2006 yılı Eylul ayı konuları

Kültür farklılığı evliliğinizi sarsmasın

  • hayat

Basit gibi gelse de her evde giyimden yemek kültürüne kadar bir dizi sorun yaşanır. Peki bunlar nasıl aşılabilir?
Sevgi ya da aşk her şeyi çözmüyor. Evlenmeye karar vermeyle birlikte bir seremoni süreci başlıyor. Kız isteme, nişan, nikah ve düğün. Beraber bir evi paylaşma, sorumluluklar, alışkanlıklar ve her yöreye has yaklaşımlar evlilik çatısının altında gerginliklere yol açıyor. Ne alınacağı, neyin getirileceğinden başlayan ve evlilik sonrasında ev içinde devam eden farklı kültürlerin kaynaşma problemi kimi zaman aşılamayarak evliliği bir zindana dönüştürebiliyor. Özellikle farklı bölgelerden yani bir Trabzonlunun bir Diyarbakırlıyla, bir İzmirlinin bir Vanlıyla ya da bir Edirnelinin Erzurumluyla evliliğinde kültürel farklılıklar kendini çokça hissettiriyor. Bu durum, giyim-kuşamdan yemek kültürüne, olaylara yaklaşım tarzına, ev içi sorumlulukların dağılımına kadar pek çok şeyi etkiliyor.

Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor!

  • imdat sezer

İNSANIN televizyona karşı tepkisiz kalması mümkün değildir. Çünkü insan harici ve dahili şartlarda oluşan dürtülere karşı daima tepki gösterir. Işık gözlerine ulaşır, sesler kulaklarına gelir, kokular burnuna dolar, hava akımı tenine temas eder, ani sancılarla midesi kasılır, idrar mesanesini şişirir, cisimler diline dokunur, salgılar kan dolaşımına boşalır ve hatta düşünceler bile zaman zaman onu etkiler. Her durumda bu dürtüler, algılamaları harekete dönüştüren sinir uçlarını güçlendirir.

Televizyonun sosyal ve psikolojik etkilerinin son yıllarda sıklıkla eleştirildiğine tanık olduk. Fakat bu tartışmalar televizyonun fizyolojik zararlarını göz ardı etmemize neden olmamalı. Son yapılan araştırmalar televizyonun bedenimize yönelik zararlarının çok daha etkili ve kalıcı olduğunu ortaya koyuyor.

Zina mi degil mi, Günah mi degil mi, simdiden tesekkürler

  • Prensxx04

öncelikle herkese hayirli günler, ben birsey sorcam bu soru sadece benim le alakali degil, sorarkene zaten cok düsündüm ve en sonunda en dogrusu öyle olduguna karar verdim, lütfen kimse yanlis anlmasin cünkü sadece bu benim icin akil olmicak cükü herkese devam anlatmak icin de olcak. ozaman basliyim. ben zinayla sorular sorcaktim, yani hangisi zina hangisi zina degil ama günah ve günah olmiyna varmi arasinda veya yazdiklarim eksik ise dogrularini veya fazlaliklarini yazabilirseniz memnun olurum. 1. bir kisiye zorla sahip olmak, yani zorla namusunu almak veya iste zorla sahip olmak 2. evli iken aldatmak yani baska bir kadinla yatmak 3. parayla yatmak, yani parayla birisne sahip olmak 4. yani hem en önemlisi sadece benim icin degil cünkü herkes icindir umarim. sadece erkek degil kadinda isterse günahmi veya zina mi , yani iki tarafin istemesi durumda, yani iki tarafta yatmak isterse yani cinsel iliski durumunda noluyor.( Isteyerek zorla degil)

