ZALİMLERİN KAMUSAL ALANI VARSA ALLAHIN DA CEHENNEMİ VAR.!!!

Kamusal alan kavramı Allahın emri gereği başını örten bayanlara tahammül etmeyen laik kesimlerin geliştirdiği bir zulümdür. Kamusal alan inancı gereği örtünen bayanların önlerini kesmek ve onların sosyal ve içtimai hayatın içerisinde olmalarını engellemek için çekilen bir sınırdır.Kamusal alan kavramı Müslümanların hayatın her alanında olmasına tahammül edemeyenlerin geliştirdiği zülüm kıskacıdır.Bu kavram Müslümanları hayattan tecrit etmek, onları dışlamak, onların yaşamsal alanlarını kısıtlamak için geliştirilmiş bir kavramdır.Binlerce senedir bu ülkenin sahipliğini yapan insanları ikinci üçüncü sınıf vatandaş derecesine indirip onların yaşamsal alanlarını kısıtlayarak tecrit etmeye çalışan malum kesimlerin koyduğu kamusal alanlar o kadar zulme o kadar haksızlığa sebeb olmuştur ki nice bayanlar örtüleri yüzünden okullarını işlerini mesleklerini yapamaz hale gelmiştir.Önlerine koyulan kamusal alanları aşması için başını açma şartı getirilerek inanç ve özgürlükleri katledilmiştir.

Kamusal alanlara başörtülü kadınları sokmayan ve yıllardır bu yasağı uygulatan kesimler devlet okullarına ve işyerlerine kamusal alan sınırları çektirirken; Müslümanları sömüreceği alanlara ise kamusal alan sınırı çekmemişlerdir.Başlarını açmaları için direttikleri o bayanların marketinden ,şirketinden ,giyiminden alışveriş etmesine müsade edenler nedense iş ,okula, devlet kademesine gelince önünü kesiyor.Oraya başörtülü girmesine müsaade etmiyor.Burası sana yasak diyor.Sınırın buraya kadar diyor.Seni işyerime alırım ama buraya alamam çünkü burası senin için zararlı bana zarar verirsin.Buradan öteye geçemezsin ,burada senin rabbinin kanunları geçmez.Burada hüküm benimdir.Burada benim hükmüm geçer.diyorlar.Ama hala uyanan yok.Hala zalimleri güçlendirmeye ve desteklemeye devam ediyorlar.



müslümünların ilerlemelerini gelişmelerini kalkanmalarını ilim bilim sahibi olmalarını engelmlemek için onun önütne kamusal alan zülmünü diken ve kanunlar perdesi altanda onun vicdanı aörtüsüne dinine ilişen insanların dinsiz imansız ve münfakların bilmeoiği bir şey vardır.oda şudur ki,nasıl onların kamusal olanlarına Müslümanlar giremiyorsa onlara onlara yasak sınırı çekilmişse,onların önü kesiliyorsa Öylede bu kesimler bilmelidirler ki Allah ında bir kamusal alanı var.sınırları ve yasakları var.Rahmeti var gazabı var.Adaleti var.Allahın da kamusal alanı vardır.Orası ise cennetidir..oraya ise kafirler zalimler sapıklar münafıklar din düşmanı zındıklar giremeyecektir.nasıl imanlı Müslüman senin kamusal alanına giremiyorsa ona yasak etmişsen allahta kamusal alanı olan cennetine almayacaktır.imansızları kitapsazlıra müşrikleri oraya almayacaktır.o alandan onlara mahrum edecektir.o şaşalı ihtişamlı sonsuz güzel temiz neziph ebedi mutluk gençmlik ve saaditin yeri olan cennet haylatına sokmayacaktır.nasıl bu kesim örtünü çıkaramadan giremezsin diyorsa allahta imanı olmayan cennete giremaez diyecektir.Bu kesim nasıl kamusal alanınıda Allah yoksa Allahın cennetindede allahsızların yeri olmayacaktır.Onlar nasıl bayanların önünün kesiyıorsa allahta öyle cennete giden yollarını kesecektir.Buraya yasakçılar,zalimler ve hainler giremez denilecektir.

Laik ve Kemalist efendilerin kamusal alanınıza girmeyen bir bayan bir şey kaybetmez.başını açmadığı için bir şeyini yitirmez.Aksine kazanır.Mukaddesatından rüşvet vermemiş olur.cennet kamusal alanlarına rahatça gireceklerken,.. dinsiz kamusal alanlarına Müslümanları almayan kesimler ise cennetin kamusal alanlarına girmeyi bırak kokusunu bile alamayacaklar.Sizlerin kamusal alanlarınız varsa allahında cehennemi vardır.O yasakçılar ve inansızlar için ise ateşi ve azabı bol olacak acıklı cehennem tatili hazırlanmıştır.Hem de trilyonlarca sene sürecek bir tatil.Ama ne tatil……..


