karma sınıf zilleti

KESİNTİSİZ ZULÜM

ABD kIz-erkek ayrI eğItImI teşvik ediyor

Devlet okullarındaki kötü gidişe çözüm arayan ABD hükümeti, karma eğitimi masaya yatırdı. Çeşitli dönemlerde yapılan araştırmalarla öğrenciler, öğretmenler ve okul idarecileri dinlendi.Karma eğitimin birçok soruna yol açtığını tespit eden yönetim, kız ve erkek öğrencilere ayrı sınıflar açılmasını teşvik ediyor. Uygulamanın eğitimde kaliteyi yükselttiğini gören pek çok devlet okulu da ayrı sınıf açmaya başladı. 1995 yılında 3 devlet okulunda yürütülen ayrı eğitim uygulaması, günümüzde 253 okula çıktı. 51 okula ise tamamen kız ya da erkek öğrenciler alınıyor. 200 okulun daha kız-erkek ayrı eğitim yapmak için başvuruda bulunduğu öğrenildi.Yapılan araştırmalar, kız ve erkeklerin ayrı sınıflarda bulunmasının getirdiği faydaları gözler önüne serdi. Öğrencileri meşgul eden eğlence, kavga, suç işleme, vakti boşa harcama, taciz ve gebelik gibi olumsuzlukların ayrı eğitim veren okullarda en aza indiği gözlendi. New York Harlem'de 2003'te yapılan bir çalışma dikkat çekici sonuçlar ortaya çıkardı. Buna göre, ergenlik çağındaki çocuklarda hamile kalma oranı sadece kızların okuduğu okullarda 40'ta 1 iken, karma eğitim veren yerlerde 3'te 1. Karma okullara giden kızlar nasıl göründükleriyle, sadece kız okuluna gidenler ise kim oldukları ile daha çok ilgileniyor. Ayrı okula gidenlerin kendine güven oranları da yüksek. Amerika genelinde kız okullarına giden öğrenci oranı yüzde 2. ABD Senatosu ve kongredeki kadınların yüzde 20'si sadece kızların gittikleri okullardan mezun olmuş. Öğrencilerın aldığı test sonuçları ve gözde üniversitelere yerleşme oranları da ayrı eğitimin yapıldığı okullardaki başarı oranının yüksek olduğunu gösteriyor. Uygulamanın hem öğretmenleri hem de velileri rahatlattığı belirtiliyor. Özel okulların yüzde 7'sinde kız-erkek ayrı eğitim verildiğine de işaret eden eğitim uzmanları, 20 yıl içinde karma eğitim yerine kız-erkek ayrı eğitim veren okul sayısının 5 bini bulabileceğini dile getiriyor. New York'ta 9 devlet okulu tamamen kız-erkek ayrı eğitim veriyor. Chicago, Dallas, Seattle ve Washington DC'de kız-erkek ayrı sınıfların bulunduğu devlet okulları var. Gelecek yıl, Miami, Atlanta ve Cleveland'da da bu uygulamaya geçilmesi planlanıyor. Wisconsin eyaletinde kız-erkek ayrı sınıfları olan 3 okul bulunurken, velilerden gelen talep üzerine bu sayının artırılacağı kaydediliyor. Amerika'da şimdiye kadar ayrı sınıf uygulamasına sadece beden eğitimi ve cinsel eğitim derslerinde izin veriliyordu. Yeni kurallar getirilerek bu alan genişletildi. Okul yönetimi, öğrencinin başarısını olumlu etkileyeceğini düşündüğünde, istediği derslerde kız-erkek ayrı eğitim verilmesine karar verebilecek. Kız ve erkek sınıflarına kayıt çocuğun isteğine göre yapılıyor. Bu sınıfa kayıt yaptırmayıp karışık sınıflarda okuyan öğrencilere de aynı şekilde eğitim verilmesi zorunlu kılınıyor. Kız-erkek öğrenme farkı
Bilim adamları kız ve erkek öğrenciler arasında öğrenme farklılıkları olduğuna dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalar, öğrenmede değişik adımlarda ilerleyen iki grubu yan yana getirmenin çok akıllıca olmadığını gösteriyor. Bir araştırmaya göre (Non-academic -or extra-academic- benefits of single-sex education) erkek öğrenciler dersi hareketli işlemeyi, derste aktivite olmasını isterken, kız öğrenciler kendilerini sakin bir ortamda ifade etmeyi tercih ediyor.Kız öğrenciler etrafta erkek öğrenciler olduğunda utangaç bir tavır sergiliyor ve yanlış yapmaktan çekiniyor. Bilim adamları, erkek ve kadın beyin yapısının da farklılık gösterdiğini söylüyor. Bu konuda yapılan çalışmalar kızların dil öğrenimine ve sözlü iletişime, erkeklerin ise el becerisi ve hesaplamaya daha yatkın olduğunu gösteriyor. Okullarda ayrı sınıfların açılmasını eleştirenler ise bu uygulamanın yerine eğitimi geliştiren değişik metotların bulunmasını istiyor. Asıl problemlerin gözden kaçırıldığını, eğitimde kalitenin yükselebilmesi için fiziki şartların düzeltilmesi gerektiğini savunuyor.Öğretmenlerin sorunu: Motivasyon
Atlanta Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, öğretmenlerin okulda en çok zorlandıkları üç şeyi; öğrenci motivasyonu-davranışı, sınıf yönetimi-disiplin ve idari işler olarak sıralıyor. Öğrencinin dersi anlaması için motivasyonun önemi üzerinde duran eğitimciler, kız-erkek ayrı sınıf uygulamasının motivasyonu sağlamada önemli bir uygulama olduğunu belirtiyor.Valiye göre New York'ta eğitim iflasın eşiğinde
New York Valisi Eliot Spitzer, 2008 bütçesinin 120,6 milyar dolar olduğunu açıkladı. Bütçeden okullara ayrılan payı 1,4 milyar dolar artıran Vali Spitzer, buna rağmen eyaletin eğitim sisteminin iflasın eşiğinde olduğunu kaydetti. Eyaletin her kamu okul öğrencisi için yıllık 13 bin 500 dolar harcadığını kaydeden Spitzer, buna rağmen öğrencilerin sadece yüzde 61'inin mezun olduğuna dikkat çekti.Chicago'daki okul müdürlerine not
Chicago devlet okullarının müdürleri 2003 yılında yürürlüğe giren yasa ile mercek altında tutuluyor. Yetersiz olduğu belirlenen müdürlere bir sene boyunca danışmanlık hizmeti verilerek, kendilerini geliştirmeleri isteniyor. Danışmanlık konuları; okul personeli alımından velilerle iletişime, engelli öğrencilerin gereksinimlerini karşılamaktan bütçe planlamaya kadar çok değişik yelpazede olabiliyor. ( Zaman :12/02/2007 )



