerine hâkimdirler.»

(Nisa - 34) buyurarak erkegin hâkimiyetini belirtirken; "Kapinin yaninda kadinin efendisi iîe karsilastilar." tecündeki âyette erkegin kadirim efendisi oldugunu bildiriyor (Yusuf - 25) Buna göre efendi, köle haline gelince Allah'in nimetine karsi nankörlük edilmis demektir.

Kadinin nefsi de, senin nefsin gibidir. Onun dizginini biraz gevsetirsen. Seni uzaklara surükleyip götürür. Eger yularini bir parça gevsetirsen, seni bir arsin öteye çeker. Buna karsilik eger onun dizginine hakim olur, sikilacak yerde avucunda simsiki tutarsan ona hakim olursun.

Imam-i Safiî buyurur ki;

«üç kimseye sen iyi davrandikça sana ihanet ederler. Sen onlara ihanet edersen, onlar sana karsi iyi davranir: Kadin, hizmetçi ve sefil insân»

Imâm-i Safii , bu sözü ile sertligi yumusaklikla ve aciligi tatlilikla atbasi yürütmeyen katiksiz bir iyiligi kasdetmektedir."

23.09.2012 - nilufernil

CVP:Lütfen ALLAH tan korkun!

Buradaki mesaj kadınları aşağılamak ve kötülemek değildir. bazı şeyler ancak yaşarak anlaşılıyor. Eşinden cok daha akıllı ve zeki kadınlar da var. bunu da unutmamak lazım

24.09.2012 - bilgi

Evet sanırım biraz daha

Evet sanırım biraz daha açıklayıcı oldu.Yani temelde haksız olduğunuzu düşünmüyorum lakin sanki yazınızda küçümser bir tavır hissetttim.Belki yanılmışımdır.Benim tavrım aslında, "kadınlığı" "kızlığı" aşağıda gören insanlara.Bu hatayı yapan kadın olsun erkek olsun katlanamıyorum.Mesela bir erkeğe "kız gibi" karı gibi" deseler pek çoğu üzülüp sinirlenir kavga çıkarır.Oysa Peygamberimiz (sav)-ki Allah ın en sevdiği kul O dur- tasvir edilirken "bir genç kız kadar haya ve edep sahibi" deniyordu yanılmıyorsam.Neden bir erkek kadar değil de bi genç kız kadar.Acaba kimse oturup düşünüyor mu?Demek ki kadınların çekingenliği utangaçlığı "korkaklığı" Allah ın sevdiği özellikler.Bu özellikler sayesinde belki pek çok günahtan kaçıyorlar,kurtuluyorlar.Başka bir örnek vermeye çalışayım.Allah ın kuluna karşı ," annenin çocuğuna karşı olduğundan daha merhametli" olduğunu biliyoruz.Neden anne.Kimse sorguluyor mu.Ben de kadın erkek eşittir diyemem.Her iki cinsin de kendince üstünlükleri varken.Ama nedense en insaflı insanlarda bile kadının değerini ve sahip olduğu güzel hasletleri küçümseme, anneliği ev kadınlığını basit bir iş olarak algılama gibi yanlışlara tesadüf ettiğim için belki bu konuda duyarlıyım.Kız çocuğuna sofra toplatıp ev işi yaptırıp, erkeğin her işini yatağını bile annenin yapması gibi.Ya da bazı çevrelerde sadece erkeklerin okula gönderilmesi, ilim sadece erkeğe farzmış gibi bir tutum içine girilmesi gibi. Sonra bu tarz bir eğitimle büyümüş kızlar da aynı şekilde çocuk yetiştiriyorlar.Yani bilmiyorum kadın mı kendini aşağıda gördüğü için erkek ona tepeden bakıyor, yoksa erkek mi kadını aşağıladığından kadın kendini küçük görüyor.Hiç önmeli değil aslında nedeni.Tek önemli olan bu problemin acilen ortadan kaldırılması gereken bir kambur olarak sırtımızdaki varlığını devam ettiriyor olması ve hepimize acı çektirmesidir.