"Erkekler eşlerine nasıl davranmalı?" - Marifetname'den

  • imdat sezer

EY DOST! Hanımına iyi huylu olmalısın, onunla yumuşaklıkla sohbet ve tatlı sözle konuşmalısın. Peygamberimiz “İnsanların hayırlısı, eşine ve ev halkına hayırlı ve faydalı olan kimsedir” buyurur. Eşini üzüntülü bulduğunda onu çok sevdiğini söylemelisin, şefkatle gönlünü almalısın. Çünkü o evinde mahpus ya da meyus, ümitsiz olabilir. Onun dert ortağı sen olmalısın. Çocukların terbiyesinde de eşine yardım etmelisin. Çünkü çocuk, annesine, gece gündüz ağlamak ve sızlamak suretiyle hiçbir zaman istirahat vermez. Ona yardım edene Mevlası da yardım eder. İşlerindeki kusurlarından ötürü kızmamalısın, kötü söz söylememelisin. Ve bir günden de çok küsmemelisin. Eşinin kötü huyları baş gösterince kabahati kendinde bulup: “Ben iyi olsaydım, o da iyi olurdu” diye düşünmelisin. Hanımın kızınca sen susmalısın. Erkek susunca hanımı pişman olup özür diler. Her hizmetini seve seve yapmaya başlayınca, ona dua, Hakk’a şükür ve sena etmelisin; çünkü erkeğe uygun bir hanım, şükrü edilemeyen bir nimettir. Hanımına öyle davranmalısın ki eşin, “Kocam beni herkesten çok seviyor” demelidir.

Gençlerde İnanç Krizi

  • imdat sezer

BİR KÖPRÜDÜR GENÇLİK. Çocukluğun korunaklı ortamından, yaşam sorumluluğunun üstlenildiği yetişkinlik dönemine bu köprüden geçilir. Her geçiş gibi birtakım kararsızlıklara, buhranlara ve bunalımlara gebedir.

Gencin bu dönemde esas kararsızlığı kişiliğiyle ilgilidir. Çeşitli arkadaş gruplarının içine girip çıkan genç, deneme-yanılmayla kendisine uygun bir kişilik ve toplumsal rol arar. Çevresindekilerin saygı duyabileceği bir şahsiyetle topluma katılmak için mücadele eder. Kendisine ve çevresindekilere “Ben de varım!” gayreti gösterir.

Televizyonu Kontrol Altına Almanın Yolları

  • Hüseyin Hare

Araştırmalara göre, sekiz yaşın altındaki çocuklar televizyonun etkisi nedeniyle gerçek ile kurguyu birbirinden ayıramıyorlar. Ve her gün televizyon karşısında kendilerince “gerçek şiddet”i, “gerçek cinselliği” seyredip öğreniyorlar. Kuşkusuz, bu etkiler televizyonun tamamen kötü olduğu, kökünün kazınması gerektiği anlamına gelmiyor. Buradaki sorun, televizyonun ölçüsüz izlenmesidir. Çözüm de doğru bir ölçü belirleyip hayata geçirebilmektir. Ölçüsüzce tükettiğimiz ve acımasızca tükendiğimiz televizyon karşısında, hiç olmazsa çocuklarımız adına, neler yapabiliriz?

Hayâl

  • imdat sezer

Ne hayâllere dalmışız bak!

Yaşamak hayâlmiş… Ağlamak, sevmek…

Çocukluk, bulutları özlemekmiş; kuşlarla uçmakmış başka dünyalara…

Çocukluk, gülümseyip geçmekmiş hayata…

Portakal çiçekleriymiş güzel günlerimiz. Her bahar yeniden açan papatyalar…

Yağmurlu günleri hatırla…

Nasıl da sığınıp kalmışız kalbimize, gecelerin şimşek çakan saatlerinde.

Annesiz, babasız öyle yalnız yürüyüp gittiğin sokakları hatırla…

Hüzünle dolaştığın şehirleri, bayramların hiç eksilmeyen sevincini...