BATIDA KARMA EĞİTİM MECBURİYETİ KALKTI BİZDE DE KALKMALI
Karma eğitim, yıllardır okullarımızda uygulanıyor. Milli Eğitim eski Bakanı Metin Bostancıoğlu, dünyada tam da karma eğitim sorgulanırken, bütün okul ve hatta kurslara karma eğitim mecburiyeti getirdi. El Mersin’e giderken bizde tersine gitme kararı verildi. Karma eğitim, bizde hiçbir zaman araştırma konusu olmadı. Âdeta bir tabu. Kadınların toplumun üst kademelerine yükselememesi, başarısız olması önemsenmiyor, okullarda kızların cinsel tacize uğraması görmezden geliniyor. Çünkü ideolojik bir eğitim anlayışı söz konusu.Pragmatist bir anlayışa sahip olan batıda, her tabu gibi, karma eğitim sorgulanıyor ve son on yıldır ayrılma trendi yaşanıyor. Uzun yıllar Almanya’da kalan ve eğitim konusunda incelemeler yapan Ali Erkan Kavaklı, Yüzyılın Pedagojik Yanlışı Karma Eğitim isimli bir kitap yayınladı. Kavaklı’nın kitabında Karma Eğitim’in batıda nasıl sorgulandığı ve tartışmalardan çıkan sonuçlar ele alınıyor.

AVRUPA VE AMERİKA’DA KARMA EĞİTİM TARTIŞMALARI

Karma eğitimin Avrupa ve Amerika’da 90’lı yıllardan beri masaya yatırıldı; tartışıldı ve şimdi öğrencileri ayırma trendi yaşanıyor.

Yüzyılın Büyük Pedagojik Yanlışı Karma Eğitim adlı kitap; batıda yıldır sorgulanan karma eğitim tartışmalarını Türkiye’ye taşımak ve karma eğitimin kızların gelişmesini nasıl engellediğini ve onları başarısızlığa ittiğini gözler önüne seriyor.