Bana kalsa bütün kadınlar ev kadını olsun,evinde "çalışsın" bakın çalışsın diyorum çünkü pek çok kişi ev kadınlarını boş oturuyo sanıyo-evinde üretsin, çocuklar yetiştirsin,ilimi evde ya da karşı cinsin olmadığı helal ortamlarda tahsil etsin.Tesettüre riayet etsin.Bir yere giderken mahremiyle bereber bulunsun.Ne güzel olur.Lakin tüm bunlar çok önemli olmasına rağmen yetmiyor.Bir şey daha var yapılması gereken. birlikte her iki cinsin de atması gereken cesur bi adım var iletişim konusunda:Kendi nefsindeki hataları görmek,karşı tarafı hor görmemek değerinin farkında olmak, karşıdakinden af dilemek ve karşıdakini affetmek.Sadece evlilikte değil baba kız, anne oğul ya da arkadaş ilişkisinde yaralanan ve yaralayan herkes için bu adım ilaç olacaktır diye ümit ediyorum.

29.01.2012 - elvira

Ne demek ya üstünlük

Ne demek ya üstünlük falan. Hani üstünlük takvadaydı. Kuranda bu söz geçmiyor mu.ne demek kadın sadece anne olabilir demek.anneliği bu kadar mı aşağı görüyorsunuz. Sonra da bu laflarınızla gaza gelip, okuyup, mühendis doktor avukat olmak isteyen kızlara kızarsınız.bu nasıl bi mantık anlamadım.Kardeşim Hz Meryem kadındır ve sizin hepinizden üstündür.Böyle nice kadın vardır.Sizin cinsiyetiniz tek başına bir işe yaramamaktadır.Ya bu cehaletin, dindar olduğunu ima eden kesimlerde bile bu derece olması, kadınları küçük görme hastalığının bu derece yaygın olması ne fena bişeydirBELKİ DE SİZİN BU HAKSIZ TAVIRLARINIZ YÜZÜNDEN KADINLAR ERKEKLEŞMEYE, erkeklerle yarışa mücadeleye başladı, çünkü açıkça kadını küçük görüyorsunuz.

Neymiş kadından komutan olmazmışmış.Komutan olup cehennemde yanacak erkek hiç yok mu.Komutan olup binlerce kişiye zulmeden insanların nefretle andığı, Allah ın sevmediğierkek yok mu? Komutanlık ve padişahlık mı iyi kulluğun belirtisi.Allah hepinizi ıslah etsin.Yani siz açık açık diyorsunuz ki, iki bacağının arasında malum organı taşıyan herkes kadındar üstündür diyosunuz.Bu nası mantık.Seçemeyeceğimiz belirleyemeyeceğimiz şeyler vardır.Biri de çıkıp Almanlar üstün ırktır, diğer tüm ırklardan üstündür dese, faşist dersiniz uzaklaşırsınız.Peki sizin dediğinizin bundan farkı ne.Böyle yaparak tüm karşı cinsi karşınıza alırsınız.En dindarını bile.Çünkü kimse küçümsenmek istemez. böyle dini bi sitede kadınlara "salak " diye seslenmek,bi okuyucuya "yarım aklınızı "demek ne kadar kalitesiz davranışlar bunlar.Ve buna kimsenin ses çıkarmaması da garip.Kusura bakmayın duymaktan haz etmiyorsunuz ama ben söyleyeyim.Kadın erkeğe denktir.Belki eşit değil, fiziksel açıdan ama, insan olarak denktir.Zina eden kadına 100 sopa vurulurken erkeğe50 mi vurulur,Allah "ama o erkektir" diye ona kıyak mı geçer, ona da 100 vurulur.Ama toplumumuza bakın nası bi çifte standart var, üstelik müslüman olduklarını iddia ettikleri halde..Erkeğin eşi üzerinde hakları olduğu gibi kadının da vardır.Siz islamın bu kadar değer verdiği anneliği, komutanlıktan padişahlıktan küçük görün, kadınlar bütün gün evde hiçbişi yapmıyo işleri çok basit nedir ki annelik ev işleri gibi düşünün, sonra karşı cins size düşman kesilip iş hayatına atılıp sizinle aynı işleri yapmak isteyince kızın.Kendin ettin kendin buldun kardeşim.O zaman evinde namusuyla oturup işini yapan aannelik gibi bu kadar klutsal bi işi yapan kadına gereken değeri vereceksin.Sanki komutanları padişahları leylekler yetiştirdi di mi.Merak etme kadının değerini ve sana insan olarak denk olduğunu kabul edersen eksilmezsin, bilakis yükselirsin.Sizin bu tutumunuz okumuş cahil, zengin fakir ülkemiz insanlarında çok yaygın.Kadını küçük görme hastalığı.Ama bununla İslama zıt gitmekten ve acıdan üzüntüden başka bişi elde edemezsiniz.Sizin de bir anneniz kızkardeşiniz belki kızınız vardır.Aynı muamelenin sadece kadın oldukları için onlara da yapılabileceği ve aşağılanabilecekleri ihtimalini, kırılıp üzülebilecekleri ihtimalini göz önünde bulundurun.Lütfen bu zihniyetten kurtulun.Kurtulun .Kurtulun.Herkese zarar veren bu cahiliye zihniyetinden.

