KADER SOHBETİ
Sedirin üzerinde bir o tarafa, bir bu tarafa dönüyor, elini bazen başının altına koyuyor, bazen aşağı sarkıtıyordu. İç âlemi karmakarışıktı. Hâlâ o tartışmanın tesiri altındaydı.
“Tekin’leri niçin susturamadım?” diye kızdı kendi kendine. “Sorularını ağızlarına öyle bir tıkamalıydım ki! Gerçi beni dinlemeye de pek niyetli değildiler ya!.. İkisi iki yandan durmadan konuştular. Kantin kalabalık, her kafadan bir ses çıkıyor! Konuşamadık ki, âdeta bağrıştık! Olsun, yine de bir şeyler söyleyebilirdim!”