Ülkemizde kamuoyu, batıdaki karma eğitim tartışmalarından habersiz. MEB, karma eğitim, kusursuzmuş ve özellikle kızların yetişmesine zarar vermiyormuş gibi davranmaktadır. Halbuki karma eğitim, 1960’lı yıllarda toplumda kadın-erkek eşitliğini sağlayacak bir reform olarak sunulmuştu. Aradan geçen bunca yıla rağmen toplumda kariyer yapma ve para kazanma konularında kadın-erkek eşitliği sağlanmadı, aksine arttı. Yeni araştırmalar, karma eğitimin kadınların yetişmesine zarar verdiğini ortaya koydu.

ALMANLARIN MEŞHUR DER SPİEGEL DERGİSİ: EN BÜYÜK PEDAGOJİK YANLIŞ

Bir nesil 20 senedir. Bir sosyal program; toplumda 20 sene içinde netice verir. 1960’lı yıllarda batıda, özellikle devlet okullarına karma eğitim mecburiyeti getirildi. 1980’li yılların sonuna gelindiğinde toplumda kadın-erkek eşitliğinin sağlanmadığı görüldü. Bunun üzerine karma eğitim, sorgulanmaya başladı ve bu araştırmalarla ilgili bir çok yayın yapıldı, yapılıyor. Almanya’nın beş milyon civarında satan, etkili, haftalık dergisi Der Spiegel, karma eğitimle ilgili olarak şunları yazdı:

“Karma eğitim, 60’lı yılların sonunda büyük bir reform olarak kutlandı. Yanlış o zaman yapıldı. O zaman öğretmenler, bilim adamları ve politikacılar karma sınıfların otomatik olarak toplumda kadın erkek eşitliğini sağlayacağına inanıyorlardı.

Araştırmalar daha net gösteriyor ki, reform düşüncesi, son yüz yılın en büyük pedagojik yanlışı idi. Kızlar, eğitimde eşit şans yakalamak bir yana, eskiden olduğu gibi dezavantaj sahibi oldular. Eşitlik tartışmaları hiç yapılmamış gibi rol klişeleri sürüyor.”

Batıda karma eğitim, özellikle resmi okullara tatbik edildi. Kilise okulları ve özel okullar, istisna kabul edildi. Batıda her zaman kız okulları bulundu.

Karma eğitim projesinin uygulamaya konmasından 20 sene sonra, yani 1980’li yılların sonuna gelindiğinde manzara şöyle idi:

1. Toplumda kadın-erkek eşitliği sağlanamadı.

2. Kadınlar toplumun üst kademesinde erkekler kadar yer almadı.

3. Kadın ve erkek arasındaki ücret farkı ortadan kalkmadı. Aynı işi yapmalarına rağmen kadınlar daha az ücret alıyor ve daha çok işsiz kalıyor.

4. Okullarda ve toplumda cinsel taciz önlenemedi.


EN ÇOK TEPKİ FEMİNİSTLERDEN GELİYOR

Karma eğitime en çok tepki feministlerden geldi. Çünkü onlar kadının toplum içinde önemli mevkilerde yer almasını ve haksızlığa uğramamasını istiyor. Karma eğitimle ilgili araştırmaları yapanlar, genellikle kadın akademisyenler. Araştırma sonuçları yayınlandıktan sonra politikacıların, eğitimcilerin ve pedagogların, karma eğitime bakış açısı değişti.

Kuzey Rheinwestafalen eyaletinin sosyal demokrat Eğitim ve Bilim Bakanı Gabriele Behler, 2000-2001 öğretim yılı başında, bizim Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun bütün okullara ve kurslara karma eğitim mecburiyeti getirdiği sene, okullara birer yazı göndererek, imkânları ölçüsünde ve kademeli olarak ayrı eğitime geçmelerini emretti. Bakan şöyle diyor:

“70’li yıllarda hepimiz, karma eğitimin erkeklerle kızlar arasında şans eşitliği sağlayacağına inandık. Meğer bu, aşırı iyimser bir bakış açısı imiş. Sınıflardaki erkek hegemonyasına karşı savaşıyorum.”

Der Spiegel, araştırma neticelerini ortaya koyan şu cümleyi manşet yaptı:

“Yüz yılın en büyük pedagojik yanlışı karma eğitim karaya oturdu.”