25.01.2012 - elvira

Elvira'ya

Sanırım benim yorumumuma atıfta bulunmuşsunuz. Ancak yazımı anlamak istediğiniz gibi değil de anlatmak istediğim gibi okuyarak insafla anlmaya çabalaysaydınız, benim burada hanımları layık oldukları yüksek mevkiye ulaştırma gayreti içinde olduğumu anlardınız. Kadın erkek eşit değil dediysek bu hem biyolojik, hem fizyolojik hem ruhsal olduğu gibi önceki lojiklerin etkisiyle de sosyal anlamda da farklılık olacaktır ve olmalıdır demek istemişizdir. Benim hep açıklamaya çalıştığım sizin de beni anlamadan belirtmiş olduğunuz annelik meslesi kolay bir iş değil ibaresini ben de kabul ediyorum. Komutan, aile reisi ve padihşahlığın erkek fıtratına münasip olup bu işi hanımlar yaptığında tefessüh ederek bozulduklarını, çok hikmetlerle ayrı istidat ve kabiliyetlere sahip olan her iki cinsiyetin de kendilirine mahsus hal ve hareketleri benimsemeleri gerektiğini, toplumsal konumların, aile içi görev ve sorumlulukların hep her cinsiyetin kendine uygun olarak şekillendirilmesi luzumunu açıklıyoruz burda. Kadın erkek eşit değil derken mutlak anlamda eşit değildirler demektir bu. Elbette Hz. Meryem Validemiz bizlerden üsütündür. Üstünlük takvadadır. Bu mertebenin uhrevi boyutudur. Dünyeyi yaşantı noktasında fıtrata uygun ve huzurlu bir hayat için herkes cinsiyetine uygun işlere girişecek, girişmelidir. Kadınların yarım akıllı oluşu meselesi onların daha çok duygusal hareket etmelirine bir göndermedir. Tahkir için değildir. Sizin yorumunuzda hissi davaranarak beni haşlamnız gibi. Kadınların duygusal olanları daha fıtridir. İşte kadınlar böyledir. Duygusal davrandıkları için duygulu işlerle iştigal etmeleri daha münasiptir. Böylece sevgiye, şefkate doymuş komutanlar, alimler, padişahlar toplumda birer hizmetkar olacaklardır. Şimdi oldu mu acaba? Daha açıklayıcıdır inşaallah. Vesselam...