4 yorum

bunlari soylemen cok garip

ilk once bunlari kendin yap sonra soyle ... sende iyi niyet gormuyorum

03.07.2011 - kül kedisi

üniversiteyi yeni

üniversiteyi yeni bitirdim..kpss ye hazırlanmayı düşünüyorum fakat kafamı karıştıran bir soru var..kadınlar çalışmalı mı...??hiçbirşey yapmadan da kenimi çok boşlukta hisseiyorum..fakat biliyroum ki kamusal alana çalıştıgım zamn da birtakım hassasiyetler gidecek ve en önemlisi tesettür ayetini çignemiş olacagım..ailem ve çevremn beklentilerini de göze alırsak ne yapmam gerekiyor...kafam çok karışık..birçok arkaadaşım örtüsünü feda etmiş duruma...

30.06.2011 - beyazi

EMEĞİMİZE Mİ YAZIK OLUR, AMELİMİZE MI?

Kardeşim emek vermiş çaba harcamış üniversite sınavını kazanıp okulunu bitirmişsin. Ailen arkadaşların emeğinin karşılığını çalışmaya işe başlayıp maaş almanı bekliyorlar. Üniversite sınavı çok mu kolay değil çabalarını gayretlerinin sınavın sonucunu bekleyip kazanınca seviniyor mutlu oluyoruz. Peki, dünya sınavının sonucu olan ahrette sınav sonucumuz nasıl olacak. O sınav sonucunun sevindirici, mutlu edici, ferahlatıcı, rahatlatıcı olması için bu dünyadaki ahiret sınavına iyi çalışmak Allah’ın yasak ve emirlere uymakla olur.
Kadınların çalışması helal bir ortamda olabilir. Dini ilimleri öğrenip bunları etrafındakilere anlatmak, hayırlı bir evlat yetiştirmek onun her daim duacı olması, birilerine Kuran ı öğreterek “Sizin en hayırlınız Kuran ı öğrenen ve öğretendir” ayetine muhatap olmak, Allah’ın razı olacağı hoşnut olacağı şekilde çalışmanın meyvesini semeresini ücretini almak, en hayırlı olmak dünyanın bütün cazibesini elinle ittirir. Ama kpssyle kamuda çalışan biri için helal ortam söz konusu değil. Başörtüyü açınca Allah’ın yasağı çiğnenmiş oluyor, daha sonra erkeklerle aynı ortamda bulunarak onların zehirli oklarına bakışlarına maruz kalmak, elini vermek istemesen de vermek. Bir süre giyiminin dini ölçülerde olmasına dikkat edilse bile bir süre sonra hassasiyetlerin yavaş yavaş gitmesi. Nefsin hoş gösterecek paran var en güzel kıyafetlerden alabilirsin en güzel bilgisayarı telefonu çantayı ipek başörtüleri alabilecek gücün olacak. Sana en çok yakışan seni en cazibedar göstereni almak isteyeceksin. Nefis vitrinlere baktırmayı en cezbedici kokuları kullandırmayı en alımlı kıyafetleri takıları ister. İhtiyacın olmadığı alma zaruretin olmadığı halde sana hepsinin çeşitlerinden aldırır. Müsrifliğe, israfa sürükler. Çalışma ortamdaki arkadaşlar yemeğe çağıracak organizasyonlar hazırlayıp katılma zorunda hissettirecekler. Birinde gitmesen ikincisinde gitme zorunluluğu hissedilecek. Gidilen ortamlar nezih olsa bile beraber gidilen insanlar helal değil. Bunlar ahret adına ne kazandırır ne kaybettirir. Hesap günü bu hallerimizden memnun mu oluruz yoksa keşkelere mi boğuluruz. Feda edenler mutlu mesut mu olurlar. Feda ettikleri sebepler Allah’ın emirlerinden yasaklarından rızasından daha mı üstün. Allah emrinin çiğnenmesinden yasakladığı bişeyin yok sayılmasından razı olur mu? Her yerde kanun nizam intizam var. Cebinde kesici bir bıçak çakı vb. bir alet varsa uçağa binemiyorsun onu orada bırakmak gerekiyor. İzin vermiyorlar onunla gitmene hatırası olsa değeri olsa çok sevdiğin bişey olsa bile yanında götüremiyorsun. Sırat köprüsünde yaptıklarımız bizi bıçak gibi çakı gibi oradan aşağıya düşürmesin, orada kal-dırmasın. Kabre götüreceğimiz 8 metre kefen ve işlediğimiz Salih Ameller olacak.
Bak makyaj ürünleri satanlara yüz göz boyatmak için sattıklarının yanında bunları kullandıktan sonra temizletmek için başka ürünler satıyorlar. Temizlenmeden olmuyor. O boyalardan arınıp temizlenirken kalbi ruhu maneviyatı haramın içinde temiz tutmak, temiz kalmak masum bırakmak mümkün mü? Yüz göz temizlenirken amel defterimizi nasıl temizleyeceğiz.
Kaç tane bayan var ki çalışma ortamında İslami seviyesi ahlaki seviyesi iffet seviyesi her geçen gün artan yoktur. Azalır çünkü ortam yer bitirir alır çalar araklar. Bu satış işidir malın cinsini değerini kıymetini bilen satışını karlı yapar, bilmeyen yapmaz. 1000 liraya eski püskü elbise alır, o elbisenin fiyatı kuruştur. Şimdi insanların yaptığı, bayanların yaptığı odur nefsin ücretini peşin verirken vicdanın ahiret arzusunu ahret ücretini ihmal eder. Belki nefsin seni acabalara atar, korkulara atar. Endişeler artar diline getirtmez kaybedeceklerini, nazara verdirmez uhrevi olarak. Kendi küçük adi lezzetleri için çırpınır aldığı küçük lezzetlere bakar onlar kaçmasın der. Para kazanıyorsun veriyorsun hayır yapıyorsun der istediğini alıyorsun giyiyorsun. Haremlık selamlık günahlık cihetini değil nazara öteki cihetleri verdirir.