İSTATİSTİKLER, KARMA EĞİTİMİN EŞİTLİK SAĞLAMADIĞINI SÖYLÜYOR

Araştırmaların hepsi, karma eğitimin toplumda kadın erkek eşitliğine hizmet etmediğini, kadınların ezilmesini ve horlanmasını önlemediğini, aksine sistematik hale getirdiğini gösteriyor. Meselâ:

Almanya üniversitelerinde elektro teknik alanında öğrenim gören kızların oranı % 4.

Federal Almanya’da, kadınların sadece % 7’si mühendis.

Akademisyenler arasında kadınlar, erkeklere göre daha fazla işsiz kalıyor.

Bilim adamları arasında kadınların oranı sadece % 6.

Almanya’da çeşitli meslek dallarındaki “kadın doçent”lerin erkeklere oranı şöyle:

“İnşaat yüksek mühendisi kadın doçent % 1.6.

Kimya doçenti % 4.5

Hukuk doçenti % 6.5

Tıp doçenti % 8.3

Felsefe doçenti % 9.3

Tarih doçenti % 10.4

Roman dilleri doçenti % 19.1

Eğitim Bilimleri doçenti % 23.5”


Fizik alanında:

35 erkek profesör kürsü sahibi,

sadece 3 kadın profesör kürsü sahibi. (Der Spiegel,sayı 2, 2001)

Halbuki yüksek öğretimde kız öğrencilerin erkeklere oranı neredeyse % 50’yi buluyor.

Ama yüksek kademelere ve toplumun tepe noktalarına gelme yarışında kadınlar geride kalıyor. Kadınların fizik, kimya, bilgisayar mühendisliği gibi çok para kazandıran mesleklerde başarısızlığı, onları dezavantaj sahibi yapıyor.

Toplumun tepe noktalarına gelen kadın oranı çok az. Hem de karma eğitimi, reform olarak görenlerin yüzünü kızartacak kadar az. Size birkaç istatistik sonucu sunmak isterim:


ZİRVEDEKİLER

1980 1985 1990 1995 1999

Yüksek okul öğrencisi: % 47.5 % 49 % 49.5 % 53.4 % 54.8

Yüksek okul bitiren: % 34.1 % 36.8 % 36.5 % 40.7 % 43.5

Doktora yapan: % 19.6 % 24.1 % 27.8 % 31.5 % 33.4

Doçent: % 5.4 % 7.2 % 10 % 13.8 % 17.7

Profesör: % 5.2 % 5.1 % 5.5 % 4.8 % 6.3


Kuzey Rheinwestfalen Eyaletinde lise bitirme dersi olarak kızlar:

Fizik % 12

Kimya % 35

Resim % 71

Almanca % 69 oranında seçiyor. (Karma Eğitim, sh.48)


ÜST DÜZEY YÖNETİCİ KADIN:

Türkiye % 4

ABD % 2.4

Almanya % 3

İngiltere % 2

Japonya % 1 (Hürriyet, 9 Eylül 2001)


MECLİSTE KADIN

İsveç % 40

Güney Afrika % 25

Mozambik % 25

Uganda % 17.4

Meksika % 14

Polonya % 13

Türkiye % 2.4 ( Vakit, 8 Mart 2002)


NOBEL ÖDÜLÜ

2001 yılına kadar

690 erkek

29 kadın Nobel ödülü aldı. (Der Spiegel, sayı 42, sh. 72, 2001)


TÜRKİYE’DE KADIN OLMAK

Eğitimde karnemiz hiç iyi değil. Özellikle kadınların eğitimi konusunda oldukça kötü bir karneye sahibiz. Kadınların durumunu yansıtan bir istatistik, yolun neresinde olduğumuzu çok net olarak ortaya koyuyor.

Kadınlarımızın:

% 1.9 üniversite mezunu

% 6’sı lise mezunu

% 28’i okuma yazma bilmez

% 25’i ailesi tarafından okula gönderilmemiş.

Eğitim görenlerin:

% 28.6’sı teknik alanda

% 65’i dil ve edebiyat alanında eğitim görmüş.

% 29.6’sı dayak yiyor.

% 50’si haklı sebepler olursa dayak yenebileceğini savunuyor.

(Türkiye’de Kadın Olmak, 25. 4. 2002, Internet bilgisi)

Kadınlarımız, özellikle daha iyi para kazandıran bilgisayar, matematik, kimya ve fizik mühendisliği gibi alanlarda yoklar. Bu alanlarda erkek hakimiyeti var.