27.01.2012 - Vird-i Zeban

Re: Elvira'ya

"Kadınların duygusal olanları daha fıtridir"

Teşekkürler!keşke bunu her erkek itiraf edebilse,kadınların duygusallığını küçümsemese....

22.12.2012 - (yusuf a.s)

acil açıklama istiyorum

bu yazıyı yazan yazarımzın isminin belirtilmemiş olması ilginç.ayrıca ilk cümleyi ivedilikle açıklarmısınız erkeklerin kadınlara karşı iyi huylu olmaları akılca noksan olmalarını derken ..... bu yazının bir erkek tarafından yazıldığı o kadar açık ki ama ne acıdir ki benim gibi inançlı bir insan dahi böyle bir yazıdan bu kadar ... erkek egemenliğini isteyen bi insanın yazısında bu kadar önemli bir konuda kendi sözüm ona yorumunu ekleyerek yazdığı bu yazıyı katlederek yazması yetmiyormuş gibi gençlerimizin bu tür zihniyetler yüzünden dinden iyice soğuması tamamiyle kopuk olarak yaşamasına olduğu nedenin farkında olmayışıdır .lütfen yazıyı düzenleyerek ve düzelterek bırakınız .çünkü eğer yazıyı kaleme alan kişi allah resulünün sevgisini ruhunda hissederek yazmış olsaydı onu anlayarak sevmiş olsaydı bu şekilde adilane olmayan bu sunumu bu sayfaya eklemezdi.lütfen soğutmayalım sevdirelim allah resulünü örnek alalım .mevlananın sevgi ruhunu yunus emreyi .sevgi sevgi

15.12.2008 - alara

teslimiyet

Burdan kimseye cevap vermek istemiyorum özel olarak fakat gördüğüm şu ki müslüman bayanlar olarak feminist akımla dinimizdeki kaideleri işinize geldiği şekilde sentezleyip kendi dünyanızı yaşadığınız şekilde olşturmaya çalışıyorsunuz. Zannımca sorun şurada ;
Kitaba göre yaşamazsak yaşadıklarımıza inanıp onları kitaba uydurmaya çalışıyoruz.
Kitaba göre yaşamak ne kadar güzelse tam tersini yapmak da bir o kadar kötü ve günahtır.
Affınıza sığınarak şunu da belirtmek isterim yanlış anlamayıp bayansal duyularla ve duygusallıkla yaklaşmaz iseniz eğer.
Adını zikrettiğiniz mubareklerin eşlerinin fiziksel ve ruhsal yaşantısından bir haber olarak yaşayıp kadın olarak işinize gelen noktaları dinden işinize gelmeyen noktaları dinden değil şeklinde duygusal hipotezlerle yorumladığınız sürece huzur bulmakta güçlük çekeceğiniz aşikardır. Önce bünyeyi tanımak lazım.
Ananemin dediği gibi kadın erkeğin en büyük imtihanıdır oğlum. Saliha kadın adamı cennete fitne fücur olanı ise cehennemin en dibine götürür derdi.
Saliha müslüman kadın ve salih kullardan olabilmemiz dileğiyle...

