6 Haziran 2007 tarihli konular

Hayatı Iskalama Lüksün Yok Senin!

  • hayat

Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun.
Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır.
Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.
İki ucu keskin bıçaktır bu işin...


Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman...
Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.

Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır.

Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.
Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta.

Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu.

Amelsiz İman

  • nisyan

Ahmet Kalkan


İman, Sâlih Amelsiz Olmaz
Medyanın verdiği haberlerde sık sık canavarlaşan insanların durumlarına şâhit oluyoruz. İnsanları koyun keser gibi kesen cânîler, kocasını vuran kadınlar, çocuklarını doğrayan babalar, küçücük bebelere tecâvüz edenler, kapkaçlar, terör olayları, sapıklıkların bin bir çeşidi… Sebep tek: İmansızlık. Allah'a ve âhirete iman eden böyle vahşet ve barbarlık yapabilir mi?(!) Bazıları zannediyor ki, toplumun % 99'u müslüman, ama amel etmeyen günahkâr müslüman! Acaba?
İman

HAYATIMIZDA YENİ TERCİHLER YAPMAYA

  • unsal

İnsanları anlamıyorum. Kötülüklerden, olumsuzluklardan bahsediyorlar, ama faydalı bir şeyler yapmak için kıllarını bile kıpırdatmıyorlar. Sabahtan akşama bütün konuşmaları dinleyin bir tek güzellik duyamazsınız. Ülkemizin esaret altında olduğunu, bütün kurumların laçkalaştığını söylüyorlar, çözüm için ne yapıyorsun diye sorduğunuzda tek başıma ne yapabilirim; devlet yapsın.
Nedendir bizim her şeyi devletten bekleyişimiz. Bu kadar kolaya kaçmak niye. Kendini, ailesini ve çocuklarını nasıl bir başkasına emanet edebiliyor.

Kadın Ve Aile: bir ask

  • nisyan

"Medine'nin kadınları hem güleryüzlü, hem de güzeldirler. Ancak Hifa Hatun
başka güzeldir ve bambaşka gülümser. Öylesine sıcakkanlı ve öylesine
samimidir ki kadınlar onu canları gibi severler. Oğlu, abisi, erkek kardeşi
olanlar akraba olmaya kalkar, hatta bazıları beylerine ister. Onu ciddi
ciddi sıkıştırır, araya hatırlıları koyup, izdivaç teklif ederler.

Hifa Hatun'un methi hızla yayılır ve çoook uzaklara gider. Bırakın
hekimleri, tüccarları, vezirler, sultanlar sıraya girer. Ancak o Necaşi gibi

MuTlu evLiLiğin SıRrı:H2O

  • nisyan

“Evlendikten sonra aşk öldü diyenler, aşk ateşini beslemiyorlar” diyen Prof. Tarhan’a göre aşkı ölümsüz kılmanın formülü: H2O.

Peki bu formülü nasıl hayata geçirmek gerekiyor?

‘Kadın Psikolojisi’ adını taşıyan kılavuz kitabında evlilik ilişkisini H2O (suyun kimyasal formülü) simgesiyle tanımlayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘Hidrojen ve oksijen, atmosferde ayrı ayrı dolaşıyor, birleşince suyu oluşturuyor. Eğer evliliğinizde sevdiğinizle uyum içindeyseniz siz de H2O formülünü uygulamışsınızdır’ diyor.

Müslüman Ancak Dogrulari Destekler

  • nisyan

Mehmet Şevket Eygi / MİLLİ GAZETE


CENAB Şehabeddin “Altından kendini koru, zehiri teneke kupa içinde sunmazlar” diyor. (Tiryaki Sözleri). Yakın tarihte ve zamanımızda Müslümanlara nice zehir altın kupalarda içirilmiştir.


Teneke kupaya değil, içindekine bak. İçindeki helâl, meşru, faydalı, şifalı ise kabul et.


Altın kupaya değil, içindekine bak. Zehirli, zararlı, haram, gayr-i meşru ise sakın aldanma, içme.

Zor bir soru: İnsan nedir?

  • Afşin SELİM

Zor bir soru: İnsan nedir?