TÜRKİYE’DE ÇOCUKLARIN EĞİTİM DURUMU

Kızlar, okullarda fizik, kimya, matematik, spor, el işi, bilgisayar alanlarında genel olarak erkeklerle yarışmayı göze almıyor. Yarış olduğunda geri çekiliyorlar ve hakimiyet erkeklere geçiyor. Halbuki kız okullarında öğrencilerin bu dersleri kendi aralarında yarışırken başarılı olduğunu gösteriyor. Bizde yönlendirme bir tarafa çocuk eğitimden sınıfta kalmış durumdayız.

Bir araştırmaya göre çocukların:

% 29 okula gitmiyor.

% 38’i cinsel istismara uğruyor.

% 21’i okuma yazma bilmiyor.

20 bin çocuk sokakta.

Her yıl 125 bin çocuk okuma yazma öğrenmeden zorunlu eğitim çağının dışına çıkıyor.

6 milyon çocuk çalışıyor. (Karma Eğitim. S. 150.)


YEDİ TEPE ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMASINA GÖRE CİNSEL TACİZ


Karma eğitim, okullarda cinsel tacizlere de yol açıyor. Bu konuda ülkemizde de yapılan araştırmalar var.

17-27 yaşları arasındaki 532 üniversiteli kız öğrenci üzerinde yapılan araştırmalara göre kızların:

% 32’si tecavüze uğramış. Oran 1/3. (Zaman, 6.01.2002)

Almanya’da bu oran, % 25. ( 10.01.2002 tarihli Spiegel Online)

Ülkemizde kadınlar, % 34 oranında fiziksel tacize uğruyor.

Fransa bu oran % 95.

Amerika’da ise bir yılda 4 bin kadın dövülerek hayatını kaybediyor.

4 milyon kadın eşinden dayak yiyor.

Her 15 dakikada 1 kadın tecavüze uğruyor. ( Vakit, 8 Mart 2002)


AMERİKA’DA A. E CASEY Vakfı Araştırması:

İlkokul ikiden lise sona kadar 4.200 öğrenci üzerinde yapılan araştıramaya göre kızlar:

% 39 oranında her gün tacize uğruyor.

% 29’u en az haftada bir taciz görüyor.

% 89 oranında kız öğrenci, lâf veya geriden hareketle okulda tacize uğruyor.

13-19 yaş grubu arasında bekar kızların doğum oranında % 16 artış olmuş.

İdareye şikâyet halinde takip oranı % 55. (Vakit, 12 Mart 2001)


ERKEK ÖĞRENCİ GİREMEZ:

Batıda eğitime yaklaşma biçimi ideolojik değil, pragmatik. Karma eğitime bir dizi tepki var. Orada zaten özel okullar ve kilise okulları ayrı eğitim veriyor.

Meselâ, Amerika’daki Wellesley Kız Üniversitesi ve diğer kız okulları, bu araştırmalardan sonra öğrenci akınına uğradı. Bu üniversitede Amerika’nın eski First Lady’si Hillary Clinton ve ABD dışişleri eski bakanı Madeleine Korbel Albright, ünlü artist Ali McGraw gibi ünlüler öğrenim görmüş.

Wellesley Kolejinin, Amerika’nın Harvard ve Yale gibi diğer süper üniversiteleri arasındaki tek bir fark var:

“Wellesley’e erkek öğrenci giremez. Kolej, bir bayanlar üniversitesi.”

Amerika’da bugün 84 bayan üniversitesi bulunuyor. Şu sıralar bu okullar, öğrenci akınına uğruyor.

Çelik şehri Pittsburg’da bulunan Chatham Koleji’ne bu yıl müthiş bir akın var, öğrenci sayısı geçen yıla oranla % 30 arttı.

Federal Devlet North Carolina’da bulunan Salem Coleji’ne 1990 yılına oranla % 70 oranında daha fazla kız öğrenci baş vurdu.

Aralarında Wellesley’in bulunduğu, geleneksel zenginlikleri bulunan “Yedi Kardeşler Kız Üniversiteleri”ne baş vuran öğrenci sayısı, genel olarak iki kat arttı. Bu okullarda aşağı yukarı 20 bin öğrenci okuyor.


