2 Aralik 2006 tarihli konular

Mutluluk nerede?

  • Nisan Yagmuru

Uzun bir süredir tam da yasamak istedigin hayatini yasamaya baslayacagini düsünegeldin. Fakat bunun için önünde hep bir engel oldu; önce yapilmasi gereken bir sey, bitirilmesi gereken bir is, çalisilmasi gereken bir süre, ödenmesi gereken borçlar.

Bunlarin hepsi bittikten sonra hayatinin baslayacagini düsündün. Fakat bu arada hayat kendi hiziyla akip gitti. Hala daha o engelleri asmaya çalstigin bugünlerde bir de baktin ki, engellerle yasadigin geçmisin hayatin ta kendisiymis.

Yoksa onlari da tatli bir nostalji duygusuyla aniyor ya da anlatiyor olamazdin. O halde simdi hayatina bak. Engelleriyle, yapilmasi gereken islerle, ödenmesi gereken borçlarla yillar sonra tatli bir nostalji olacak bir hayat yasiyorsun.

Hayatin tâ kendisidir simdi yasadigin. Engellerler, borçlar, bitmemis isler, telaslar, sIkIsIlIklrlar... hepsi hayatin kendisi.

Mutlulugu erteleyip durma. Mutlulugun varilacak bir yer degil; yürüdügün yol oldugunu unutma.

Unutma ki, zaman kimseyi beklemez.

Ne okulun bitmesini, ne hiç borcunun kalmamasini, ne bir ev sahibi olmayi, ne çocuklarinin büyümesini, ne emekli olmayi, ne baharin gelmesini bekle!

Giriş

  • nesim

Azamet ve kibriyâsında celâl sıfatıyla tek olan, hamd, takdis, tesbih ve tenzihe müstehak olan, hükmettiği ve takdir ettiği konularda adaletle kaim olup, nimet olarak verdiğinde ve kullarına ihsân ettiğinde illetsiz hareket eden ve kulunu korumayı üzerine alan Allah'a hamdolsun! O Allah ki nimetlerle kuluna ihsan eder. Hatta kulunun bütün emellerini karşılayacak şekilde kuluna ihsan eder. Kulu irşâd ve hidayete erdiren O'dur. Kulunu öldüren ve dirilten O'dur. Hastalandığı zaman kula şifa veren, zayıfladığı zaman takviye eden, kulunu ibâdetine, tâatına ve rızasını gerektiren işlere muvaffak kılan O'dur. Yediren ve içiren O!... Helâktan koruyan ve muhafaza eden O!... Kulu helâk edici şeylerden yemek ve içmekle koruyan O'dur. Azığın azıyla kanaat etmeye kulunu muvaffak eden O'dur. Kulların düşmanı olan şeytanın yollarını daraltsın diye kullarını az yemeye muvaffak kılan O!.... Kendine düşmanlık yapan nefsinin şehvetini az yemekle kırması ve nefsin şerrini defederek rabbine ibadet etmesi için kulu bu yola sevkeden O!... Bütün bunları, kul için lezzete vesile olan, iştahını kabartan nimetleri çokça verdikten, bu nimetlere karşı teşvik edici isteklerini harekete geçiren sebepleri yarattıktan sonra yapmıştır... Bütün bunları, kulu imtihan etmek ve denemek için vermiştir. Kulun hevâ-i nefsinde nasıl tesir meydana getirip, ona ne gibi bir seçim yaptıracağını görmek için yaratmıştır. Kulun O'nun emirlerine nasıl itaat edeceğine, yasaklarından nasıl sakınacağına, tâat ve ibâdetlerine nasıl devam edeceğine ve günahlardan nasıl kaçınacağına bakmak için bunları bu şekilde yapmıştır. Salât ve selâm, şerefli kulu, değerli rasûlü Hz. Muhammed'e olsun! Öyle bir salât ki Hz. Peygamber'i ona yaklaştırır, nasibdâr eder, derecesini de yüceltir. Aynı zamanda salât ve selâm Hz. Peygamber'in nesline, akrabalarına, ashâb ve tâbiinin hayırlılarına da olsun!