Ben kendim çalışıyorum ve çalıştığım ortam helal değil hep diken üzerindeyim hep korku ha ecel gelecek ha geldi. Günahın vebali korkusu, neyi neyle değiştirdiğinin korkusu, neyi alıp neyi veriyorum tasası, aldığım fani kaybedeceğim baki. Bende işi bırakmayı düşünüyorum düşüncemi hayata geçirmek istiyorum bir an önce. Bu günahı karşılayacak bir sevap bilmiyorum amelime de acıyorum.
Haram otamda çalışmaktan dolayı duyduğum sıkıntı keder üzüntü ve endişe korkudur acıdır. Her gün başörtümü açarken Rabbim ben inanıyorum, Peygamberimize, O’nun getirdiklerine inanıyorum ama inandığım gibi yaşamıyorum. Haşa ama hükümlerin, emirlerin, yasakların kamusal alanda geçmiyor. Burdan içeri almıyorlar bende bu ortama ayetini çantama koyup gidiyorum. Diyormuşum gibi. Bu çok acı veriyor. Bir taraftan kazan öteki taraftan kaybet yığ topla sonra yık bitir yığ topla yık.Bunları bilerek yapmanın hesabı daha çetin olur. İlim öğrenmişiz Allah’ı tanıyıp Peygamberin getirdiklerini öğrenmişiz ama öğrendiklerimizle amel etmiyoruz. Hayırlı kısmetim çıktığı gün bırakacağım evinin hanımı olmak evinde Kurana imana hizmet etmek Rabbimin beklentilerini karşılamakla kariyer elde ediliyor. Hem de öyle kariyer ki Peygember hanımlarına komşuluk kariyeri, “Rabbim” dediğinde “Buyur kulum” hitabına müşerref olma kariyeri. Dinin haram dediği yerde dinden bahsettiğinde demezler mi “Anlattığın din burayı sana haram kılmışken sen burada ne yapıyorsun inandığın ne yaptığın ne” demezler mi. Emeklerin zayi olmaz, çalışanlara bakıp özenmek yerine çalışmayanlara bakıp hizmet edenlere özenmek gerekiyor. Din hizmeti dünyada parasız ahirette paralı hizmettir. Sana bir kardeş tavsiyesi farzlara mükellef olduktan bu yaşa kadar karma okul ortamıyla safi zihinlerimiz kirlendi. Bu zamandan sonrayı temiz bırakmaya çalışalım, daha fazla harama maruz kalmadan hesap günü veremeyeceğimiz hesaplara bulaşmadan, Allah’ın razı olacağı, Peygamberin razı olacağı işlerde çalışmaya gayret edelim inşallah. Allah’a şükürler olsunki bunları idrak etmemi sağladı. Vesile olanlardan Allah daimen ve ebeden razı olsun.

04.07.2011 - Kardelen09

emegine uzuluyosan uygun iste calisacaksin

kendini muhakeme yapiyosun bu iyiye isaret...insallah uygun is bulursun ortulude gidebilecegin senin icin dua etcem ...ama eger sandigim kisiysen hakkinda pek iyi dusunmuyorum...ama yinede dua etcem...cunku o ecelin ha geldi gelecek dusuncesi bende vardi ve buna dayanamayarak kapandim :) cok buyuk bir korkuydu ... ama su kapaliligi basarcakmiyim bilmiyorum sende bana dua et

04.07.2011 - kül kedisi

Konular