KIZ OKULLARI DAHA BAŞARILI

Wellesley Üniversitesinde bir araştırma yapan Alman Prof. Dr. Sigrid Metz-Göckel, şu tespitlerde bulunuyor:

1. Üniversitenin mezunları toplum hayatında oldukça başarılı. 1990’lı yıllarda Amerika’da 10. sıralarda yer alan Wellesley Üniversitesi, 1998’lerde 3. sıraya yükselmiş.

2. Mezunların ¾’ü meslek sahibi.

3. Mezunların % 50’si, erkek egemen mesleklerde çalışıyor ve iyi para kazanıyor.

4. Mezunların % 80’i üniversiteyi bitirdikten sonra master, doktora, kurs görüyor ve kariyer yapıyor.

5. Okulları ile hayat boyunca ilgileniyorlar, cömertçe bağışta bulunuyorlar ve böylece üniversite, diğer üniversitelerle yarışma şansı elde ediyor.

6. Kadınların entelektüel büyümesi ve enstitüler kurması, sosyal aktiviteleri artırıyor.

7. Üniversite, öğrencilerini yönetici olmaya, kariyer yapmaya ve sorumluluk almaya yönlendiriyor.

8. Üniversitede parlamento var, bakanlar var, komisyonlar kurulmuş. Öğrenciler buralarda görev alıyor ve hayata hazırlanıyor. Cesaretleri artıyor, kendilerine güven kazanıyor, yardım alıyor ve başkalarına yardım ediyorlar.

KİLİSE OKULLARI KARMA DEĞİL

Batıda, özel okullar ve kilise okullarına hiçbir zaman karma eğitim mecburiyeti getirilmemiş. Onlar, velilerin isteği doğrultusunda ayrı eğitim vermeye devam etmiş ve ediyor. Bugün, bu okullar öğrenci akınına uğruyor. Devlet de bu doğrultudaki velilerin taleplerine cevap vermek için Almanya’da karma eğitim mecburiyetini kaldırdı, resmi kız ve erkek okulları yeniden açılmaya başlandı.

Bayern eyaleti Kültür Bakanlığı tarafından çıkarılan Schule Aktüel dergisi bize şu bilgiyi veriyor:

Eyaletteki 398 gymnasiumdan (bizdeki Anadolu ve Fen Liseleri karşılığı okullar) 45 tanesi Katolik, 5 tanesi Protestan Kilisesine ait. Yani bu okulların 1/8’i özel ve kiliselere ait.

Realschulelerin(10.sınıfa kadar olan lise) %20’si, özel meslek liselerinin %50’si kilisenin.

Bu okullardaki öğrencilerin büyük çoğunluğu kız. Devlet ve şehir okulları, istisnalar dışında karma eğitime geçince, kız öğrenciler kızların ayrı okuduğu kilise okullarını seçiyor. Kiliseye bağlı gymnasiumlardaki öğrencilerin 1/3’ini Realschulelerin 2/3’sini kız öğrenciler oluşturuyor.

Amerika’daki 84 kız üniversitesinin hepsi özel.

Bunların %50’si kilise ve dinî cemaatlara ait.


BATIDA NELER DEĞİŞTİ?

Almanya’da bir araştırma yapan ve araştırmalarını kitaplaştıran bilim kadını Doç. Dr. İlse Brehmer, radikal çözüm, kız ve erkeklerin ayrı eğitim görmesidir, diyor. Karma okulların ise mutlaka reforma tabi tutulmasını öneriyor.

Araştırmaların ürkütücü sonuçları ortaya çıktıktan sonra batıda epey yenilikler yaşandı ve şunlar oldu:

1. Kız okulları öğrenci akınına uğradı. Güç kazandı.

2. Almanya’da yönetmelikler değişti. Okulların karma olma mecburiyeti kaldırıldı. Devlet, çocuklarına ayrı eğitim yaptırmak isteyen velilerin taleplerine cevap verme kararı aldı.

3. Almanya’da Kuzey Rheinwestfalen eğitim bakanı 2000-2001 öğretim yılında okullara yazı göndererek en azından fizik, kimya, matematik, elişi, spor ve bilgisayar derslerinin ayrı yapılmasını istedi.

4. Bütün eyaletlerde kısmi de olsa ayrı eğitim teşvik ediliyor.

5. Karma eğitimin zararlı olduğu kabul edildi ve karma okullar reforma tabi tutuluyor.

6. Amerika’da devlet okullarının karma olmaktan çıkarılması içen Senatör Hilary Clinton ve Texas Sentörü Kay Bailey Hutchison yasa tasarısı hazırladı. Gerekçe, ayrı eğitim yapan özel okullara öğrenci akını olmasıydı. Böyle bir talebi devlet okulları da karşılamalıydı.


