Şehevî arzulara düşkünlük, ailevî meselelere karşı alâkasızlık, resmî karı-koca hayatından nefret ve evlilik müessesesi bahsindeki gevşeklik gibi unsurlar, ilerleye ilerleye, kadınlık madeninin en yüksek, en şerefli ve en muhterem cazibe ve zevkini teşkil eden "anne olmak" hissini de hemen hemen ortadan kaldırmıştır.
Sadece medeniyet ve devletin değil, insanlığın ve beşer neslinin devam ve bekası için de zarurî bulunan "annelik" mefhumu meçhule karışmıştır. Bir taraftan doğum kontrolü, gebe kalmamak için alınan tedbirler, öbür taraftan çocuk düşürmek, daha dünya ışığı görmeden onları ana rahminde boğmak gibi fiiller anneliğin ve anne muhabbetinin yerine geçmiştir. Amerika'da gebeliğe mani olucu ve doğumu önleyici tedbirlere tevessül edilmesi gibi fiiller, bütünüyle, cezaî müeyyide altına alınmış olmasına rağmen, bu gibi vak'alar her genç kız ve erkeğin şahit olduğu hususlar arasındadır. Kanunen mahzurlu görüldüğü halde, her yerde, hatta denebilir ki bütün bakkal dükkânlarında hamileliği önleyici ilâç ve âletler serbestçe satılmaktadır. Bu gibi âlet ve ilâçların sadece serbest iş muhitlerinde çalışan kadınlar tarafından kullanıldığnıı zannetmeyiniz. Onları, aynı zamanda mektepli kızlar ve kolej talebeleri de ceplerinde ve çantalarında daima hazır bulundurmaktadırlar. Neden mi diyeceksiniz? Olur ya, herhangi bir fırsat zuhur edebilir, ve insan, gönlünün hoşlandığı bir dosta rastlayabilir. Bir arkadaş çıkar, onunla buluşmak icap eder. Peki, bu arkadaş veya dostun cinsî muamelelere ait âlet ve ilâçları kazara yanında taşımaması veya onları evde unutması her zaman için mümkün değil midir? İşte bu sebeple, imkân nisbetinde, tedbirli hareket etmeli, birkaç dakikalık zevk uğruna insanın başını belâya sokucu ihmalkârlıklardan sakınmalıdır.