Okunan ezanlar, göklerde çınlayan sesler, gençlik günlerinin buğusu, sabahların dingin serinliği…

Mü'minin Niyeti Amelinden Hayırlıdır

  • imdat sezer

Peygamber Efendimizin terbiyesiyle yetişen ve çok hadis (2286 hadis) rivayet ettiği için “müksirûn” olarak anılan yedi sahabîden biri olan Enes b. Malik (r.a) Hz. Peygamber (s.a.v) den şöyle bir hadis nakleder: “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır.1

Bu hadis-i şerif, her işte niyetin asıl ve önemli olduğunu, halis niyet olmadan yapılacak amel ve ibadetlerin dinî açıdan değer kazanamayacağını, aynı zamanda mü’nin ne kadar gayret etse de yine niyetindeki ameli yakalayamayacağını veciz bir üslûpla anlatmaktadır. Cenâb-ı Hakk’ın engin rahmetidir ki, yapılan amelden ziyade, içteki niyete göre muamele etmektedir. Dolayısıyla, insanın niyetinin, ona kazandırdığı elbette yaptıklarından daha fazla olacaktır. Evet işte bu yönüyle de mü’minin niyeti amelinden daha hayırlıdır. 2

ABD'de reytingin anahtarı cinsel içerik

  • imdat sezer

ABD'de yapılan bir araştırma, televizyonlarda yayınlanan program ve dizilerde cinsel içerikli sahnelerin son yedi yılda iki katına çıktığını ortaya koydu.
Kaiser Aile Vakfı'nın bin 100 televizyon şovunu inceleyerek yaptığı araştırmada, bu yıl cinsel içerikli 3 bin 800 sahne tespit edilirken, bunun 1998 yılında bin 900 olduğu belirlendi.
Vakıf başkan yardımcısı Vicky Rideout, programlarda cinsel ilişkinin risklerine ve sorumluluklarına dair mesajlarınsa çok az olduğunu belirlediklerini, bunun da 2002 yılından bu yana değişmediğini açıkladı.

Vakti Geldi Sevgili/Gidiyorum

  • YineBiGulnihal

Gidiyorum sevgili
Üzerime dar gelen
Tüm kostümleri çıkartarak
Geldiğim kadar çırılçıplak
Gidiyorum

Bazen istemesen de
Kıyılıyor aşklara
Cılız bir mum ışığının
İsli alevinden düşmek
Kızgın bir damla gibi
Ve donan o damlada
Kıvrılıp kalmak tek başına
Yapayalnız
Ve cansız


Gidiyorum sevgili
Geceyi göğsünden
Günü gözlerinden kurşunlayarak
Ardımda sevdaya dair tek bir iz bırakmadan
Faili meçhul ayrılıklar dosyasına
Bir yenisini ekleyerek
Gidiyorum


Elimi ellerinin sıcağına uzatmadan
Bir veda busesi dahi kondurmadan
Gözlerimi gözlerinle
Sözlerimi sözlerinle buluşturmadan
Tıpkı bir kaçak gibi
Gidiyorum

Sakın korkuyorum sanma sevgili
Yakalanmak ve hapis olmak bir yüreğe
İsteğim özgürlük değil
İstediğim yürekte
Mahkum olmayışımadır isyanım
Ve artık bu onuru da
Yaşamalı yıkılmışlıklarım



Şimdi dudaklarımı son kez değdirirken
Senli sevgi şiirlerime

Gençlik

  • imdat sezer

DERT EDİNEN büyükler için ince bir sızıdır gençlik. Şefkâtin bile bazen onlarla doğru iletişim kurmak için yeterli olmadığını en iyi onlar bilir. Kararsız tâbiatları karşısında ne âmirane, ne de zayıf bir duruş sergileyemezsiniz. Sergilerseniz, sizi iki saniyede göz ‘ardı’na atabilirler. Onlarla hemhâl olabilmek için hem onların dilinden anlamalı, hem de onlara bir şey verebilecek bir donanıma sahip olmalısınız.

