Dizilerde kutlamalar alkolle yapılmak zorunda mı?

Yıllardır sigara ve içki, masum alışkanlıklar ve modernliğin, çağdaşlığın bir göstergesi olarak gösterilmeye çalışıldı. Sosyal içicilik teşvik edilirken bu konuda en etkili araçlar da görsel yayınlar, bilhassa filmler ve dizi filmler oldu ve olmaya da devam ediyor.

Yerli ve yabancı filmlerin ve dizilerin büyük bir kısmında kişiler üzüldüklerinde ve daha çok sevindiklerinde alkol kullanıyorlar. İçenlerin çoğu erkek ve bilhassa dışarıda veya iş dönüşü evde eşlerinin ve çocuklarının da bulunduğu aile sofrasında içiyorlar. Bilhassa son yıllardaki dizilerde alkollü içki, ailelerde her fırsatta, özellikle bir şeyleri kutlarken çocuk ve gençlerin yanında daha fazla içiliyor. Bazı aile dizilerinde o aile yapısı içinde dinî ve ahlakî değerlerine en çok bağlı olan dizi kahramanları bile zaman zaman kontrollerini kaybedip alkollü içki alıyor ve daha kötüsü içki içmek normal hayatın bir parçası olarak gösteriliyor. Kadınların sarhoş olması bu tür dizilerde zaman zaman biraz da normal gösteren bir mizah tarzı içinde işleniyor.

Alkol, verimliliği düşürürken aldatma, ahlakî zaaflar, şiddet vb.'ne de yol açıyor. Çocuk ve gençlerin yetişmesinde olumsuz örneklerin etkisi bilinirken anne-babanın alkol kullanması genci anne karnından itibaren birinci dereceden etkiliyor. Yeşilay'ın verilerine göre İsveç Karolinska Enstitüsü'nün yaptığı araştırmada; kanında 1 gram alkol olan, olmayanın 6 misli, 2 gram alkol olan, olmayanın 60 misli kaza yapma riski taşıyor ve alkol vücuttan 48 saat sonra atılabiliyor. İstatistikî verilere göre alkollü içki içen kişilerin dörtte birinden fazlasında bu alışkanlık bağımlılığa dönüşmekte.

Çocuk ve gençler kendilerine aileleri tarafından kazandırılan değerleri sürekli sorgularlar. Çocuk ve genç, filmlerde sevdiği artistlerin her fırsatta alkollü içki içtiğini görür, bir de bunları anne-babalarının da kullandığını gözlerse, gittikçe bunu normal bir davranış olarak görmeye başlar. Diğer yandan çocuk ve genç hatta yetişkinler dahi arkadaş ortamından dışlanmamak için alkollü içki kullanmaya başlayabilir. Eğer yapı olarak bağımlılığa yatkınsa stres ve depresyon gibi nedenlerle de birleşerek bağımlılık haline gelebilir. Bu sebeple çocukları bağımlılık yapan maddeler konusunda bilinçlendirmekle beraber film izlerken de seçici olunmalıdır. İçkinin TV'de görüldüğü gibi olmadığını anlatmalısınız.

Farika Teymur Artır*
Zaman Gazetesi
*Psikolog, Tel: 0216 386 06 66, Faks: 0216 386 68 54,
e-posta: t.artir@zaman.com.tr


2 yorum

Sanki bir marifet

Dizilerdeki asiri sekilde icki reklamini kiniyorum.

Dizinin senaryosunu yazan kisi diyecekki ,"ben yasananlari örnek aliyorum".
Kusura bakmasin, ama bizim yemek soframizda raki olmaz.Ve benim cevremde bu olaya tanik olmadim.
Buda yetmiyormus gibi, o masada cocuklarda oturuyor.

Dizilerde sarap veya sampanya icmek büyük marifetmis gibi gösteriliyor.Bunun neresi marifet?
Asil suanki yasadigimiz devirde icki icmemek büyük marifet.

Saygilar...

Ey kalbleri evirip çeviren Allah’ım, Kalbimi hidayet üzere, Senin sevginle, Sana itaatle sabit kıl.

19.03.2007 - Conan

Örnek olmak lazım

çocuklarımızı bizler yetiştiremiyoruz televizyon yetiştiriyor
bizler yetiştiremiyoruz sokak yetiştiriyor
bizler yetiştiremiyoruz arkadaşları yetiştiriyor
çocuğu aile yetiştirir aile şekle sokar eğer aile içinde bir çocuk mutsuzsa ve aile yaşantısı çocuğun seyrettiği tv gibi ise o çocuktan pekte farklı bir yaşam beklenemez

22.01.2007 - beyzade

Konular