İnsan olduğumuzu söyleriz de, “insan nedir” sorusuna cevap veremeyiz. İfade ve anlamlandırma gibi hususlarda zorluk çekeriz, beceri gösteremeyiz. Veyahut, iç gözümüzün yaşadığı körlük, dilimize yansır, cevapsızlıklarla yaşamamıza sebebiyet verir. Böyle de çelişkili yanlarımız vardır.

Kim demiş, ''Çanakkale geçilmez'' diye!

  • nisyan

Çanakkale çoktan geçildi bile! Hem de dışardan gelenlerce değil, "içerden giden"lerce geçildi.


Bu millet, İslâm milletinin omurgası/ydı: 1.000 yıl boyunca Doğu'dan Moğollardan, Batı'dansa Haçlı ve Laik Barbarlardan gelen iki çapraz ateş arasında kalan İslâm milletinin gözü, kulağı, eli, ayağı, koruyucu kalkanı, uçbeyi, akıncı beyi, alpereni, gözbebeğiydi.


Sadece İslâm milletinin mi? Hayır! Gayr-ı müslim milletlerin de!

Bir salkım üzüm

  • nisyan

Hasat zamanıydı. Çiftçi bir ailenin tüm fertleri büyük bir tarladaki buğday demetlerini arabalara yüklüyorlardı. Aile fertleri, aralarında güzel bir iş bölümü yapmışlardı. Herkesin işi başka başkaydı.

Evin annesi, orakçıların hendek kıyısında biçemedikleri başakları toplarken, küçük bir ağacın dalları arasında bir salkım üzüm gördü.



“Oh, bu kavurucu sıcakta bu bir salkım üzüm ne iyi gider” diyerek, salkımı kopardı. Tam yemek üzereydi ki, gözü az ilerisinde, demetleri arabaya yükleyen kocasına takıldı.

HaYaTTa KaRaRLaR BiReR KiBRiTTiR

  • nisyan

Adamin biri bilge bir kral olmakla un salmis olan
kralin yanina gider.

Krala sunu sorar

'Efendim soyleyin bana hayatta ozgurluk var midir?

'Kral 'Elbette' der,'Kac bacagin var senin?

'Adam soruya sasirarak 'Iki efendim' der.

Kral 'Pekala, tek bacaginin ustunde durabilir misin?

''Elbette' diye cevap verir adam.

Kral 'O halde hangi bacagin ustunde duracagina karar
ver'.

Adam biraz dusunur ve sol bacagi ustunde durmaya karar
verir.

'Tamam' der kral'Simdi de oteki bacagini kaldir.

'Adam sasirir

'Bu imkansiz kralim' der.

tuz

  • nisyan

Hintli bir yasli usta, çiraginin sürekli herseyden sikayet

etmesinden bikmisti. Bir gün çiragini tuz almaya gönderdi.

Hayatindaki herseyden mutsuz olan çirak döndügünde,

yasli usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atip içmesini

söyledi.

Çirak, yasli adamin söyledigini yapti ama içer içmez agzindakileri

tükürmeye basladi.

"Tadi nasil?" diye soran yasli adama öfkeyle "aci" diye cevap verdi.

Usta kikirdayarak çiragini kolundan tuttu ve disari çikardi.

Sessizce az ilerdeki gölün kiyisina götürdü ve çiragina bu kez de

Zaman mefhumu: 57 yıl sonra 2 dakika içinde

  • nisyan

Ayşenur Bulut/Dünya Bülteni

(Bu yazıda yer alan şahıslar tamamen hayal ürünüdür. Yalnızca birinin varlığı gerçektir.)

Bir siyahi’nin oğlu idi.
Bilâl(r.a.)’e ithafen…

Murdar hayatların albenisi içinde bir yaşam…

Gündüzlerin telaşı gecelerin yorgunluğu demek ve bu şekilde devam eden kronolisi uyumak-uyanmak olan bir sıradanlık…

Bir kambur gibi fazlalık, çirkin, eğri ve kaba bir hissedişin öyküsü…

Ama burası Notre Dame değildir, hiçbir hikayede yer almayacak kadar gereksiz bir hayat…