Bir gencin dünyasına girebilmek hiç de kolay bir iş değil açıkçası… Bugünlerde bu daha da zor. Aile içinde, okulda, büyük meclislerinde kendi sözcüklerinden çok, yetişkinlerin ağızlarına koyduğu sözcüklerle konuşmak zorunda bırakılan bir kuşak bu. Yetmiyormuş gibi, reklâmlar, yıldızlar, markalar tarafından çepeçevre kuşatılmışlar.

Abdülkâdir Geylâni'den Nasihatler

  • imdat sezer



Ey oğul! Sana takvâ gerek. Bu sebeple takvânın icablarını ifâya gayret et ki, kalbin iç düşmanlıklardan ve çirkin huylardan kurtulsun. Hayırla istikametlensin.

Ey oğul! Dünyalık toplarken, gece odun toplayan fakat eline ne geldiğini bilmeyen kişi gibi olma. Eline geçen dünyalığın helal mi haram mı, meşru mu yoksa gayr-ı meşru mu olduğuna dikkat et. Bütün fiillerinde tevhid ve takvâ güneşi ile beraber ol!

Ey oğul! Kur'ân ile amel etmek, seni Kur'ân'ın mevkîine yükseltir; oraya oturtur. Sünnet ile amel etmek ise, seni Allah'ın Rasûlü'ne yaklaştırır. Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem'in kalbi ve manevi himmetiyle, Allah dostlarının kalbleri çevresinden bir an dahi ayrılmazsın. Allah dostlarının kalblerini güzelleştiren odur.

Mavi Bir Ölüm

  • YineBiGulnihal

Yine sana sesleneceğim

Senin kim olduğunu hiç bilmeden

Senin kim olduğunu en çok bilerek

İsyankar zambakların çılgın nilüferlerin

Dört nala açan kiraz çiçeklerinin

Dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım

Sarı bir hüzün kızıl bir gurur

Ve siyah bir öfkeyle konuşacağım sana

...........

Sana oklardan değil yaydan bahsedeceğim

Gülün dikeninden değil

Gülleri ve dikenleri doğurmaktan yorulmayacağım

Topraktan söz açacağım

Akan su gelmeyecek kelimelerime

Suyu şefkatle kucaklayan sessiz taşların canını yakan damlaları dillendireceğim

............

Yine sana sesleneceğim

Senin kim olduğunu hiç bilmeden

Bilmek istemeden

.........

Alaattin'in sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi

Ve ne dilersem dilememi isteseydi

Hiçbir şeyi elde etmeyi dilemezdim



Bir şeyden vazgeçmeyi isterdim sadece


Hayatta bir şeyden vazgeçmem lutfedilseydi

Bedeli her şeyim olsa bile

Mona Rosa

  • YineBiGulnihal

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Rozâ siyah güller, ak güller

Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza bu gün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni, perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek

Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir ''Nişan yüzüğü'' bir kapı sesi
Seni hatırlatır her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin, ellerin ve parmakların

Ne severim oysa yağmuru,

  • YineBiGulnihal

Ne severim oysa yağmuru,

Cisil cisil yağar,süzülür göklerden,bazen boşanırcasına,

zincirini koparmış kaçarcasına bazen…

Cama çarpışı vardır hani birde,öyle sert değil,ama süzülür aşağıya doğru sanki yanakmış gibi..

Sesini duyuyormusun yağmurun?uzat bak kulağını,ama sessizliğe ver kendini önce…

Kapattın mı gözlerini,çok sıkma ama hafifçe işte…yoksa duyamazsın…duyuyormusun şimdi?

Ya toprağın kokusunu,çekiyor mu senide öylesine kendine…çamurdanız ya hani…ondan herhalde..bak çiçekler var orada,nasılda seviniyorlar…nasıl sevinmesin, abu hayat iksiri bu onların,benim ise hüznüm…


Bir de buğusunda ismin…



Ne severim oysa yağmuru,

Hüznüm geçermiki şimdi üstüme üstüme gelirken şehir,

Birde çisil çisil…hercai menekşeler,sizden bilirim firakı…

Gözlerim neden yeşile döner ıslandığında,

Islanmış…yağmurdan mı?