03.04.2012 - inanes

@alara'ya

SA. Alara Hanım siz bu asrın sefih düsturlarıyla yetiştiğiniz için size ters geldi galiba. Erkek egemen tabirini ya Feministler ya da zıdıklar kullanır. Sözlerinize dikkat ederseniz iyi olur. Allah erkeği Hakim ismiyle yaratmıştır ki hükmeder. Erkek Peygamber olur, Padişah olur,komutan olur, baba olur...Vb. Oysa Rabbimiz hanımları Rahim ismiyle yaratmıştır. Kadınlar şefkat kahramanıdır. Merhamet sultanlarıdırlar. Kadından ancak ve ancak anne olur. Hani derler ya ana rahmi. Evet ananın rahmeti vardır karnında. Vaad edilmiş bir merhamet... Çocuğum doğacak ve ben ona bakıcı, eğitici, koruyucu, sevici ve merhamet edici olacağım vaadidir bu. Erkek -Kadın eşitliğini savunur bir hal var sizde. Bu çirkin bir yanlıştır. Yanlış insanlara veya yanlış kitaplara maruz kalmış olmalısınız. Cennet annelerin ayakları altına alınmış. Feminist karılar olmaya çalışacağınıza ana olup erkeklerin fevkine yükselin. Bu zamanda kadın haklarında ifrat oğlu ifrat ederek kadınlara en büyük zulmü ediyorlar. Zalak karılar da buna kanıyor malesef. Dikkat ettiyseniz etrafınızda erkekleşen kadınların olduğunu fark edeceksiniz. Allah hakkaten akıl vermemiş ki gafil kadınlar aşağılık psikolojisiyle erkeklerle denkleşmeye çalışıyorlar. FEMİNİST değil MÜSLÜMAN olun. Yarım olan aklınızı tam kullanın.!!!

08.04.2011 - Vird-i Zeban

yaptıgınız yorumla güya

yaptıgınız yorumla güya müslüman olmanın faziletini,küçüçük beyninizlede kadınların ve erkeklerin üstünlüğünden bahsettim zannetmişsiniz...ama hakeret katarak yorumunuza genel olarak ele almışsınız kadınları,bende o kadınlardan bitanesi olarak o yoruma hakkımı helal etmiyorumm size....işte islam bu kadar ince bi çizgiii......

15.01.2012 - 123kadın

Re: yaptıgınız yorumla güya

Katılıyorum. Salak dediğniz, yarım akıllı dediğinz kadınlar bir bir sorsunlar öbür tarafta bu laflarınızın hesabını.

15.09.2013 - Zehirliok Ziyaretçisi

elbette sevgi lazım ama

bazı konular vardır ki insanları sevdireceğiz diye aslından şaşırtılamaz.elbette erkek kadından üstündür ve hz. mevla erricalü kavvamüne alennisai buyurmuştur.meali:erkekler kadınlardan üstündür kuvvetlidir.böyle bi ayeti kerime zahirken biz nasıl hakikati gizleyebiliriz ki yazılan yazı da basit bi insanın yazısı değil İMAMİ GAZALİ HZ.lerinin dir.sevgi ve dua ile

14.06.2009 - aysemaysem

kadinin kocasina olan görevleri

ben bilip bilmeden konusmak istemem ama dogru olup olmadiginida bilmiyorum.esim ve ben namaz kilmiyoruz ama esime sorsaniz kadinin görevleri erkeginin sözünden cikmamasi.kabulüm ama aahhh aahh babam akil hastasi olmasa annem bunalima girmese kardeslerim sükür düzeldiler.ve esim aileme mümkün oldugu kadar ne gitmemi ister nede fazla gelmelerini ister.bana cok agir geliyor.bende insanim cigerim yaniyor.düsünüyorum elimden baska bisey gelmiyor.ya bosanip ayrilacagim yada böyle devam edecek.bazen müslümanligin böyle olmamasi gerektigini düsünüyorum.yada gaddarlik sadece bilmiyorum.allahim yüce rabbim hayirlisini versin ...

26.07.2010 - tekbir

kadının kocasına olan görevleri

eşinize olan görevleriniz arasında eşinize itaat etmeniz var ama eşinizinde sizi haftada bir ailenizi görmenize izin vermesi,aileniz çok kötü bir aile olmadığı sürece ziyaretinize izin vermeli yada kendisi götürmelidir unutmayınız ki sizinde eşiniz üzerinde haklarınız vardır ve bi kadın dini görevlerini yerine getirdiği ve iffetsizlik yapmadığı sürece kocası onu el üstünde tutmalıdır dinimizin gereklerini tam bilenler bunlarıda bilir ama işine gelmeyen işine geleni bilmemizi ister lütfen haklarınızı bilin ve kendinize ona göre davranılmasına izin verin sevgiyle kalın

16.04.2012 - defne07