Yüzyılın Büyük Pedagojik Yanlışı Karma Eğitim’i yazan Ali Erkan Kavaklı şunları söylüyor:

“Altı Almanya’da kalmasaydım ve Avrupa ve Amerika’daki karma eğitim tartışmalarını takip etmeseydim böyle bir kitabı yazamazdım. Kitabın başlığı bile Der Spiegel’den iktibas. Batılıların kafasında tabu yok. Her şeyi araştırıyorlar. Biz de ise tartışılmaz tabular var. Bu yüzden karma eğitim, bunca zararına rağmen, biz de henüz tartışılmıyor. Ama tartışılmalı ve reforma tabi tutulmalı.”

SONUÇ:
1.Milli Eğitim Bakanlığı, yeni gelişmeleri mutlaka takip etmeli ve karma eğitim zorunluluğu kaldırılmalı.
2. Çocuğuna ayrı eğitim aldırmak isteyen velinin isteği yerine getirilmeli.
3. Veliler, eğitime dahil olmalı, eğitimde onlar da söz sahibi olmalı.
Ali Erkan Kavaklı Bey'e Teşekkür Ediyoruz
( Karma Eğitim :Nesil Yay. )


6 yorum

??!!

Ben şuan karma bir okulda okuyorum.İlköğretim 8. sınıftayım. Önümüzdeki sene Allah izin werirse liseye başlayacağım.Ama karma okul ile ayrı okul arasında tereddütte kaldım. Çünkü ayrı okulda okuyan kızların üniversiteye başladığında sudan çıkmış balık gibi olacağını düşünüyorum. Düşünsenize 4 yıl boyunca hep helal daire içinde, nezih bir ortamdayken üniversitede her çeşit insanın, bir sürü haramın içinde ne yapacak?!Karma okulda da haramla sürekli muhattab olmak istemiyorum.Ama karma okulun nefis terbiyesinde de iyi olacağını düşünüyorum. Kafam çok karışık! Lütfen bana yardım edin!

18.04.2009 - ahirzamangenci

lisen bitene kadar ne olur

lisen bitene kadar ne olur ne kalır bilemezsin. en güzeli ayrı liseye gitmeden. karmadan uzak dur, kafan da ruhun da rahat olur. sağlıklı ve huzurlu olursun. sen üniversiteye gidene kadar zaten oralar da düzelir İnşAllah. sudan çıkmış balık gibi olmazsın merak etme. sokakta gördüklerin bile sana yeter fazla bile gelir gün gelir tiksinip sokağa çıkmak bile istemeyebilirsin. nefsini terbiye edeceksen oruç tutabilirsin.

12.11.2010 - yosunduvar

Kız ve erkeği ayırmak

Kız ve erkeği ayırmak çözüm değil...
Herşey zihinde bitiyor...
Medya desteğiyle ahlaksızlık normal karşılanırken akılları neredeydi?

01.10.2008 - Nereye?

ayırmak çözüme giden

ayırmak çözüme giden yolda atılan adımlardan birisidir. size göre herşey zihinde bitiyorsa bilin ki ayrı olduğu zaman zihinler de rahat olur. ben kendime başka erkeklerin hayaline girmeyen ve başka erkekleri hayal etmemiş birisi arıyorum. imkansız değil bence. öyle yaşayan insanlar var. böyle düşünen sadece ben değilim. çünkü kıskanmak fıtrattandır. benim düşündüğüm berraklıkta bir kızla evlenmek isteyen çoktur. böyle temiz kızlar ve temiz erkekler artsın. topluma huzur gelsin.

12.11.2010 - yosunduvar

Re: ayırmak çözüme giden

temiz olan insanlarda artık,umut kalmadı:(

01.01.2013 - (yusuf a.s)

paylaşım için

paylaşım için teşekkürler.çok güzel bilgiler sunmuşsunz.amerikanın ve avrupanın dahi bu konudaki yanlış uygulamanın farkına varıp düzeltme yönüne gitmesine karşın türkiyenin hala karma eğitim sisteminde ısrar etmesi gerçkten üzücü.istatisktiksel bilgiler de zaten herşeyi kanıtlıyor.emeğinize sağlık...

07.05.2008 - speciallife

Konular